1.Bölüm

58 9 6
                                    


NOT :Hoşgeldin , sevgili okuyucum karakterler 'i senin için en alta bırakacağım her bölüm. iyi okumalar :)

"Piper! PİPER! Aman tanrım !! gerçekten seçilmişsin, başarabileceğini biliyordum tatlım "

Gelen seslerle elimde ki mısır gevreği dolu kaseyi sehpaya bırakıp kafamı hafif bir açıyla kapıya çevirdim . Her zaman kullandığı başkan sesi haricinde o aynıydı işte, Kusursuz fönlü saçları, Siyah kadife eteği , beyaz, tek bir lanet ütü çizgisi olmayan gömleği ile , sıkıcı kelimesinin sınırlarını zorluyordu ama sesinde ki amigo kız neşesi aniden filizlenmiş geçmiş günlerde ki gibi yerine büyük bir keyifle oturmuştu işte. Ben ağzım açık annemi izlerken , Mrs. Longwood ayakkabılarını heyacanla çıkarmaya çalışıp , bir yandan da konuşmaya devam etti.

" Biliyordum tatlım, senin başarabileceğinden emindim ."

paltosunu portmantoya asıp kalem eteğinin bozulmasına aldırış etmeden kendini koltuğa attı .En azından bugün o sıkıcı başkan sesi ile konuşmuyor diye , düşündüm .Okul toplantısından bu kadar sevinçli gelmesi tuhaftı , üstelik not ortalamam asla ortalamanın biraz bile üstüne çıkamamışken. Ağzıma bir kaşık dolusu mısır gevreğini tıkıştırırken " neyi başarmışım" diye sordum , bir gözüm hâlâ televizyonda oynayan Slam Dunk'ın 13.bölüm tekrarındaydı.

" Tatlım , Resmi olarak artık oyuncusun " Mrs.longwood hevesle konuşurken kulağım uğuldamaya başladı , konuşmaya devam ediyordu ama havsalam kelimeleri öğütmemekte ısrarcıydı . Ağzımdan istemsizce bütün yediklerimi püskürttüm ve en sevdiği jaguar marka koltuklarını batırmama bile ses etmemesi bana şaka yapmadığını yeterince kanıtlamıştı "NE !?!?"
derin bir nefes aldım, ellerim anksiyete krizimin habercisi gibi titremeye başlamıştı . Gergin bir halde ellerimi şakağıma dayayıp ovaladım. Kafamın içi dar rutubetli bir oda kadar rahatsız edici bir hâl almıştı çünkü bu işte bir bit yeniği olduğunu bilmek duyacaklarımın beni deli edeceğini şimdiden bas bas bağırıyordu.Blackhole lisesinin kusursuz ve hatasız oyuncu seçim sistemi benim gibi orta sınıf öğrencileri asla umursamazdı . Göz dolduracak kadar zeki , yada okulun gözde çocuğu Martin Davon 'u ayartacak kadar güzel değildim bu da beraberinde popülerliği getiren şeyler sayılmazdı. Huzursuzca ellerimi önümde birleştirip anneme baktım .

" Anne , okulun en parlak yıldızı sayılmam sence de bu işte bir gariplik yok mu ? "

Mrs.longwood muzipçe sırıtıp alt dudağını dişlemeye başladı . Daha fazla konuşmasına gerek yoktu çünkü kendini ele vermişti bile . Ne zaman yaşının ve konumunun gereksinimlerini alaşağı eden bir hareket yapsa bu tepkileri vermeye o derece alışmıştı ki refleks değil yaşam için gerekli bir haldi bu ifadeler onun için .

" Oh şey , belki belediye başkanı olmamda bunun bir etkisi olabilir güzel çiçeğim  "

Evet yine başlamıştık... asla modasını kaybetmeyen ve kroer kaplı çatının altında asla gündemden düşmeyen mükemmel olma sendromu! Annem Deborah Longwood, Sarışın, uzun bacaklı , muhteşem dul ! Kasabada ki tek lise olan Blackhole 'un 91 yıllarında en gözde popüler kızı , balo kraliçesi ve günümüzde ise kasabanın başkanı . Annem her zaman dişli bir kadın olmuştu ama hırsları onu kör ediyor her şeyin muazzam olması için evde ki toz oranına bile söz geçirmeye kadar vardırıyordu işi .Babamın bu mükemmeliyet sendromundan bıkıp bir kaç yıl önce Chicago 'ya taşınması hiçte tuhaf sayılmazdı sanırım. Kendi halinde ,işinde başarılı bir mimar olan babam ile Brown üniversitesinde doktora yaptığı yıllarda tanışan annem , hâla o ilk gün ki aşkla babama bağlıydı ama bu kusursuzluk takıntısı aşklarını yıkıcı bir sona götürmekte oscarlık bir performans sergilemişti . Anneme göre mükemmel olmak zorundaydınız ,zorundaydım ama ben herşeyimle ortalamaydım, ben sadece bendim ve beni bu yüzden sevmesi gerekiyordu ama o bunu her zaman ki gibi başaramamış olmalıydı ki yine beni o popüler başarılı kıza yani kendine çevirmeye çalışıyordu. Yanaklarımı şişirip ona bıkkın bir bakış attım ve odama doğru çıkmak için hareketlendim ne de olsa başarısız olacaktım ve yine her zamanki gibi onu ve kendimi rezil edecektim yani tartışmanın ne önemi vardı , ikimizde buna alışmıştık. Bu yıllarca böyle işlemişken neden kendimi yorma zahmetine girip anksiyete krizimi azdıracaktım ki .
Queen anne dönemi mimarisinin bayıklığını süzerek sakin adımlarla holü geçtim ve şeritli uzun merdivenlerden neredeyse sürünerek yukarı adımladım.

DESTE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin