Veda..

76 20 12
                                    

Herkese merhaba ,yeni bir kurgu ile tekrar karşınızdayız umarım beğenirsiniz bölüm sonu düşüncelerinizi belirtmeyi unutmayın ❤️

YAZARDAN 

Yasemin 27 yaşında hayatının baharında olmasına rağmen yaşadığı olaylar sebebiyle 35 yaşındaki biri kadar olgun aynı zamanda kimseye göstermediği sadece en yakın arkadaşı Gül'ün bildiği beş yaşındaki çocuk kadar hayat dolu ve çabuk kırılgan bir yapıya sahipti. Yaşadıkları hayatını ne kadar olumsuz etkilesede düştüğünde aynı güçlükle kalkamasada ayakta durmaya çalışıyordu.

Ailesini küçüklüğünde yaz tatilinde vakit geçirmek ve doğum gününü kutlamak amacıyla gittikleri ormanın yanma sebebi ile kaybetmişti . Her doğum gününde canı çok yanardı , ailesini kaybettiğinde çok sevdiği amcası ona kol kanat germiş yanına almıştı , amcası haricinde diğer akrabaları sadece telefon rehberini doldurmak amacıyla hayatında yer edinmiş gibi hissederdi, hep bir yanı üzgündü içinde eksiklikler vardı . Ailesini  özlüyordu ve  özledikçe ellerini açar Allah'a içini dökerdi , böyle yaptığında Yasemin'in içinde hüzün ve eksiklik duygusundan eser kalmazdı . Son olarak Yasemin tarafından değeri paha biçilemeyen yarısı yanmış kahverengi pofuduk bir oyuncak ayı vardı . Oyuncak ayıyı yaseminin babası, kızına 1 hafta önce  almıştı ve şu anda yasemine ailesinden kalan son şey yarısı yanmış oyuncak ayısıydı, yaşı kaç olursa olsun onu hiç yanından ayırmayacağına küçükken annesi ve babasının mezarının başında söz vermişti.

YASEMİN'DEN

Artık 27 yaşına gelmiştim çocukluk arkadaşım Gül ile birlikte hayalini kurduğumuz , küçüklükten beri tek arzumuz olan mesleği elde etmenin verdiği mutluluk ve sevinç duygusunun içine kendimizi bırakmış bir nebzede olsa rahatlamıştık fakat 1 saat sonra doğup büyüdüğüm hayatımın acılarını yaşadığım yaşama sevincimi yitirip yeniden hayata bağlandığım şehri terk edip mesleğimi yapma sebebi ile Antalya'ya doğru yola çıkacaktık .

Gül "nasıl hissediyorsun Ankara'daki son 1 saatin " dediğinde kafamdaki düşünceleri bir kenara koyup güle dönerek

"Aslında buradan ayrılmak bana iyi gelecek Gül , fakat gitmeden yapmamız gereken son bir şey kaldı. " dediğimde ne yapmamız gerek dercesine gözlerime gözlerini kenetlemişti .

"Ailemin mezarını ziyaret etmek istiyorum içimdeki duyguları onlara anlatmam gerek Gül , belki Antalya'ya gidişimin bir daha dönüşü olmaz." Dediğimde ellini sırtıma koyup sıvazladı ve olur anlamında başını salladıktan sonra

"hadi o zaman ne bekliyoruz hemen taksi çağırayım " diyerek ayaklanınca bende onu takip ettim ,  taksi geldiğinde binip mezarlığa gideceğimizi söyledikten 15 dakika sonra oraya ulaşmıştık , ücreti ödeyip taksiden indik , yol boyunca camdan dışarıyı izlemiştim .
Gül bana dönüp "sen git kardeşim ben seni burada bekleyeceğim rahat rahat içini dök " dediğinde şimdiden rahatlamıştım ona güler yüz gösterip annemle babamın mezarının başına doğru harekete geçtim .
Mezarın başına geldiğimde gözlerim dolmaya ardından yaşlar gözlerimden yanaklarıma oradanda aşağı firar etmeye başlamıştı ,diz çöktüm olduğum yere ve kollarımı açtım,  ağlayarak mezar taşını kollarımın arasına aldım sanki onlara sarılıyormuşçasına o anki yaşadığım duygunun tarifi olacağını sanmıyorum

