Okur İstekleri: AU Olaylar

Kan Bağları

Wetboy'un İsteği – İçimdeki Karanlık'ın 43. Bölümünde James yaralanıp hastaneye kaldırıldığında Harry gelip şifacı kılığında odaya giriyor ve Lily'le diğerlerine James'i iyileştirmek için dışarı çıkmalarını söylüyordu. Ya gerçekte kim olduğunu Lily ve diğerlerine gösterseydi ve annesiyle kardeşini teselli edip babasını iyileştirseydi, ama Seherbazlar ortaya çıktığında kaçmak zorunda kalsaydı?

---

Kan Bağları – İçimdeki Karanlık – AU – 43. Bölüm

Kendini mümkün olduğu kadar gizleyerek, Harry köşenin olduğu yerden orta yaşlı bir Şifacının Lily'le konuştuğunu gördü.

"Gerçekten üzgünüm Mrs. Potter, ama kocanız hiçbir gelişme göstermiyor. Karanlık bir lanetle vurulmuş, Markiline laneti ile. Bu kurbanı sihrinden söküp ayırır. Onları çok az ya da hiç sihirsel bellekle bırakır. İyileştirme yalnızca hasta vücudunu ve zihnini iyileştirmek için içlerindeki sihri kullanırsa yapılabilir. Maalesef ki, Mr. Potter'ın içinde çok az sihir kalmış durumda. Korkarım ki hiçbir şifa tılsımımıza ya da iksirlerimize yanıt vermiyor. Vücudu, sihri kendini yenileyene kadar devam edemez." Lily'e üzüntülü gözlerle baktı. "Gerçekten üzgünüm ama, Mr. Potter'ın geceyi atlatması pek olası görünmüyor"

Harry dizlerinin çözüldüğünü hissetti. Midesi James'in öleceğinin düşüncesiyle acı verici bir şekilde kasıldı.

Lily kocaman gözlerle Şifacıya bakarken, zümrüt gözleri kızgın gözyaşlarıyla doluyordu. Başını sallamaya ve mırıldanmaya başladı. Harry ne dediğini çıkaramıyordu.

"Hayır, hayır, hayır, bu doğru değil! Olamaz! Beni bırakmayacak, beni bırakamaz!"

Sirius birdenbire Şifacıyı beyaz cübbelerinden yakaladı ve ona bağırmaya başladı.

"Atlatamayacak ne demek? Tabii atlatacak!"

"Bir şey yapmak zorundasınız Şifacı Davis, James'in bir ailesi var! Bir karısı ve iki çocuğu var. Ondan ümidi kesemezsiniz" Remus haykırdı.

"Ben gerçekten üzgünüm, ama söylediğim gibi, umutsuz bir durum. Yapabileceğimiz hiçbir şey yok. Mr Potter'ın yeterli miktar sihri yok." dedi Şifacı Davis, nazikçe Sirius'un ellerini yakasından ayırırken.

"Peki ya biri James'e sihrini bağışlarsa? O zaman iyileşir, değil mi? Hayatta kalabilir" diye sordu Lily umutsuzca.

"Teorik olarak, evet, bu mümkün." Lily'nin yüzünde umut dans ederken bir elini kaldırdı. "Ama pratikte, bu imkansız gibi bir şey. Öncelikle donörün transferden sonra hayatta kalmaması kuvvetle muhtemel. Sihrini birine vermek çok tehlikeli bir şey, çünkü sihrimiz bizim hayat kaynaklarımıza bağlı. İkincisi, Mr Potter için gerekli olan miktarda sihir öyle bir miktar ki birinin kendisini öldürmeden o kadarını vermesinin hiçbir yolu yok, sadece sebep olacağı acı bile dayanılmaz olacaktır. Son olarak, eğer biri transferi yapmayı göze alabilse bile kan bağı olan birileri olmak zorunda. İki sihirsel çekirdeğin oldukça benzer olması gerek, aksi takdirde alıcı vücut sihri reddedecektir."

Damien ağzını açtı, besbelli sihrini önerecekti.

"Üzgünüm oğlum, sen çok gençsin. Daha tam sihrine kavuşmuş bile değilsin. Transfer seni öldürür ve babanı kurtarmak için yeterli bile olmaz." dedi Şifacı sempati duyarak.

Harry, gönülsüzce başını sallarken Damien'ın ela gözlerinden düşen yaşları görebiliyordu. Şifacı, bu saldırı yüzünden St Mungos'un dört yüzden fazla yaralısı olduğunu söyleyerek uzaklaştı. Onlarla ilgilenmesi gerekiyordu. Şifacı yürüyüp giderken, Lily etrafında döndü ve Damien'a sarıldı. Anne ve oğul, ikisi de yere çöktüler ve birbirlerinin kollarında ağladılar. Sirius ve Remus, üzüntülü kadın ve çocuğu teselli etmeye çalışırken kendi gözyaşlarını gizlemek için hiçbir çaba sarf etmiyorlardı.