zkdlin: beni güldürdün
zkdlin: söylediklerin aşırı komikti
zkdlin: kim olduğunu söyleyemeyecek kadar aciz birine vakit ayıracağım öyle mi?
zkdlin: ve ben sana bu kadar egoistsen bana yazma demedim mi?
zkdlin: aciz derken yüzsüz demeyi unutmuşumleilaboss: hakaret içeren cümlelerini bir yere indir
leilaboss: biraz ağırlar çünkü, yorulma
leilaboss: ve sana yazmayı kesmeyeceğimin farkına var
leilaboss: heykel derken aptal demeyi unutmuşumzkdlin: engel atmak diye bir şey varmış, süper olay
zkdlin: ben seni engellemek zorunda kalmadan ya bu egoistliğinden kurtul ya da bana yazmayı kes
zkdlin: ikisinden birini seçince bana haber ver
zkdlin: şimdi işlerim var
zkdlin: umarım bana yazmayı kesme şıkkını seçersinRosé kafasını telefonuma uzattığında hemen ekranı kilitleyip ona baktım.
"Efendim Roseanne? Birkaç gündür gözün üzerimde ve ben sıkıldım." Rosé yavaşça gözlerini kırpıştırdı.
"Çünkü garip davranıyorsun Lalisa. Kendi kendine gülmeye başlayıp, kendiliğinden sinirleniyorsun. Artık Jennie'yi öperek sinir etmeye bile çalışmıyorsun. Ve biz de bu durumu merak ediyoruz. Anlatmak istersen buradayız." Gülümseyip Rosé'ye sarıldığımda Jisoo ve Jennie'nin de buraya yaklaştığını fark ettim.
Onlara anlatmak için doğru zamanı bekliyordum, Kai'nin tavırları biraz yumuşamalıydı. Bir kolumu Rosé'ye, diğer kolumu Jisoo'ya sardığımda Jennie'nin de belime sarıldığını hissetmiştim.
Kızlarla biraz vakit geçirdikten sonra telefonuma en sonunda kavuştuğumda Kai ile sohbet baloncuğuna girdim.
leilaboss: kararımı verdim
leilaboss: selam
leilaboss: ben alçak gönüllü ve egoist olmayan leilaboss
leilaboss: ve sana yazmaya devam edeceğim ayıcık heykelizkdlin: lanet olsun
Gülerek ekranı kapattım ve yeni hayatıma bu kararla başladığımın farkına varamayarak kızların yanına gittim.
Lalisa Monoban in your area Kim Jongin.
🐻