Sabah, zor bela yataktan kalkabildiğimde, tuvalete gidip uyanabilmek için yürürken, kapı çaldı. Açma gibi bir amacım yoktu ama direttikçe diretti ve ben de yavaş adımlarla kapıya ilerledim.
Karşımda, anneni gördüm sevgilim.
Yorgundu, zayıflamıştı ve on yıl yaşlanmış gibi gözüküyordu ama yine de; yüzünde barındırdığı o buruk gülümsemesini hiç indirmedi. Bir şey sormadan veya demeden onu içeri aldım ve dudaklarımı ısıra ısıra içeri girdim.
Aylar sonra anneni ilk defa görüyordum ve onu bu halde görmek beni daha da endişelendirdi, elim ayağım titredi ve ne yapsam bilemedim. Oturdum ve annenin anlatmaya çalıştıklarını anlamaya çalıştım.
Ne o benim neden böyle olduğumu sordu, ne de ben. Çünkü ikimiz de sebebini biliyorduk.
Annen anlattıkça sevgilim, başımın döndüğünü, beynimde yankılanan çığlıkların sesinin yükseldiğini, daha da acıyla çığırdıklarını hissettim. Annenin endişelenip tezgahın üzerinde olan ilacımı getirmesiyle, çığlıkları susturabildim ve seni düşündüm.
Benim güzel, naif sevgilim
Beni özlediğini biliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hopes and notes | namjin
Fanfictionbelki de tek ihtiyacım sadece sensindir, senin öpüşlerin, gülüşlerindir. belki de sadece senin sevgine ihtiyacım vardır. angst ©️sxirwen