1.Bölüm

190 5 4
                                    

Ve Aslında Ben... ilk bölümüyle karşızda. Sonda ufak bir yazı yazdım okursanız sevinirim. İyi okumalar :)

Gök kubbe her zamankinden daha karanlık, bulutlar kan ağlıyor,  gök yüzü çığlık atıyordu.    Elimde kahvem camdan dışarıyı izliyordum. Rahat deyildim. Sanki biri beni izliyordu.  Bir an kahvemi ve kucağımda duran telefonumu pencerenin önündeki taşa koydum. Oturduğum sandalyeyi hafifçe geriye ittirdim ve evde doaşmaya başladım. Kimse yoktu. Evde tektim. Muhtemelen annem ve babam dün bahs ettikleri gibi arkadaşlarına gitmişlerdi. Ama ne zaman? Belliki dışarıyı izlemeye öyle çok dalmıştım ki gittiklerini bile fark etmemişim. Koridordan camın kenarına doğru yavaş adımlarla yürüyümeye başladım. Kendimi fazlasıya bitkin ve uykusuz hissediyordum. Nedenini anlayamadığım bir halsizliğin üzerime çökmüş olduğunu hissediyordum. Tamamen unutmuştum. Bütün gece geometri sınavına çalışmıştım. Yorgunluğumun sebebi buydu. Çalışmamın karşılığınıda almıştım sınavım gayet iyi geçmişti. Hiç boş soru bırakmamıştım. Birden kapının sesiyle irkildim. Kim di ki bu? Annem ve babam olamazdı. Muhtemelen geç geleceklerdi. Düşüncelerimden sıyrılarak kapıya doğru hızlı adımlarla ilerlemeye başladım ve kapının karşısındaydım. Elimi kapının koluna getirerek ufak bir bükme hareketiyle kapıyı açtım ve kendime doğru çektim. Gelen Selin'di evde tek olduğumu telefonda konuşurken söylemiştim. Ona içeri geçmesini söyledim. Selin'de hiç yabancılık çekmede içeri girdi. Oturma odasına doğru yürüdü. Camın yanında duran sandalyeyi görünce camın kenearında oturduğumu anlamış olacaktı ki o da hemen bir sandalye çekip yanına koydu ve oturdu. Ardından bana döndü ve  pis pis sırıtmaya başladı. Neden gülüyordu bu kız? Yüz ifadem çok mu komikti? Daha fazla dayanamayarak konuşmya başladım.

'' Yüz ifadem çok mu komik pis pis sırıtıyosun?''

''Yüz ifadene gülmüyorum ki şaşkın. çorabının biri kırmızı biri mor. Görende dertli zannedecek.''

Gözlerimi Selin'den ayaklarıma doğru kaydırdım haklıydı. Çorabını teki mor diğer teki kırmızıydı. Gülmemek için kendimi zor tuttum sesimin komik çıkmayacağından emin olunca konuşmaya başladım.

''Ne yapabilirim insan uykusuz olunca her şeyi unutuyor.''

''Neden uykusuzsun ki?''

Bu kız gerçekten beni deli edecekti. Herkezi kendi gibi düşünüyordu. Nasıl düşünürse düşünsün bütün gece geometri sınavına çalıştığımı söylemiştim. kızgınlığım yüzüme yansımış olacaktı ki birden mahcup mahcup konuşmaya başladı.

''Neee... unutgan olduğumu yıllardır anladın sanıyordum.''

Haklıydı  Selin 'in hafızası balıkların hafızasının yarısı bile değildi kızgınlığım birden gemişti. Bu kız nasıl biriydi. Beni bir anda sinirlendirip bir anda gülümsetebiliyordu. Bu sözlerinden sonra bir kahkaha patlattım. Gülmem bitince gözlerimi Selin'e doğru çevirdim sinirli bir o kadar soru soran gözlerle bana bakıyordu. Selin gülmemi bitirince konuşmaya başladı

''Espiri yapmamıştım ama yine çok güldün espiri  yapsaydın ne olacaktı acaba?''

''Espirilerin hiç komik değil. Sana böyle şeyler birden geliyor.''

''hahaha haklısın. Şimdi boş ver benim espirimide baya uykusuzsun herhalde oturmayı bile unuttuyor gibisin.''

Selinin bu sözlerinden sonra fark etmiştim gerçektende oturmayı unutmuştum. Yavaş adımlarla Selinin yanına gittim ve sandalyesinin yanındaki sandalyeme oturdum. sonrada konuşmaya başladım.

''Ne yapayım yaaa çok uykusuzum uykusuzken herşeyi unutuyorum. Oturmayı bile''

''Neden uykusuzsun ki?''

''off dün söyledim ya bütün gece geometri sınavına çalıştım.''

Selin beni kafısıyla doğruladı ve konuşmaya başladı.

''haaaa ay tamamen unutmuşum nasıl geçti?''

''iyiydi hiç boşum yok''

''hımm iyiymiş. Off neyse boş ver şimdi sınavı da sana bir haberim var amcamlar buraya bizim mahalleye kalıcı olarak geliyorlar.''

''Hangi amcan?''

''Geçen sene buraya tatile gelen amcam hani iki oğlu bir kızı olan biri bizim yaşıtımız hatta geçen sene yaşıtmız olana çok yakışıklı demiştin oda duymuştu tartışmıştınız yaaa onlar işte.''

''Neeee yaaa offf peki nereye?''

''Hazır ol... Sizin üst komşunuz oluyorlar...''

    Bu haberi duyduğumda şok olmuştum çünkü o ev kiralık deyil satılıktı ne yani bundan sonra onunla aynı apartmandamı oturacaktım. Hayat git gide çekilmez hale geliyor. Üzgün ve bir o kadar  şaşkın bir ses tonuyla konuşmaya başladım

''Ne zaman geliyorlar?''

''Bir hafta sonra :)''

Ne bir haftamı bu kadar erkenmi o çocukla aynı apartmanda oturmaya hazır değildim. Ama neden ya kos koca İstanbul'da başka yermi yoktu bizim apartmana taşınıyorlardı ki? Düşüncelerimden Selinin ses tonuyla sıyrıldım

''Neyse ya ben gidiyim annemin haberi yoktu geleceğimden merak edip kızmasın''

  İş Selin'in annesi Nurten Hanımsa akan suyun duracağını bildiğimden ısrar etmedim. Selin oturduğu yerden ayaklandı ve kapıya doğru ilerlemeye başladı bende oturduğum yerden ayağa kalktım ve Selin'in arkasından yürümeye başladım Selin kapıyı açtı ve çıktı evimiz karşı karşıya olduğundan terlikle gelmişti terliklerini giydi ve bir kaç büyük adım attı. Bende kapının kenarından Selin'in eve girmesini bekliyordum Selin cebinden anahtarını çıkardı ve kilide soktu kapıyı kendine doğru çekti ve anahtarı hafifce büktü kapı açılınca terliklerini çıkardı ve içeri girdi onun içeri girişinden sonra bende kapıyı kapattım ve camın kenarına doğru yürüdüm. Sandalyeye oturdum bardağımda kalan kahfemi yudumlamaya başladım ve geçen seneki olayları düşünüyordum. Yaşananların üstünden o kadar zaman geçmiştiki çocuğun adını bile unutmuştum hafızamı zorluyordum. Neydi bunun ismi? Hah tabi ya Burak. Adı aklıma gelince bardağımdaki kahfenin bittiğini anladım camın kenarındaki telefonumu da alarak mutfağa gittim ve bardağı bulaşık makinesine koydum. Sonra da  telefonumun kilidini açarak annemi aradım telefon bir süre çaldıktan sonra açıldı

''Alo, efendim Azra''

''Anne ben uyuyacağım anahtarınız varmı?''

''Var canım iyi uykular.''

''Sizede iyi oturmalar by''

telefonu kapattım ve odama doğru ilerledim. Odaya girdim üzermimi değiştirdim ve yatağımın yanına geldim yorganı kenarından hafifçe açtım yatağın içine girdim ve yorganı çektim. Hiç bir şey düşünecek halim kalmamıştı. Her gece yaptığım gibi müzik dinleyip uyuyamayacaktım gözlerimi kapattım ve her yer karanlık....

ve ilk bölümün sonuna geldik. İnşallah beğenirsiniz. Uzun bir süre önce tanıtımı yayınlamıştık. Fakat yeni bölümleri yazamadım. Aslında tutmadığını düşünerek kaldıracaktım. Ardından twitter hesabımdan ve burdan yeni bölüm isteği gelince yazdım. Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum. Beğenip beğenmediğinizi veya iyi ya da kötü gibi eleştirilerde bulunursanız sevinirim. Yeni bölümü pazar günü yayınlamayı planlıyorum. Pazar günü yayınlayamazsam en geç salı günü yayınlayacağım. Bu arada twitter hesabım : https://twitter.com/BoraCengiz01 :) 

Aslında Ben...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin