Baekhyun'un zorlamasıyla kendini tutmayı bıraktı. Chanyeol yine ona karşı kartlarını düşürmüştü. Baekhyun'u bu kadar çok sevmesi, kendini ona karşı zayıf kılmasını sağlıyordu.
Baekhyun elleriyle kabanın yakalarını daha sıkı tuttu, dudaklarını dudaklarından ayırmadan iri omuzlardan çıkarmaya çalıştı. Chanyeol Baekhyun'a yardım etti. Kaban yere düştü. Kendini Chanyeol'e yaklaştırdı. Chanyeol kollarını beline sardı. Baekhyun ellerini yanaklarına götürdü. Baş parmağı, dudağının altında ki yara izine değdi. Chanyeol'ün kalacağı düşüncesi onu rahatlatmıştı. Sonradan ne kadar utanacağı, ne olacağı umrunda değildi. Şu an sadece Chanyeol'ü yanında istiyordu.
Chanyeol Baekhyun'u belinden kaldırıp kucağına aldı. Baekhyun da bacaklarını Chanyeol'ün beline doladı. İçeri geçti ve kucağındaki Baek ile barebar koltuğa oturdu. Chanyeol gitmekten vazgeçmiş gibi görünüyordu. Baekhyun görevini tamamlamıştı, neden geri çekilmiyordu? Baekhyun uzun süre öpüştüklerinden dolayı nefesinin kesildiğini zannetti. Geri çekilerek nefes aldı. Chanyeol'ün soluk dudakları kızarmıştı. Birbirlerine baktılar. Chanyeol yanakları kızaran bu güzellik karşısında yutkundu. "Baekhyun, seni seviyorum derken ciddiydim. Eğer beni sevmiyorsan devam etme lütfen. Seni kaybetmek istemiyorum." Baekhyun o gün onu ciddiye almamıştı. Dalga geçtiğini düşünmüştü.
16 yaşında bir ergen olmasına rağmen ilk kez Chanyeol ile öpüşmüştü. İlk öpücüğünü ona vermişti. Öpüşmelerini düşünürken hissettiği duyguları düşündü. Chanyeol'ün kucağından indi, koltuğun köşesine kendini attı. Sessizce oturdular. Nefeslerini düzene sokuyolardı. Onunla öpüşürken heyecanlanıyordu, kalbi tekliyordu ama yinede Chanyeol'ü o şekilde sevmiyordu. Onu sadece öpmek için öpüyordu. Öpüşmeyi yeni tatmıştı ve hoşuna gidiyordu. Üstelik O bir erkekti, ondan nasıl hoşlanabilir? Hemde onun arkadaşıyken. İkiside bu konu hakkında konuşmayacaklarını ve bir daha böyle bir şeye yeltenmeyecekleri üzerine sessiz bir söz verdi. İkisinin de kafası karmakarışıktı.
Chanyeol gülmeye çalışarak konuştu. "Hadi biraz içelim!" Baekhyun ayaklanan Chanyeol'e baktı. Chanyeol mutfaktan, gelirken getirdiği poşetlerden birisi ile geldi. Poşetteki şişeleri masaya koydu. "Chanyeol 16 yaşında reşit olmayan bir insan için hiç iyi örnek değilsin." Masadaki şişeleri inceledi. "16 yaşında ehliyeti olmadan araba süren birisi mi söylüyor bunu?"
"Pekii." Yere oturdu. Masada ki şişelerden birini alıp kafaya dikti. İlk içişiydi. Ağzına gelen acı tat dilini uyuşturmuştu. Chanyeol anında yarılanan şişeyi ellerinin arasından çekti. Ağzından akan sıvıyı kolunun tersiyle sildi. "Sen içmeyeceksin."
"Neden?"
"Baekhyun, birde senin sarhoşluğunla uğraşamam. Kendim için almıştım bunları."
"Ben niye senin sarhoşluğunla uğraşıyorum o zaman?!" Ağzında ki acı tadı hâlâ hissediyordu. Masadan bir şişe kapıp açmaya çalıştı. Chanyeol onuda elinden aldı.
"Ben sarhoş olmam."
"Bin srihiş ilmim! Niye sen insan değil misin?!"
"Al işte! Yarım şişede ağzın, yüzün kaymaya başladı bile!" Baekhyun gözlerini devirdi. Chanyeol sessizce içiyordu. "Sanki su içiyor mübarek! Hareketlere bak!" Chan Baekhyunda ki hafif saçmalamayı farketmişti. Yarım şişe onu bu hale getirmişse bir şişe içse ne olur diye düşündü. Fazla büyük düşünmeden aklına direk kusacağı fikri geldi ve yüzünü buruşturdu.
"Chanyeol lütfeen. Denememe izin ver." Ellerini göğünde çapraz yaptı. "Söz başına iş açmayacağım!" Yüzünü Chanyeol'e yaklaştırıp sevimli yüz ifadeleri saçmaladı. Chanyeol ne olursa olsun Baekhyun'u hâlâ seviyordu. İstemese de yarım bıraktığı şişeyi Baekhyun'a uzattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ya! Byun Baekhyun! [Texting]\ChanBaek
FanficChan: Günaydın! Numaram değişti haber vermek istedim. Baek: Günaydın. Haber vermen iyi oldu. Gerek olmadığı için önceki numaranı silmiştim. Chan: Ha? Ciddi misin? *görüldü* -Baek çevrimdışı- Chan: Ya! Baekhyun! Byun Baekhyun! 070918' 061018' / %68...