"Anlatacak çok şey var aslında, nereden başlayacağımı hiç bilmiyorum . Herşey her gün kötüye gidiyormuş gibi, elim kolum bağlı sesimi çıkaramıyorum ,sizin yokluğunuzdan bu yana bir acı var içimi kemiriyor, sorunlar yakamı bırakmıyor . Garip bir duygu, sanki birisi beni boğmaya çalışıyor, kaçış yollarım yok , yaşama sevincim elimden alınmış gibi hissediyorum. Özetle kaç zamandır kendimi mutsuzluğa mahkum bir kişiliğin içinde buluyorum " konuştukça kendimi kaybediyordum dayanamıyordum.

"Yasemin" arkamdan gelen ses Gül'e aitti

ona döndüm ve işaret parmağımı kaldırdım bir dakika dercesine sonra vereceği cevabı beklemeden tekrar gözlerim mezar ile buluştu.

" çocuktum çocukluğumu yaşayamadım , genç oldum anne desteğim hiç olmadı kimseye sırlarımı anlatamadım ve bu yaşa geldim kimseye baba diyemedim . Özledikçe sizi hıçkırarak ağladığımda geceleri yangıdan sonra kalan oyuncak ayıma sarıldım , kimi zaman acımı dindirsede ,her zaman iyi olmama  yetmedi bu oyuncak . Bu kez açtım ellerimi rabbim'e her gün ona anlattım derdimi tasamı hep huzur doldum , şimdi koskoca kız oldum ve daha kendi yaralarımı saramıyorken başkalarının yaralarına merhem olmaya gidiyorum ,doktor oldum ben hayalini kurduğum mesleğe sahibim artık ve veda vaktide geldi çattı.  Anne ,baba sizi çok özledim özlemeyede devam edeceğim eğer tekrar Ankara'ya gelirsem yanınızda olacağımı biliyorsunuz ben veda konuşmalarını sevmem bu kadar uzatmanın da manası yok aslında "

dedikten sonra ayağa kalktım göz yaşlarımı ve sildim zor da olsa tebessüm ederek  " hadi Gül gidelim " dedim , o sırada Gül bana şaşkın bakışlarını yollayıp

"gözlerin kızarmış olmasaydı az önce ağlayanın sen olduğuna kimse inanmazdı"
dediğinde "haklısın ,ve her şeye çok dikkat ediyorsun "deyip göz kırptım hafif bir gülümsemeyle sözlerime karşılık verirken taksiyi aradık 5 dakikanın ardından taksinin gelmesiyle bindik ve tekrar gözlerimi camdan dışarıya odaklayıp 15 dakika kadarcık  çok uzaklara daldım..

Havalimanına geldiğimizde son kez etrafıma bakındım burayı özleyecek miydim ?  Kendi kendime düşünürken beni düşüncelerin içinden Gül'ün sesi çıkardı "hadi artık nasıl olsa yine geleceğiz "
"Emin değilim bu konuda "dedim sessizce
"Anlamadım"dedi sanırım söylediklerimi duymamıştı , neyse şimdilik duymasa iyiydi "birşey yok  dedikten iki saniye sonra anons yapıldı ;

"Sayın Antalya yolcuları uçağımız birazdan kalkacaktır"  anonsu duyduğumuzda uçağa bindik ve üzgün olmanın verdiği yorgunluk hissi ile gözlerimi kapadım..

Bölüm hakkındaki düşünceleriniz ?
Yakında yeni bölüm ile görüşmek üzere 👋.

KALBİMDEN GEÇEN ARMAĞANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin