bölüm 3

6 2 0
                                    


    Diğerlerine nazaran daha kısa süren yolculuğumun sonunda hemen salı hep sakladığım yere koydum. Alınması gerekenleri sonra alabilirdim şu an bu erken gelişimi değerlendirmem ve o şerefsizleri bulmam gerekiyordu. O bara gidecektim ama üstümdeki kıyafetlerle gidemezdim önce kendime bir şeyler almalıydım ve bunun içinde paralarımızı koyduğumuz yere gittim. 

   Hava kararmak üzereydi. Temkinli adımlarla ormanın içindeki ağacın yanında diz çöktüm. Etrafı bir kez daha kolaçan ettikten sonra annemin verdiği tahta parçayı alt kısımda ki hazneye yerleştirdim ve kilidin açıldığına dair sesi duyduktan sonra bir miktar para alıp tekrar kapattım ve üstünü toprak ile örttüm. 

      Bulduğum ilk mağazadan üstüme siyah pantolon, beyaz gömlek, deri ceket ve ayakkabı alıp kasada ki kızın yanına gittim 

"bu üzerimdekiler ne kadar" kız kafasını gömdüğü telefonundan başını kaldırdı ve sersemlemiş bir şeklide bi süre bana baktı. İlk önce beni birine benzettiğini düşünsem de bakış amacının farklı olduğunu anlayıp kaşlarımı çattım

"evet?" kız boğazını temizleyerek

" şey pardon efendim tabi ki etiketleri çıkardınız mı yardım edeyim? " bu ne istek kardeşim böyle düşüncelerimi kendime saklayıp

" gerek yok çıkardım ben" etiketleri ona uzatıp "ne kadar?" sesimin sertliğinden olsa gerek kız gözlerini kaçırdı bende ödemeyi yapıp bara doğru yola çıktım.

Yanıp sönen led lambasının üstünde yazan " zehir" yazısında gözlerimi gezdirdim, girişte kimlik kontrolü vardı ve benim kimliğim yoktu. Barın etrafında bir tur attım ve arka tarafta küçük bi kapı buldum büyük ihtimal malzemeleri içeriye aldıkları kapıydı. Etrafa göz gezdirdikten sonra kapıya yöneldim ama kapı dışarıdan açılmıyodu 

"s*keyim bi sen eksiktin" 

ne yapacağımı düşünürken kapı açıldı ve üzerine elbise almaya para yetmemiş bir kız dışarı çıktı. Tek kaşını kaldırmaya çalıştığını sanan ama maymuna benzeyen bir ifadeyle bana baktı. buram buram yılışıklık kokan sesiyle " hayırdır yakışıklı yolunu mu kaybettin?" annem ve Sümeyye'den başka sık muhabbet etmediğim için insanlarla konuşmak bana yabancı geliyordu ama bu kapı girmek için tek şansımdı içimden kendimi telkin ettim bu boya küpü sayesinde gireceksin oğlum sakin ol ve cevap ver.

" Sigara içmeye çıkmıştım kapı üstüme kapandı sen gelmesen diğer tarafa dolanmak zorunda kalacaktım çekil geçeyim" dudağında hiç hoş durmayan gülüşüyle elini omzuma koydu 

" hazır ben gelmişken ikimizde eğlenebiliriz bence ?" ifademi sertleştirip

  " çekil yolumdan" deyip omzumdaki elini uzaklaştırdım ve kapıdan içeri girdim. Oda omzunu silkip yoluna devam etti. Güzel içeri girebilmiştim şimdi o nefret ettiğim kalabalığa girecektim bu yeni bi aşamaydı bara ilk defa giriyordum. Seri adımlarla bara girdim ve her yeri görebileceğim bi köşeye barmenin önündeki sandalyelere oturdum.

