Sanırsam ya diğer bölüm, ya da 34. Bölüm final, bilmiyorum. Daha karar veremedim.
Ama şu son bölümlerin hatrına yorum bekliyorum. Düşüncelerinizi belirtin, final hakkında yorum yapın. Yani sizce nasıl bir final olur..Cidden yorumlarınızı okumayı çok seviyorum.
Umarım beni kırmaz ve bol yorum yaparsınız.
Uzaktım.
Ailemden, arkadaşlarımdan, okumak için can attığım ama bir türlü gidemediğim okuldan...
Kısacası her şeyden uzaktım. Benliğimden bile uzaklaşmıştım ben. Önce ki ben gayet rahat ve bir o kadar da sıkıcı bir yaşam sürüyordu. Sonra kendi kimliğimi keşfetmiş, kalbimin hemcinslerime attığını öğrenmiştim. Nasıl olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu fakat babam bunu öğrenmişti.
İş adamları içerisinde saygı duyulan bir adam bana işkence etmeye başlamıştı. Daha yeni liseden mezun olmuştum o zamanlar. Üniversite okumak için can atıyordum. Hazırlanmıştım, oturup ders çalışmıştım ben. Hayalimdi çünkü benim üniversite okumak.
Ama onu gerçekleştirememiştim. Babam beni sınavın olduğu gün evden çıkarmamıştı. O zaman anlamıştım sevmiyordu beni. Bu öfkesi eşcinsel olmamdan kaynaklı değildi. Öfkesi benim bu Dünya'ya gözlerimi açmamdı.
Nefes almam bile onu kinle besliyordu. O zamanlar pek algılamıyordum ama yemek yemek için aynı masaya oturduğumuz zaman bana bakan o gözlerinde nefret olduğunu şimdi daha iyi algılıyordum.
Kaçtım.
Ben, öz babamın yanından kaçtım.
Ben, öz babam varken yokluğunu yaşadım ve kaçtım.
Ben, öz babamın nefret dolu gözlerinde kendi acınası dayak yiyen bedenimi izlemekten korktuğum için kaçtım.
Ben, sırtımdaki derin yaralara bir yenilerinin eklenmesine dayanamadığım için kaçtım.
Ve ben...
...asla gerçekleştiremeyeceğim hayallerimi ardımda bir anı olarak bırakıp kaçtım.
Bir kaç ay sokaklarda kaldığım oldu. Önce iş buldum, sonra uygunundan bir ev. Evimde eşya olmadan yerlerde yattığım zamanlarda oldu. En azından dışarda yağan yağmur beni ıslatmıyordu. Kendimi avuttum.
Zamanla ufak tefek eşyalar almaya başladım. Yeri geldi yemek yiyemedim ama çabaladım. Düzenimi kurdum. Maaşım artık bana yetiyordu. İçimde hala üniversite okuyamamanın burukluğunu yaşasamda hayata tutundum.
Sonra bir an da karşıma biri çıktı.
Kahve saçları, keskin bakışları ve şekilli dudakları olan kendisine ilk bakışta aşık edebilecek bir çocuk. Benden anlamadığım bir şekilde para istedi.
Babamla görüşmüyordum ama yine de bana son kıyağını geçmeden içi rahat etmemişti. Benden nefret ettiğini iliklerime kadar hissettirmişti o borcunu öğrendiğim gün.
Fakat takmamıştım.
Ben ölsem de olurdu. Yaşamak için bir nedenim yoktu. Üniversite okumuyordum, lanet bir yerde çalışıyordum. Hiçbir amacım yoktu. Ama sonra ben yavaş yavaş Taehyung'u keşfetmiştim.
Ben bile anlamazken sinsi bir şekilde kalbime doğru girmişti. Neden vermişti bana yaşamak için. Ve neden vermişti bana onu yaşatmak için.
Sevmiştim, seviyordum ve sevecektim.
Bakışlarına eridiğim, bir gülüşüne can vermek istediğim birisi olmuştu benim için. Her bir zerresine aşık olmuştum onun. Gözünden akan bir damla yaş için kendimi feda ederdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
flawless あ vmin ✓
FanfictionBen umudumu kusursuzlukta aradım. Ama unuttum, insanoğlunun aslında kusurlu bir varlık olduğunu. |vmin| 161216-270119