-Ceren biz 2 gündür Efeyle çıkıyoruz, dedi.
-Ne güzel, deyip ağzıma salatalık attım.
-Nee, diye bağırdı Güneş.
-Ne var kızım ne anırıyonn, dedim.
-Hiç sadece kötü tepki vermedin, dedin.
-Saçmalama aşkım, Ceren anlayışla karşılar dedim, dedi Efe.
Ikisine de sarılıp kutladım.
-Bugün pikniğe gidelim mi ?? Dedim.
Efe ve Güneş onayladı. Rüzgar'a, Aslı'ya ve Batu'ya haber verdik. Güneş Efeyle gidicekmiş. Aslı da Batuyla. Batu da buldu taş hatunu bırakmıyo. Bende doğal olarak Rüzgar'la gidicektim. Çünkü arabam Reiss'te. Arabaya bindim. Rüzgar'ı yanağından öpüp;
-Naber, dedim.
-Iyi, dedi ve sırıttı.
-Odun, dedim.
-Ne odunluğu yaptım, dedi.
-Insan bi halimi hatrımı sorar, dedim.
-Ahahaha. Gülüyo bide odun.
-Ne gülüyon pişmiş kelle gibi ,dedim.
-Hiiiiç, diye sırıttı.
Piknik alanına geldiğimizde hiç kimsenin olmadığını fark ettik. Umrumuzda mı?? HAYIR. Bizim için daha iyi. Eşyaları alıp piknik alanına taşıdık. Biz kızlarla köfte yapacak erkeklerde pişirecekti. İse koyulduk. Tabi Asli ve Güneş beceremeyip geri çekildi. Hemencecik köfteleri yaptım. Rüzgar ve Batu da pişirdiler. Efe de Günes'in etrafında gezip duruyordu. Sonra birden Ateş söndü. Rüzgar yanıma gelip oturdu. Batu;
-Odun nerde, dedi. Bende sırıtıp;
-Burda, dedim Rüzgar'ı göstererek.
Herkes güldü. Rüzgar somurttu. Omzuna omzumla vurup;
-Hiştt, dedim. Cevap yok.
-Küstün mü ?? Dedim.
-Evet, dedi.
-Nasıl barışırsın ??
Yanağını gösterdi. Hemen öptüm. Bizimkilerden bi "oooo" sesi geldi. Yani haklılar. Dışardan bizi gören sevgili sanar. Neyse.
-Barıştık mı ?? Dedim.
-Evet, dedi. Bu gamzelere aşık olmamak mümkün mü ??
HAYIR. Batu;
-Siz bırakın mangalı ben hallederim,dedi.
