Hepimizin bir hikâyesi var. Güzel anılarla, iyi arkadaşlarla, ölümsüz aşkla veya tam tersine bol ızdırapla, üzücü bir hayatla, sırttan bıçaklanmalarla dolu. Hepimizin torunlarımıza anlatacak bir şeyimiz var. Veya bir şey anlatabilecek torunlarımız.
Bir hikâyesi, ailesi, dostu olmayan bir tane bile yaşlı yoktur buralarda. Ama çocuk çoktur. Büyüdükçe yazarsınız hikâyenizi, kurarsınız ailenizi, edinirsiniz arkadaşlıklarınızı. Hayatınızda ardı ardına verdiğiniz yanlış kararlardır bazen hikâyenizin kurgusu. Bazen de dost dediklerinizin yaptığı kalleşliktir. Aynı anne babadan olmayan kardeşleriniz, aynı yuvada büyüdüğünüz çocukluğunuzdur.
Ana Kara'da dağ ve bayırlarıyla beraber 1600'e yakın ruh yaşıyor. Bunların en az 750'si peri. Bu yüzden midir peri efsanelerinin fazlalığı? Çok fazla ruh, çok fazla hikâye. Herkesin bir hikâyesi var demiştim. Ana Kara'nın 1600 tane var. Bir o kadar da efsanesi. Efsanelerden bahsetmeden önce, daha önemli bir konuya geçmek lazım.
Ana Kara. Ana Kara neresi?
En Büyük Klan, etrafındaki 5 klan ve onların da etraflarındaki küçük adacıklarla tamamlanmış, uçan –süzülen?- bir evdir, yuvadır Ana Kara. Anne babalar eğitimi evde verir. Okulu veya kampüsü yoktur. Öğretmeni yoktur. Politikacısı yoktur. Dini yoktur.
Buradaki ruhlar sizi sorgulamaz. Bütün klanlar kendilerine göre değişik alanlarda ustalaşmış oldukları işleri yaparlar ve gerisine karışmazlar. Bu geleneği bozan tek bir klan vardı, So.
So, kibirle, kıskançlıkla, bencillikle kavruldu, yoğruldu ve benliğini unuttu. İçine kapandı. Kimseyi kabul etmek istemeyen klan sakinleri, sonunda bunu gerçekleştirerek evlerini ziyaretçilere kapattılar.
Belki de efsanelerin başlangıcı tam da burasıydı.
---
Serendipity
Seçilmişlerin içinden
Güzel biri çıkacak.
Sana getirdiği ışığı
Karanlıkla buluşturacaksın.
Eğer istiyorsan
Kalbini ışıkla kuşatmayı.
Kimsenin bir tanrısı yoktur. So'nun hiç yok.
Kimse klanlara karışamaz. So'ya hiç karışamaz.
So özel bir klan. En az nüfusa sahip olan klan. Yakınlardaki Arpimav Adacığı'nı keşfetmeye çıktıklarından beridir, nüfusu tamamen vampir ve kara büyücü olan tek klan. Nüfusunda vampir olan tek klan da o zaten. Adacıktaki çeşmeden içtiler ve tenlerini beyazlaştırarak ölümsüzlüğü tattılar. O günden bugüne çok güzeller.
Çünkü;
Kendilerini güzel olmaya adamış bir halk bu. Hiyerarşi hâkim. Hiyerarşileri biraz değişik. Sayısı asla değişmeyen 60 köle var. Size Anakara'nın öğretmeni olmadığını söylemiştim. So'nun var. Vampirliğin öğretildiği 10 öğrenci, vampirliği öğreten 5 profesör ve 5 tane de asil var ve bunlar en yüksek sınıf olarak sayılıyor. Dışarıdan birisi içeri girecek olursa, kanını sonuna kadar sömürüp onu bir vampire dönüştürürler ve kölelerin arasına atarlar. Bu sırada en yaşlı köle öldürülür.
Bu klanda bir zamanlar, ne köle, ne öğrenci, ne profesör ne de asil olan birisi vardı. Kendisi vampir de, kara büyücü de değildi. Ama onu klandan atmıyorlar ya da ona zarar vermiyorlardı çünkü o çok, çok güzeldi. Göz kamaştıracak kadar güzel. Ona bir 'tanrı' gözüyle bakmaya başlamışlardı.
YOU ARE READING
5
Fanfiction11, muazzam bir rakamdır. ~11. kitabım :) --- Yaşanılagelmiş en efsane öykülerden ilham alınmıştır.