Gözlerimi açıyorum, yine hücremdeyim. karşımdaki ekranlardan birini ayna olarak kullanıyorum, neden bu kadar gereksiz bir ekran var ki. artık kendi görevinde kullanmıyorum onu. ağzımın üstündeki ıslaklığa bakıyorum.
" Burnum kanamış, ve ilkyardım bile yapmadan beni hücreme geri koymuşlar, huhu beni eğitmeye çalışıyorsunuz öldürmeye değil"
Evet, garip huylarım vardır. kendi kendime konuşmak gibi.duvara bir çizik daha atıyorum. buradaki 5. günüm.
Saate bakmamla gözlerimi faltaşı gibi açmam bir oluyor. antrenmana bir saat var, kaç saattir baygınım ben?
Hala çok yorgunum uyumak istediğimi düşünüyorum ve gözlerimi kapatıyorum. bir dakika sonra yüksek bir sesle uyanıyorum. bir saat uyudum mu?
Gücümü dün çok fazla kullanmış olmalıyım. karnımın açlığını hissedip düşünmeyi bırakıyorum. ve bağırıyorum;
"Şu odaya bir tuş koysanız da bağırmam gerekmese, çok açım"
Ve kocaman bir tepsiyle bir kadın odama geliyor.
"İşte yemeğin"
"Sonunda be"
Tepsiyi önüme koyuyor ve bakıyorum.Sadece bir dilim pizza.şaşırdım mı? hayır. 5 gündür aynı yemeği veriyorlar. Eğitim için hücremden çıkarıyorlar, Sindel ve Stiles beni bekliyorlar.
( ~ Stiles\+ Mason\- Sindel )
-Evet Mason, bugün en kolay gücü öğreneceksin.
~Aydınlat etrafı!
Etraf karanlıklaşıyor.
+siyaha siyahla mı karşılık vereceğimi mi sandınız neyim ben, aptal mı?
Etraf aydınlanıyor.
-Çok akıllıca bir düşünce o zaman etrafı karart.
Tüm gücümü elime vermeye çalışıyorum. Işığın yüksekliğinde milim oynama yok. hala çok açık. ve tekrar vücudumda binlerce çizgi oluşuyor.
+Nefes alamıyorum!
İkiside benden korkmuş gibi uzaklaşıyorlar.
-Mason, Gözlerin!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dark Sun: Rising
FantasyNeden burdaydım, Neden yerdeyim ,Neden çok acı çekiyorum ve Neden Ben Seçildim.