"Benden hoşlanıyor musun?" diye sordum nefesim kesilerek. Bakışları bana döndü. Şu an minik ayıcık Jongin gibi değil de, sahnedeki Kim Kai gibi bakıyordu yüzüme.
"Bunu anlaman zor olmamalıydı. Bunca ay geçirdik beraber. Sadece reklam olsaydı amacım eğer; birkaç gönderi, birkaç magazin haberi yayınlanırdı. Belki bir dergi çekimi olurdu. Daha sonra kariyerime odaklanmak istediğimi söylerdim ve ayrılırdık Lalisa. Benim için reklam ilişkisinin tanımı bu." Bardağını kenara bırakıp elimi tuttu. "Seninle hiçbir zaman bir ilişki düşünmedim. Sadece dansını çok beğeniyordum. Şu hayatta danstan başka hiçbir şeyin yokmuş gibi dans ediyordun hep." Gülümsedi. "Benim gibi."
"Jongin," dediğimde beni susturdu. Kabullenerek başımı öne eğdim.
"Beni dinle biraz, lütfen. Sonra istediğin kadar konuş. Tamam mı?" Başımla onayladım onu. "Sonra bir gün şirkete çağırıldım acele bir şekilde. Reklam ilişkisi olması gerektiğini, şirketin hisselerinin düşüşe geçtiğini, benim kurtarabileceğimi ve benzeri bir sürü şey söylediler. Hiç istememiştim ama bu sektörde karşı gelemezsin, sen de biliyorsun. Kabullendim elbette. Senin olduğunu öğrendiğimde o kadar da kötü gelmedi kulağa, çünkü güzel birisin. Biraz vakit istedim onlardan. Çünkü grup aktiviteleri vardı. Aynı zamanda solo çıkış yapmaya hazırlanıyordum. Kayıtlarımı tamamladıktan sonra şirkete gidip başlayabileceğimi söyledim." Derin bir nefes verdi. "Sonrasını sen de biliyorsun işte. Senin şirketine gelişim ve ilişkimizin başlangıcı. Amacım seninle arkadaş olmaktı aslında. Kötü vakit geçirmek istememiştim bu yüzden sana yakın davranmıştım." Elimi bırakıp gülerek arkasına yaslandı. "İşlerin buraya geleceğini hiç düşünmedim. Ve şimdi burada karşımdasın Lalisa Manoban. Seni seviyorum, sana aşığım diyemem. Ama senden hoşlanıyorum. Eğer sen de bana karşı bir şeyler hissediyorsan söyle. Eğer yoksa bu ilişkiyi yarın bitirelim." Gözlerimin içine beklenti ile baktı. Bakışlarımı kaçırdım.
"Leila kim?" Hafifçe gülümsedi.
"Fake hesap. Kendisi bir idol. Bana yazdı aylar önce. Senden önce de vardı. Beni seviyor. İliklerime kadar hissediyorum ama elimden bir şey gelmemişti o zamanlar." Başını iki yana salladı.
"O zamanlar derken?" diye sordum.
"O zamanlar hayatımda birini istemiyordum. Leila'ya sürekli vaktimin olmadığını, bir idol olduğumu söyledim. Şimdi düşünüyorum da seninle ilişkim olduğu zaman kim bilir ne kadar üzülmüştür." Gerçekten beni, yani fake hesabımı önemser gibi bir hali vardı. "Ayrıca Lalisa, bunlar sorumun cevabı değildi. Sen? Sen de benden hoşlanıyor musun?"
Yüzüne karşı 'Sana deliler gibi aşığım aptal!' diye bağırmak isterdim Kim Jongin. Fakat bunu yapamayacağım kocaman bir engel var önümde. Leila olmak benim engelim, bu oyunu bu kadar uzatmak benim engelim, senin Leila'ya bu kadar üzülüyor olman benim engelim. Sana her şeyi itiraf etmeden, sana gelirsem eğer; ileride bu oyun beni devirir Kim Jongin.
"Benim sana bir şey söylemem lazım." dediğimde kaşları çatıldı.
"Seni dinliyorum Lali-" Telefonu yüksek sesle çalmaya başladığında nefesimi verdim.
"Efendim hyung?" Dudaklarını yemeye başladı. "Evet, dışarıdayım." Karşısındaki kişi görmeyeceği halde başını salladı."Evet, Lalisa ile beraberim." Hafifçe kaşlarını kaldırdı. "Tamam hyung. Tamam. Geliyorum." Aniden ayaklandı ve sandalyesini toparlamaya başladı.
"Jongin bir şey mi oldu?" Bana bakmadan konuşmaya başladı.
"Önemli bir şey yok. Suho hyung bileğini incitmiş, oraya gitmem lazım. Kusura bakma, telafi ederiz." Başımla onaylayıp ben de hızlıca toparlandım.
Apar topar arabaya bindik ve o çok hızlı bir şekilde arabayı kullanmaya başladı. Dönüş yolumuz, geliş yolumuzdan daha kısa sürdü ve ani bir frenle yurdun önünde durdu. Uzanıp hızlı bir şekilde yanağımdan öptü ve sıcacık gülümsedi. Ben de ona gülümseyip arabanın kapısını açtım.
"Lalisa cevap vermemenden düşünmek istediğini anlıyorum. Düşün ve en doğru kararı ver lütfen. Senden haber bekliyor olacağım," duraksadı ve bana doğru eğilip, "sevgilim." diye fısıldadı.
Hafifçe koluna vurup, arabadan indim ve sert bir şekilde kapıyı çarptım. Gülerek gaza bastı ve gözden kayboldu.
Arkasından bakarken tek bir cümle döküldü dudaklarımdan. "Leila benim Kim Kai."
Ona Jongin demek, Leila'ya yasaktı.
🐻
umarım içinize sinen bir bölüm olmuştur, ben yazarken keyif aldım
yazmamı istediğiniz shipler varsa buraya yorum olarak yazar mısınız? sadece kailisa yazmak istemiyorum
vote +25
sevgiyle kalın