" ne istersiniz" dikkat çekmemek için bir şeyler almalıydım ama ne almam gerektiğini bilmiyordum. Barmen cins cins yüzüme bakarken karşıya oturan adamın birinin diğer barmene" bana limonlu soda ver" dediğini duydum 

"soğuk bi limonlu soda ver " dedim tersleyerek. Birkaç şov hareket yapıp seri şekilde verdi ve başkalarıyla ilgilenmeye devam etti. Arkamı dönüp ortamı incelemeye başladım. Aşırı yüksek müzik rahatsız etse de ifademi gizleyerek gözlerim insanların üstünde gezindi. Çılgınlar gibi dans eden bir sürü insanın arasında siyah takım elbiseli ve kulağında kulaklıkla ortalarda gezinen korumalar vardı. Korumalardan birine seslenilmiş olacak ki kafasını bi yere çevirdi ve oraya yürümeye başladı. Gittiği yer özel bölümdü sanırım kapını etrafı korumalarla çevriliydi. Ensemde bi ürperti hissettim 

"onu takip et" bu ne anasını satayım yine aynı ses, bi kafayı yemem eksikti.Ama yinede kafamın içinde ki o sesi dinleyecektim yanıma gelip muhabbet açmaya çalışan kızlar bi süre sırnaşıp yüz bulamayınca gidiyorlardı. Bu ortamda olmak rahatsız hissetmemi sağlasa da yapacak bir şey yoktu. Hayatımızı mahvedenleri bulacaktım. Korumaların biriktiği kapıdan nasıl geçeceğimi çözmem gerekiyordu.Önlerindeki masalardan birine oturup, dikkat çekmemek için sodamı yudumluyordum.

 "hadi bir aksilik çıksın ve şu kapının önünden çekilin" kendi kendime düşünüp bir şey bulamamışken içimden ettiğim duam kabul mu oldu anlamadım ama birden diğer taraftan 3 kişinin korumalara doğru koşup kapıdan geçmek istemeleriyle bütün korumaların dikkati dağıldı ve onları durdurmaya çalıştılar. Kapıda kimse yoktu, korumaların arkası dönüktü ve beni göremiyorlardı. Karışıklığı fırsat bilip kapıdan geçtim. 

"inşallah kapının ardında birileri yoktur" şanslı günümdeydim yoktu. Gözlerim şahin kadar dikkatli edayla etrafı incelemeye başladı. Loş ışık ne kadar işimi zorlaştırsa da aşağıya inen merdivenleri görmeme engel değildi. Oraya doğru yöneldim bir kat aşağı indim, ilerlemeye devam ettim. İlerlerken asansör gördüm. Bu kat için Zemin kat diyordu ve -10. Kata kadar sayılar vardı. Asansörle gidebilirdim fakat bu tehlikeli olabilirdi. Mutlaka merdivende vardır diye düşünmüştüm haklıydım da ama güvenlik kameralarını fark edince aniden geri çekildim.

Koridorda 2 kişinin konuşarak gelen adım seslerini duymamla içimden okkalı bir küfür ettim. Saklanacak yer yoktu ve seri adımlarla geriye doğru kaçmaya başladım. Tam yakalanacağımı düşünürken ayağıma tırtıklı bir yüzey takıldı. 

"tabi ya havalandırma!" kapağı biraz zorlayıp açtım ve ardımdan kapattım. Hemen ardımdan iki siyah takım elbiseli adam ızgaraların üstünden geçtiler. Havalandırma boşluğu aşağı katlara gitmek için en güvenli yoldu. Emekleyerek ilerlemeye başladım. Kaçıncı kattaydım bilmiyorum. İlerlemeye devam edecektim ki altımdaki odada birilerinin olduğunu ve hararetli hararetli bir şeyler konuştuğunu duydum, onları dinlemeye başladım.

Beyaz önlük içerisinde 4 erkek 2 kadın vardı. Ne yani burası bi hastane miydi?
Beyaz saçlı adam "Denek geldi mi" diye sordu

Genç ve kumral olan kadında "evet burada" . Ardındanellerinde abartı boyutta silah olan iki adam kollarında muhtemelen baygın olan bi kızgetirdiler .Arkalarında bir silahlı adam daha vardı ne yani bu küçük ve baygın kız için mibu kadar tedbirliydiler.

 Onu ortadaki sedyeye yatırıp geri çekildiler. Ellerinive ayaklarını sedyeye başlayan kumral kadın kızın yanında kalırken diğerleribilgisayarın başına geçmişlerdi. Kadın kızın koluna iğne vurup hafif geriyeçekildi.

  "burası hiç basit bir hastanegibi görünmüyordu"   

IHLARAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin