Bölüm 2

128 9 4
                                    

Olabildiğince hızla yemekhaneden uzaklaşmak istemiştim. Kendimi John'un kollarından çekip hemen orayı terk ettim. Arkamdan gelen Elissa'ya aldırmadan önümden geçen taksiyle hızlıca binip eve gittim. Oturup düşünmem gereken çok önemli bir şey vardı. John bana aşıktı ve ben hala hislerimden emin değildim. Evet, John gerçekten çok hoşuma gidiyordu ama bu ona aşık olduğum anlamına gelmezdi. (Burdan herkese belirtmek istiyorum hoşlanmayı aşkla karıştırmayalım arkadaşlar) Ve tek sorun da bu değildi John okulun en yakışıklı çocuğu olduğu için elde edemeyeceği kız yoktu. Beni 2 gün sonra bırakıp kendini başka kızların kollarına da atabilirdi. Bu ihtimalleri kafamda değerlendirirken uyuyakaldım. Sabah alarmın sesiyle uyandım ve anneme okula gitmek istemediğimi söyledim. Annem daha fazla ısrarlarıma dayanamadı, okula gitmedim. Birkaç saat daha uyuduktan sonra Elissa'yı aradım. Elissa heyecanlı heyecanlı konuşmaya başladmıştı. ''Dün o kadar güzeldi ki ben hala etkisinden çıkamadım, ya o çocuk sana aşık olmuş, bütün okul bunu konuşuyor ve sen okulda yoksun nedenini öğrenebilir miyim?'' Elissa'yı terslemek istemedim. Gayet sakince ''Halsiz hissediyorum, okula gelmek istemedim'' dedim. Elissa Johnlarla aynı sınıfta ders işlediklerini ve 2 gün daha böyle olucağını söyleyice yıkılmıştım. En azından aynı sınıfta olmasak daha iyi olacaktı. Sabah okula gitmek için uyandığımda dehşete kapıldım. Gözlerim şişmişti sanırım bütün gün uyuduğum için bu hale gelmiştim. Elimi yüzümü yıkadım ve en azından gözlerim daha iyi görünsün diye suratıma hafifçe pudra sürdüm. Annem arabanın içinde beni bekliyordu. Hava oldukça soğuk ve hala kapalıydı. Yağmur havası vardı. Okula geldiğimde hiçbir şey olmamış gibi davrandım. Olanlar hala unutulmamıştı ama en azından kimse arkamdan kötü bir şey söylemiyordu.Sınıfa doğru gittim. Sınıf hiç olmadığı kadar kalabalıktı. Ve lanet olası şansızlığım bana bir tekme daha attı. Sınıfta sadece John'un yanı boştu. (Bu şanssızlık mı tesadüf mü bilmem ama bu durumdan çok memnun olduğum kesin sadece belli etmek istemiyorum :))) ) Mutluluğumu belli etmek istemeden Elissa'nın yanına uğradım. Yanağına bir öpücük kondurarak tenefüste konuşuruz her şeyi dedim. Benden olanlar için bir açıklama beklediğine emindim. John'un yanına oturdum. Ama bir acayiplik vardı. John suratıma bile bakmamıştı. Acaba kötü mü görünüyorum diye düşünmeden edemedim. Ama her zaman ki halimdi. Gözlerimin şişliği de baya inmişti. Bozuntuya vermeden çantamdan kitaplarımı çıkardım. Ama içimde bir burukluk oluşmuştu. O gözlerimin içine bakan çocuk şimdi beni tanımıyormuş gibi davranıyordu. Tenefüste Elissayla kantine indik. Boş bir maşa bulup oturduk ve içimdeki her şeyi ona bir bir anlatmaya başladım. ''John'dan hoşlanıyorum. Onun bana karşı ne hissettiğini biliyorsunuz zaten. Sadece kafamı karıştıran şeyler var Elissa. John ne kadar güvenilir bir çocuk bunu bilmiyorum. Birini gerçekten sevebilir mi yoksa etrafında onu şımartan kızlardan başka kimseyi sevmez mi bunları bilmiyorum ve bu yargılar John'dan uzaklaşmama yetiyor''. Elissa sessizliğie büründü. Sanırım bu kadar çok şey düşündüğümü tahmin etmemişti. ''Haklısın'' dedi sadece. Sanırım bu konu hakkında konuşmak bana iyi gelmemişti. Elissa'da benim üzülmemi istememişti. John ve arkadaşı kantine geldiler. John'un yüzüne baktım, bana baktı ve kafasını çevirdi. Daha ne kadar böyle olacaktı bilmiyorum. Eve gittiğimde hemen uyudum. 2 gün daha böyle oldu. John yüzüme bile bakmadı. Bende hiçbir şey söylemedim. Ama sabrım taşıyordu artık. Sanırım John bana ilgi göstermediği için üzülüyordum. Dayanamadım ve yanına gittim. ''Bana daha ne kadar böyle davranıcaksın John ? Bana o lafları bir daha yüzüme bakmamak için mi söyledin? Amacın ne senin, daha hiçbişey başlamadan yarıda bırakıp gitmek mi ?!'' Ağzımdan çıkanların farkında değildim. Gerçekten düşünmeden konuşmuştum ve bağırmıştım. John kafasını kaldırıp bana sinirli bir şekilde baktı. Sonra da kolumdan tuttuğu gibi beni dışarı çıkardı. Spor salonuna getirdi. Yanıma oturdu. ''John seni kıracak bişey yapmak isteme.. Lafımı yarıda kesti. ''Ama kırdın Sarah, tahmin edemeyeceğim kadar çok kırdın.'' Gözlerine baktığımda o yeşillik sönmüş gibiydi. Sanırım hata yapmıştım. O gün en azından öyle çekip gitmemeliydim. ''John ben senin etrafındaki kızlar gibi değilim, beni onlardan farklı yapan da bu. Ben en son ne zaman aşık olduğumu bile hatırlamıyorum. Erkek meraklısı da değilim. Senin etrafındaki kızlar, senin ilişki kurduğun kızlar bana çok yabancı geliyorlar. Ben hayatımda boyunca kimsenin sevgisini kazanamadım, sevmek sevilmek nedir bilmiyorum bile ben.'' John sessizce dinlemişti, söylenecek bişey yoktu zaten. Kalktı gitti yanımdan. Kendimi daha çok yalnız hissetmiştim. Derslere girmedim ve eve gittim. Sanırım aşık olmuştum ben. Bu konuya kafamı çok yordum evdeki herkes bunun farkındaydı. Gece ateşim çıkmıştı. Zaten havalarda iyi değildi sanırım üşütmüşüm. Sabah okula gitmek için uyandığımda bir ağrı kesici içerek ayakta kalmaya çalıştım. Okula gittiğimde kendimi daha kötü hissetmeye başladım. Dersler zaten sıkıcıydı kendimi daha kötü hissetmiştim. Keşke rapor alıp okula gelmeseydim diye düşündüm. John'u gördükçe onu kırdığım için daha çok üzülüyordum. Ve en sonunda bünyem yenik düştü. Kantinin ortasında yığılıp kalmışım. Gözümü okulun revirinde açtım. Yanımda Elissa ve John vardı. John elimi tutmuş kafasını da baş ucuma koymuş öyle duruyordu. (Ve ilk defa hiç uyanmamayı dilemiştim..) Tamamen kendime geldiğimde Elissa odadan çıktı. Sadece John ve ben kalmıştık. ''İyi misin, seni hastaneye götürmemi ister misin?'' hala soğuk davranıyordu ama benim için telaşlandığını bilmek bile mutluluktu. ''Daha iyiyim şimdi sanırım üşüttüm o yüzden böyleyim''. Elimi hala bırakmamıştı. Alnıma küçük bir öpücük kondurdu. ''Sana bir şey oldu diye çok korktum Sarah.'' (mutluluktan göbek atabilirdim ama biraz da şımartılmak istemiştim :DDdDd) ''Kırgınlık var üstümde onun dışında iyiyim, peki sen nasılsın John'' Gözlerimin içine baktı ''Sen iyiysen bende iyiyim Sarah..'' sustum sadece bişey diyemedim. Sonra John beni arabasıyla eve bıraktı. Yarın okula gelip gelmeyeceğimi sordu. (Johnla bu kadar iyiyken okula gitmemek saçmalık olurdu) Geliceğimi söyledim ve arabadan indim.  Annem olanları duyunca telaşlandı ve hastaneye gittik. 2 tane ilaçla geri döndük. Zaten içtiğim bir sürü ilaç vardı.. Sabah uyandığımda kendimi daha iyi hissediyordum. Odama güneş ışıkları yansıyordu. Dün hava yağmurluyken bugün güneş açmıştı. Pencereleri açmak için cam kenarın gittim. Perdeyi çektiğimde dışarda John'un beni almaya geldiğini gördüm. Gözlerime inanamadım, John beni evimden almaya gelmişti. Yüzüm gülüyordu onunda aynı şekildeydi. Gerçekten çok mutlu olmuştum. ''John beklemene gerek yoktu ben okula annemle gelirdim soğukta çıkmasaydın keşke.'' dedim. Küçük bir tebessüm etti ve ''Ben yaklaşık 6 saattir kapının önündeyim, sana bişey olur arabaya ihtiyacınız olur diye burada bekledim.'' dedi. Bu ilgi çook ama çook hoşuma gitmişti. Halime hiç aldırmadan pijamalarımla aşağıya indim ve John'a sımsıkı sarıldım. Hiç beklemediği bir durumdu bu. Ağzından sadece şu kelimeler döküldü ''Keşke her sabah sana böyle sarılsam..''

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 02, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

En Son Ne Zaman Aşık Oldum ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin