IHLARA

bölüm 4

Biraz sonra kız kıpırdanmaya ve gözlerini açmaya başladı ama başındaki ışık rahatsız etmiş olacak ki ilk denemesinde başarılı olamadı. Birkaç tekrardan sonra gözlerini açında

"ahhh hadi ama yinemi buradayım" yanındaki kumrala dönüp "ve tabiî ki sende buradasın sürtük" kumral kadının dişini sıktığını fark etmiştim ama üstelemedi

" kendini nasıl hissediyorsun Ada?"

"seni gördüm daha kötü oldum sürtükcüm sen nasılsın" neden bilmiyorum ama bu kızı sevmiştim.

"kendinde farklılık hissediyor musun?"

" bu sıralar işemeye çok çıkmamı mı kast ediyorsun bende fark ettim ölecek miyim acaba?" kızın cevaplarına ne kadar sinir olsa da kadın ısrarla sakin kalıyordu.

"hiç sanmıyorum adacım malum önünde uzun bi hayat var" imayla söylediği sözden sonra diğerlerine seslenip "erişimi başlatın" diye bağırdı biraz geriye çekilirken "bugün çok neşeliydin biraz da ben eğlendireyim seni adacım" adının ada olduğunu öğrendiğim kız huzursuzlukla kıpırdanmaya başladı "itiraz etsem bunu yapmaya devam edeceksiniz demi" demişti ki başının üstüne kaska benzeyen ama kesinlikle daha ürkütücü bir şey taktılar. Hemen ardından kask mavi ışık çıkararak yanmaya eş zamanlı kızda titremeye başladı ve de bağırmaya.

"aynen öyle tatlım pek itiraz şansı tanımıyorum sana " Kızın canının yandığı belliydi resmen işkence ediyorlardı ama sanki film izliyormuş gibi davranıyorlardı. Arkada ki doktor bozuntularından biri "yükleme başarılı" dedi ve kızın titremesi ve inlemeleri durdu. Nefes nefese kalmış başı önüne düşmüştü. Kumral sürtük-evet bu kadın kesinlikle sürtüktü- kızın yanına yaklaştı " ada beni duyuyor musun?" kız yerdeki başını kaldırıp "evet efendim" diye cevap verdi. "işte şimdi bu iş ilginçleşmeye başladı" diye düşünmüştüm ki kızın gözlerini gördüm. Gözbebekleri buz mavisine dönmüştü. Suratında hiçbir mimik yoktu. Kadın yanına yaklaşıp Ada'nın sağ bileğini çözdü. Düz bir masayı önüne getirip "güzel canım şimdi bu topu dokunmadan yukarı kaldırmanı istiyorum" Ada sanki emir almış gibi topa odaklandı elini hafifçe yukarı kaldırdı ama kesinlikle topa dokunmadı. Parmağını yukarıya doğru kaldırdı ve top havaya kalktı. "yok artık ,buda ne ,neler dönüyor lan burada" Aslan asla hareket etmeden ama kesinlikle büyük bir merakla izlemeye devam etti.

Kumral sürtük "şimdi onu şuradaki potaya atmanı istiyorum" kız bakışlarını potaya çevirdi ve eliyle topu potaya doğru yönlendirdi ve top potadan geçti.

"Çok güzel Adacım şimdi bu bilgisayar kasasını yukarı kaldırım ellerinde ezmeni istiyorum" kız aynı şekilde kasayı yukarıya kaldırdı ve bu sefer avuçlarını yumruk yaptı kasa sanki avucunun içindeymiş gibi ezildi.

Kadın "kelepçeleri açın!" diye seslendi ve kızın elinde, ayağında bulunan kelepçeler açıldı." ayağa kalk Ada" dedi kızda kontrollü şekilde ayağa kalktı. Kumral kadın onu başka bir odaya doğru yönlendirdi bende yavaş adımlarla havalandırmadan onları takip ettim. Geçtikleri oda fazlasıyla beyaz, fayanslar olan bomboş bir odaydı.

Kumral kadın kapıda olan korumalardan iri yarı olana seslenerek "buraya gel" dedi. Adam emin adımlarla Adaya doğru yürüdü. Tam karşısına geçti. "Ada şimdi Joseph ile dövüşmeni istiyorum. Hazır mısın?"

Adanın dudağı sinsi bir kıvrımla kıvrıldı "evet efendim" adama sanki kedinin önüne koyulmuş fare gibi baktı ve savunma pozisyonu aldı ve saldırmaya başladı. Joseph ne kadar eğitimli gibi görünse de Adanın çevik hareketlerine karşılık vermekte zorlanıyordu. Ada adama doğru yumruk attı bu yumruktan kaçan adam Adanın tam karnına tekme atmıştı ama Ada yere eğilip bu tekmeden kaçtı. Adamın iki bacak arasından geçip yukarıya adamın boynuna hopladı ve adamı boğmaya başladı adam boğulmak üzereyken sırtını duvara vurdu ve kızın dikkatinin dağıldığı o kısa andan faydalanıp Ada'yı üstünden fırlattı. Ada yumuşak bir iniş yaparak- sanki atılan o değilmiş gibi- ayağa kalktı. Ona doğru saldıran adamın hamlesinden kurtulup duvara sıçrayıp orada birkaç adım atıp–duvarda yürümek mi hadi canım- adamın kafasına tekme attı. Gardı düşen adam yere düştü ve Ada tam adamın boynunu kıracakken kumral sürtük;