﹏﹏﹏﹏
"Yaani birkaç gündür gidip geliyorsunuz, neler oluyor?"
Ruh gibi dolanan iki genç kendini yere attı gelir gelmez. Dünya'ya gidip gelme işi zaten çok yorucuyken bir de herkese birer birer neler yaptıklarını anlatıyorlardı. Bunun yanı sıra ikisinin de kafası bir hayli karışıktı. Mavi saçlı çocuğun farklı bir şekilde karışıktı, orası ayrı.
"Yoongi ve ben birkaç gündür sadece oturup sohbet ediyoruz. İyi biri aslında. İnsanlara karşı bir maske takıyor gibi. Bana piyano çalmayı öğretecekmiş."
Taehyung ikisini heycanla dinlerken Jimin'i zorlayarak getittirdiği patatesli cipsiyi açmış yiyordu.
Yağlı ellerini beyaz pantolonuna sürerken ağzının kenarındaki cipsleri temizleyip hâlâ yerde baygın uzanan mavi saçlı çocuğa döndü.
"Jungkook ile neler yapıyorsunuz Jimin?" sesindeki şüphe her şekilde hissedilir bir biçimdeydi.
"Beni sevdiği bir yere götürüyor. Çoğunlukla orada oturuyoruz," yerinden hazlıca kalkıp Taehyung'a yaklaşıp cipsinden almaya çalışan iki arkadaşına doğru gitti. "Bana çok iyi davranıyor. Bilmiyorum çocuklar, onun yanında tuhaf hissediyorum."
Hoseok bir patates cipsi ağzına atarken geri çekildi. Taehyung da poşeti yanına koyarken "Aşıksın ya, ondandır." diyip birden kafasına bir şaplak yerken buldu kendini.
"Ne vuruyorsun lan?"
"Öyle söylenir mi bu? Bunun aşamaları var Taehyung."
Taehyung bir hışımla Hoseok'un burnunun dibine girip gözlerini kıstı. "Neymiş o?"
Kızıl saçlı çocuk önce eliyle yüzünün yakınındaki şapşalı geri çekip işaret parmağı ile Jimin'i işaret etti.
"Yok ya ben ona aşık olamam."
"1. Evre inkâr."
Taehyung kafasını Jimin'in durumuna acır bir biçimde acıklı acıklı sallayıp durumu kabullendi.
"Peki ikinci evre ne?
Kızıl saçlı genç bilmiş bir gülümseme yolladı sağ tarafındaki çocuğa. Kolunu omuzuna atıp patpatladı.
"Bence Jungkook ve Jimin ikinci evreye bile geçmiş olabilir. Anlatmıyor ama ben anlarım gözlerden,"
Gözlerini kısıp Jimin'e baktı bir doktor edasıyla. Kolunun altındaki ise ciddi ve önemli bir şekilde dinliyordu her söylediğini.
"Uyumsuzluk. Mesela Jungkook, Jimin'e yaklaşıyor bu ikisinin de hoşuna gidiyordur ama Jimin atkadaşız diyip duvar örüyordur."
Taehyung şaşkınca ağzını aralayıp kafasını kaldırıp gülümseyen Hoseok'a baktı.
"Vay canına bunları nereden biliyorsun?"
Hoseok kolunu çekerken burukça gülümsedi.
"Yoongi araştırırken gördüm bunları. Bende hepsini okudum."
Taehyung kahkaha atarken koluna bir yumruk yedi. Bu aralar ikisinden ciddi anlamda dayak yiyordu.
"Bu okudukların birgün senin başına gelirse sana yardım etmem bunu bil."
Ayağa kalkıp üstünü silkeledi güzelce.
"Ne demek istiyorsun Taehyung?"
Taehyung elini kulağının arkasına koyup kapıya doğru yaklaştı "Aaaa babam beni mi çağırıyor ne?" hızlıca koşup kapıdan çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love Of Gods ΨJikookΨ
FanfictionPoseidon'un güzel melez oğlu Jimin, Hades'in bilinmeyen insan oğlu Jungkook'a aşık olur. ©imjikoarry