Onunla ilk kez çok eğlendiğim bir akşamda hissettim bunları o güzel bakışlarını saf temiz olan kalbi beni adeta büyülüyor, sanki onunla yeniden doğdum. içimde ona karşı öyle hisler var ki kalbim adeta göğsümün altında fırlayacakmış gibi oluyor! tabii ki en yakın arkadaşıyım, kız arkadaşıyla sorun olduğu zaman ilk ben koşarım! benim için o kadar çok değerli ki hayatımda sanki sadece ona odaklandım kendimi onun bulunduğu yerde, hayata yeniden başladım bugüne kadar yaşadığım ne varsa onunla birlikte silip attım artık onu geleceğim olarak görüyorum hani her şeyinizi adadığınız birisi olur ya! içinizi ısıtan gülümsemesini sizden başka kimse bilmesin istersiniz. Mutluluğunuz sadece onun dudaklarının arasında saklıdır. Üzüldüğü zaman sanki kendinizi suçlu hissedersiniz fakat üzüldüğü kişi başkasıdır o kızın yerinde olmayı o kadar çok istersiniz ki. Demekki banada böyle yazılmış böyle yaşayacağım diye kuruntu yaparsınız daha önce kendime itiraf edemediğim şeyler bunlar; nasıl tanıştık? nasıl böyle oldu? sanki bana Beril dediğinde beni bütün varlığıyla yeniden yaşatmaya başlıyor. Ben daha önce yoktum onunla var oldum gibi. İsemsizce kendi kendime iyi ki benimle diyorum onun için arkadaştan başka bir şey ifade etmesem de onun hayatında bir yerim olduğunu biliyordum aslında bu bile yeterli diye de düşünmüyor değilim. Yaşadığım aşk mıydı? gerçekten daha önce aşkın a'sını bilmezdim. Bana resmen o öğretti. Ondan başka yakın arkadaşım bile yok kime ne anlatabilirim k? pardon arkadaşlar! ben, beni en yakın arkadaşı olarak gören birisine aşığım böyle mi demeliydim? Yoksa sonsuza kadar susmalı mıyım? Inanın fikrim yok ne yapmam gerektiğini de bilmiyorum ama onun için her gün eriyip bittiğimi biliyordum belki de bunu yaşamam gerek elimden bir şey gelse; mesela onun elini tutsam sımsıkı sarılsam sana aşığım bütün bedenimle senin yanındayım tam karşında. Sana, seni en çok sevdiğim kalbimle yaklaşıyorum resmen tutsak kaldım sana. Bazen kendime sormuyor değilim nasıl girdin hayatıma ve biz nasıl arkadaş olduk? kahretsin! arkadaş değil ben senin en özelin olmak isterdim.. Yarın beraber kız arkadaşına hediye almaya gideceğiz nasıl olur da onu kıramam onunla bu işkenceye nasıl katlanırım? Sanırım dayanmam lazım evet içimdeki sonsuz aşk onun mutlu olmasını isteyecek kadar cesur. Mutlu olsun çünkü aşık olduğum adam mutlu olmayı hak ediyordu. Benimle olmasa bile başkasıyla illaki olacaktı. Her neyse bugün sana aşık olduğum bilmem kaçıncı gün. Ben yine aynı kişi, sen ise başkasına ait bir erkek. Nasıl güçlü olabilirim ki? Sana elini sürdüğü her saniyede içimi acıtan bu yara, seni unutmama nasıl izin verirdi? Sanırım çıkmaza düştüm. Onu annemle tanıştırdım. Çünkü babam yok ve onu babamla tanıştıramadığım için hep eksik kalacağım. Herkes ya da onun arkadaşlarıda dahil bizim en uyumlu arkadaş olma özelliğine sahip olduğumuzu söyler. O kadar yakınız ki sevgilisi Eylül bile beni kıskanmaz, bir sorun olunca benimle konuşurdu. Peki ben bunu yaşamak için ne günah işledim? diye sormuyor değilim. Sanırım en büyük günahım ona aşık olmak olacaktır. Saatler geçmesin ve hediye almaya gitmeyelim istiyorum! Evet mutluluğunu isterim fakat başka birisini mutlu ederek değil. Onunla hergün olmasa da haftada 3 kere dışarı çıkarız benim ona hissettiklerim en çok eğlendiğimiz zamanda başladı. Çünkü aramızda üçüncü bir şahıs yoktu. Evet adı Eylül. Tıpkı bir melek kadar güzel yüzü ve masumluğu vardı, sanırım Barış'ta bundan etkilendi bu yüzden seviyor. Aşk değil çünkü aşk; karşılıksız yaşanır. Onların yaşadıkları sadece sevgiden oluşuyor. Bu ise benim duygularımın yanında sönük kalıyor. Hayır! bencil değilim.Sadece duygularım bana bunları hissettiriyor. Onlarla birlikte sürekli gülüyor olmam tabii ki de bu durumdan taviz vermiyordu ama inanın isteyerek değil sadece o yanımda diye öyleyim. Nihayet gece oldu sessizliğimle ve bu çok hisli duygularımla başbaşayım. Sabah uyanacak olmam canımı yakıyor. Barış'a gelmek istemediğimi söylesem "saçmalamayı kes! tabii ki geleceksin" diyeceğini biliyorum. Bunun için seçenek yoktu. Üzerimi giyindim ve beni almaya gelmesini bekledim. İçimde sürekli Barış'a ihanet ediyormuşum gibi hazımsız bir duygu var. Neden peki? senden aşık olmak için izin mi almalıydım?
Çok saçma! halimden taviz vermesemde ister istemez burun kıvırarak hediyeleri beğenmediğimi söylüyordum. Oysaki beni çok iyi tanır.
-Ne oldu sana?
*Bir şey yok, sadece canım sıkkın.
-Bana anlatmadığın ne olabilir? Dökül bakalım!
* Bir şey yok demiştim Barış. Üsteleme istersen.
-Bana böyle davranman canımı sıkıyor Beril.
*İyiyim bir şeyim yok haydi hediye seçelim.
İnandıramasamda anladı bir şeyler olduğunu. Ne yapabilirim ki? en iyisi seçtiği şeylere kafa sallamak ve biran önce gitmekti. İlk defa birisi için ağlıyordum!
Bu aptal aşık hallerinden nasıl kurtulacaktım?
Yarın yine beraberiz ve hediyeyi Eylül'e verecek. Onların 1 aylık ilişkisi olacak fakat benim 73 günüm dolacak.