Belkide bunu yapmamam lazımdı. Ona kapılıp hayatımı ona bağlamamam gerekirdi ama inanın elimden bir şey gelmiyor. Ben hayatımda hep mutlu olmayı istemiştim çok muydu? Bence hayır. Çünkü bu dünyaya geldiysek elbet bir parça mutluluk tatmalıydık. Barışta benim için böyle oldu tarifsiz ama fazlasıyla değerli. Sizin için her şekilde değerli olan birisi var ve diğer taraftaysa onun için değerli olan birisi. Birbirlerine mutlulukla baktıklarında kalbinizin acıdığını hatta eridiğini hissettiniz mi? Ben hissettim, sanırım çıkmaz yol gibi bir şey. Tabii ki bütün hayatım boyunca size Barış'ı anlatmayacağım evet güçlüyüm ama sadece yanımda yokken. Ne tuhaf değil mi? yanımda yokken diyorum çünkü o yanımdayken elim kolum bağlı oluyor beynim hücreleriyle dans ediyor bana sinyal göndermeyi unutuyor. Eylül iyi birisi güzelliğiyle Barışı etkiledi. Aslında bir insan kişiliği ve karakteriyle etkilemeli değil mi? Her neyse sorgulamak bana düşmez. Hediye işini biran önce unutmaya çalıştım yoksa kendimi zor toparlayabilirdim. Bir hediye için bu kadar yıprandıysam ileride ne olurdu halim? Eve gelip uyudum sadece uyudum, beni en kötü durumdayken bile kurtaran tek şey uyku. Yarın beraber kitap fuarına gidecekmişiz, ne üzücü değil mi ama? kendime yeni kitaplar alıp kendimi yontmaya çalışsam fena olmaz, yontmak derken domruktan bahsetmiyorum canım kendi duygularımdan bahsediyorum. Lütfen sabah olmasın, uyanmayayım onları yanyana görmeyeyim olmaz mı? teşekkür tabiiki olmaz.
°
Neden uyandım çok mu meraklıydım sanki. Kendimi tutamayıp kendime bağırdım. Nasıl olurda uykuyu bu kadar çok severken onunla ilgili durumda erken kalkabildim? Bu duyguları kendi içimde yaşıyorum ve annem hiçbir şekilde bunlara şahit olmuyor. Belki babam olsaydı her şey farklı olurdu he? Onun sevgisini dışarıdaki erkeklerden bekleyerek hayatımı sürdürmeye devam ederken bir yerlerde çürüyeceğim. Kahvaltımı yapıp üzerime yakışan bir kıyafet giyip makyajsız çıktım çünkü makyaj yapmayı sevmiyorum. Barış beni almaya geldi ve beraber Eylül'ü almaya gideceğimizi söyledi. Hay hay! dedim. Giderken bana sürekli laf atmaya çalışan Barış ile başbaşayım. Allahım! kendi kendime söyleniyorum. Barış " neyin var senin? neden tuhaflaşmaya başladın? Bana böyle davranmazdın ne değişti? Seni kıracak bir harekette mi bulundum?" diye soru yağmuruna tutarken içimden sövüyordum. Ben " şey bir şey yok sanırım Eylülle takılmaya başladığından beri aramıza soğukluk girdi benimle eski muhabbetlerinin olmadığını anladım ve kendimce kırıldım" diyerek sorulardan sıyrılmaya çalıştım. Evet ona kendimce trip atabilirdim ama neye yarar? Barış derin nefes aldı ve arabayı durdurdu "Takılmak mı? O benim sevgilim Eylül takılmak yerine sevgili olduğunuzdan beri diyebilirdin, eskisi gibi konuşamıyoruz evet çünkü sevgilim var ve Eylül her ne kadar seni sevsede aramıza mesafe koymamı istedi" Neeee??? diye bağırmak istesemde gözlerim sıkmaktan kıpkırmızı olan ellerime denk geldi. Durdum ve sakince " Barış durdur!" dedim emir verir gibi kinayeli. Barış " saçmalama Beril ne durması fuara gidiyoruz dönmek yok" dedi bu kez bağırarak "durdur yoksa cama yumruk atarım dikkatini dağıtırım kaza yaparız" dedim bu kez durdu ve "budala harketlerinden vazgeç Beril" diye çığırdı resmen. Ben "bay ukala nasıl isterse öyle davranacak değilim ayrıca Eylül istedi diye mesafe koymana çok şaşırdım hiç mi değerim yoktu? gerizekalı mısın? beni nasıl kırdığının farkında mısın?" dedim ve kapıyı kırarmışcasına kapattım. Arkamdan geldi herkes koldan tutarken bu özürlü saçımdan tuttu geriledim "bıraksana be!" diye bağırdım. "Kırmak istemezdim özür dilerim benim için tabiki değerlisin bunu söylememe gerek var mı?" dedi. "Barış defol git gerçekten bana verdiğin değeri gösterdin şimdi sevgilinin kollarına git." dedim ve taksiye atladım. O ikisinin kusursuz ilişkisi vardı fakat bu beni ilgilendirmez hatta Eylül'den nefret ediyorum. Aptal beni nasıl olurda Barıştan uzak tutar? Ah! Barış'ı nasıl olurda benden uzak tutar olmalıydı. Barış'ın pişman olup bana geleceğinden eminim bu durumdan mutlu olmamam lazımdı ama Eylül kendini küçük düşürerek mutlu olacağımı hatta olmamı sağladı. Eve gelince anneme sarıldım öptüm bana "hadi çıtırım yemek hazır" dedi beraber masaya geçtik. "Bugün Barışla beraber miydin çıtırım? " dedi yüzümdeki ifadeyi bozmadan "evet anne" dedim. "hımm sanki bir şeyler olmuş gibi?" her zaman belli etmemekte direnirken öleceğim diye korkuyordum. "Evet anne o aptal Eylül, Barış'a benimle araya mesafe koymasını istemiş" dedim. Annem mimiklerini kullanmaktan çekinmezdi ama bu durumda bana şaşırarak baktı sanırım Eylül cadısına kızdı. "Neden böyle saçma bir şey yapmış acaba?" diye fısıldadı. "Uyumak istiyorum anne" dedim ve odama geçtim yatağa kendimi gömermişcesine fırlattım. Böyle bir durumda 1 ay uyumayı tercih ediyorum.
°
Sabah uyandığımda telefonuma baktım bir tane bile bildirim yoktu. Sanırım Eylül cadısı Barış Beyi fazla korkuttu. Neyse moralimi bozmayacktım elbet bana pişman olmuş bir şekilde dönecek ve omuzlarımda ağlayacaktı. Eylül için her ne kadar iyi birisi desemde artık böyle birisi olmadığına inandım. İyi anlaşan iki arkadaşı neden mesafeyle ayırsın ki? Dur! yoksa Barış ona hediyesini verirken benim bakışlarımı mı anladı? ah! hayır ya bu olamazdı. Olmamalı. Barış'a söylediyse? Hadi ama söyleseydi fuara beraber gitme fikri olamazdı. Umarım sadece kuruntu yapıyorumdur ve sadece Eylül'ün saçma kıskançlığıdır. Önceden kıskanmazdı peki ya şimdi ne değişti? Kızsal güdüleri mi değişti?? kafayı yesem yeridir. Müzik eşliğinde odamı temizledim ve pisliklerimden arınmıştım nihayet annem sevinecekti! Eşofmanlarımı giyip kulaklığımla beraber spor yapmak için çıktım yürüyüş iyi gelecek hatta Barış'ın dediklerini unutacaktım. Umarım istediğim gibi olur, olsuun!!