Namjoon, kıpkırmızı gözlerini ovdu ve hastaneden içeri girdi. Uzun zaman sonra kıyafetlerine ve görünüşüne önem vermişti. Sevgilisinin, onu kötü halde bulmasını istemiyordu. Morarmış göz altları ve zayıflamış bedeni, kırmızı gözleri ve çökmüş yüzü her ne kadar öyle olmasa da, iyi gözükmeye çalıştı ve sevgilisine doğru adımladı.
Her adımda, daha bir heyecanlanıyor, elleri terliyordu. Sevgilisinin annesinin söylediği odaya ulaştığında, derin bir nefes alıp içeri girdi. Sevgilisi, yatakta yatıyordu. Bir süre kaldı öyle, odada kimse yoktu ve onu izledi sadece. Onun gibi zayıflamış bedenini, mosmor olan göz altlarını inceledi. Eskiden sarıya boyatmış olduğu saçlarının kahverengiye dönüştüğünü, annesi her ne kadar kesse de yine de uzun olduğunu fark etti.
Sevgilisi, yine de güzeldi.
Bacaklarında güç bulabildiğinde, sevgilisine yavaşça yaklaştı. Yatağın ucuna oturdu ve kendindeki o hevesi bulabildiğinde, sevgilisinin her zaman çok sevdiği elini elleri arasına aldı.
Elinin dışını öptü,dudaklarının yandığını, göz yaşlarının düştüğünü hissetti. Sevgilisinin kalp atışlarının hızlandığını duydu makine sayesinde. Eliyle güzel yüzünü okşadı sevgilisinin, onu o kadar çok özlemişti ki.
Onu bu halde görmek, bu yatakta aylardır yattığı gerçeğini bilmek onu mahvediyordu. Neden böyle olmuştu? Ona söylemesini isterdi, yedi ay boyunca onun yanında olabilir, ellerini öpebilir, ilaçlar onun acı çekmesini sağladığında saçlarını okşayabilir, alnını öpebilirdi. Fakat ona kızamadı, daha çok göz yaşı döktü.
Annesi odaya girdiğinde, ona döndü. Çok durmadı, birkaç eşya aldı ve gitmeden önce, onu uyandırabileceğini söyledi.
Namjoon korktu, nasıl bir tepki vereceğini bilemedi, belki onu istemezdi sevgilisi.
Alnını öptüğünde, sevgilisinin uyandığını gördü. Sesini çıkarmadı ve biraz kıpırdanıp uzaklaştı.
Sevgilisi, gözlerini açtığında karşısında Namjoon'u görmesiyle şaşırdı. Sesini çıkarmadı -gücü de yoktu sesini çıkarmaya, gözlerini büyütüp bakabildi sadece. Namjoon burukça gülümsedi.
''Merhaba sevgilim,'' dedi Namjoon.
Seokjin, konuşmadı, şaşkındı, sevgilisinin yüzüne bakabildi sadece.
İkisi de konuşmadı ve birbirlerine baktılar. Namjoon gülümsüyordu hafifçe ve Seokjin, şaşkınca bakıyordu. Yedi ay sonra, bu hastane odasında ilk defa, .ok şaşkın ve aynı zamanda mutluydu.
Sevgilisini çok özlemişti Seokjin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hopes and notes | namjin
Fanfictionbelki de tek ihtiyacım sadece sensindir, senin öpüşlerin, gülüşlerindir. belki de sadece senin sevgine ihtiyacım vardır. angst ©️sxirwen