Bölüm 2

11 1 0
                                    

Sabah uyandığında yine tanımadığı bir odadaydı Barış. Yanındaki kızıla baktı ve içinden güzel parçaymış doğrusu diye geçirdi. Bu kadın kimdi ? Adı neydi? Bu tarz soruların cevabı maalesef Barışta yoktu ve olması mümkün gözükmüyordu. Bu ateşli parça uyanmadan orayı terk etmesi gerekiyordu yoksa ya beraber kahvaltı etmek zorunda kalacak ya da bir kez daha sevişecekti. Ve Barış şuan bu ikisini de istemiyordu. Sessiz bir şekilde yataktan kalktı. Etrafa dağılmış olan kıyafetlerini giyinmeye başladı. Tam gömleğinin düğmelerini ilikliyordu ki korktuğu başına geldi "günaydın aşkım" diye duyduğu o ses tüylerini diken diken etmiş resmen iliklerine kadar titretmişti. Bu nasıl cırtlak bir sesti böyle. Yavaşça arkasını döndü. Hafif bir gülümsemeyle "günaydın çok acil çıkmam lazım" diyebildi. Genç kadın yatakta gerinip seksi olduğuna inandığı bir şekilde dudaklarını aşağı sarkıtarak " ama bugün beni annenle tanıştıracaktın" dedi. Barış hiç bir kadına bu cümleyi kurmazdı ve emindi ki yine bir palavranın içerisine düşmüştü. Gülümsedi önce sonra genç kadına hesap sorar bir şekilde baktı. Ceketini eline aldı ve kadının arkasından bağırmasına cevap dahi vermeden orayı terk etti. Sıradaki görevi babasının dayatmalarıyla başladığı işe gitmekti. Kendi şirketleri olmasına rağmen babası onu zorla arkadaşının şirketinde işe sokmuş ve bu işte başarılı olamazsa arabasına ve kartlarına el koymakla tehdit etmişti. Barış yüksek lisansını gazetecilik ve reklamcılık üzerine yaptığı için böyle bir şirkette çalışmasını uygun görmüştü babası. Onun içinde hava hoştu. Genç ve güzel bir sürü kadın vardır orada diye düşünüyordu.Aradan geçen iki saat sonunda yeni çalışacağı derginin önüne gelmişti. Dargon  dergi. Bu ne biçim isim yahu diye düşündü kendi kendine. Birde gazete çıkartıyorlarmış üstelik. İçeriye girer girmez babasının arkadaşı olan Mustafa beyin yanına gitti. Mustafa bey Barış'ı çok sıcak karşılamış ancak hiç bir şekilde torpil yapamayacağını ve kendisinin kim olduğunu kimseye söylememesini tembihlemişti. İleride çok iyi yerlere geleceğine çok inandığı Asi'nin yanına vermişti üstelik Barış'ı. Barış giyindigi lacivert takım elbisesiyle sokak sokak gezip haber peşinde koşacak olduğuna hala inanamıyordu. Asi Barış'ı getiren Mustafa beye selam verdi. Mustafa bey ise bu genç kadının dudağındaki patlak için endişe duydu. "Asi kızım ne oldu yüzüne boyle" bu sorudan sonra Asi hafifçe gülümsedi. Acilen bulabildiği ilk yalana sığındı. Magandanın teki sabah yol vermeyince arabama çarptı bende başımı direksiyona vurdum. Ve kayıp bir dudak. Önemli birşey değil bir kaç güne iyileşir" . Barış daha önce yüzünden hasar almış bir kadını bu kadar sakin görmediğine adı kadar emindi. O kadının iyileşene kadar işe gelmemesi gerekiyordu halbuki. Mustafa bey geçmiş olsun dileklerini ileterek Asi'ye Barış'ı tanıttı. Yeni stajyerimiz Barış senin yanında işi öğrensin istiyorum dedi ve eklemeyi unutmadan eti senin kemiği yine senin dedi ve babacan bir kahkaha atarak arkasını dönüp gitti. Asi önce Barış'ı süzdü ve sonra konuşmaya başladı. "Seni neden benim yanıma verdi bilmiyorum. Ama hakkında hayırlısı olsun. Memnun oldum Barış" , Barış bu ufak tefek kadına gülümsedi. Hala inanmıyordu başına gelene karşısındaki kadın lacivert kot pantolon üzerine basic beyaz bir askılı t-shirt giymiş kolunda bir iki tane bileklik olan spor ayakkabılı bir kadındı. Ve kendisi onun altında çalışacak olmasına rağmen lacivert takım elbise beyaz gömlek siyah yeni boyanmış ayakkabıları vardı. Bu nasıl olabilirdi. En sonunda kendini toparlayıp kısa saçlı bu kadına "bende memnun oldum Asi hanim" dedi. Asi ise bu cümlenin üzerine gür bir kahkaka atıp kendisine hanım denilmesi konusundaki nefretini dile getirdi ve Barış Asi için Barış oldu Asi ise barış için yalnızca Asi.

Aşkın İmtihanıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin