One Shot? One Shot.

Drawings

Çift: Stony

Kelime sayısı: 1252

İyi okumalar!

Bol bol yorum yapmayı unutmayın!

Steve defterini yavaşça kapattı ve kalemini kalem kutusuna koydu. Sırasında geriye yaslandı, birazdan ders başlardı.

Sıradan bir öğrenci olsaydı derslerden nefret ederdi. Ediyordu da aslında ama derslerde Tony'i izlemeyi seviyordu. Okulun en zekisiydi ama derslere hiç katılmazdı mesela. Öğretmen onu tahtaya çağırmadığı sürece başını sırasından kaldırmazdı.

Steve omzuna aldığı darbeyle yerinden sıçradı.

"Hadi ama Stevie, yine mi onu düşünüyorsun?" Bucky alaylı bir sesle konuştu ve kendini Steve'in yanındaki sandalyeye bıraktı. Steve iç çekti.

"Hiçbir zaman bunu yapmaktan vazgeçmeyeceksin, değil mi?"

"Asla."

Sonunda Tony sınıfa girdiğinde Steve gözlerini direkt ona dikmişti. Fark edilmeyeceğini biliyordu. Sonuçta herkes kapıdan gelenin kim olduğuna bakardı. Hele o kişi Tony Stark'sa insanların bakışlarını çekmesi çok uzun sürüyordu.

"Ona öyle bakma, anlayacaklar." Bucky, Steve'in kulağının dibine girmiş bir şeyler mırıldanıyordu. Steve, Bucky'i susturmak için onun kafasına vurdu.

"Kes sesini Barnes." Bucky yavaşça geri çekildi ama hâlâ sırıtıyordu. Biraz sonra öğretmenin sınıfa girmesiyle herkes ayağı kalkmıştı. Öğretmen oturmaları için bir el hareketi yaptıktan sonra konuşmaya başladı.

"Pekala sınıf, bundan sonraki haftalarda hepinizin başkalarıyla oturmasını istiyorum." Sınıftan itiraz veya memnuniyet bildiren sesler çıkmaya başladı. Herkesin sıra arkadaşını sevdiği söylenemezdi.

"Neden?" Soruyu soran kişi Stephen'dı. Yer değiştirme mevzusundan rahatsız olanlardan biri de oydu. Tony'nin yanından kalkmak istemiyordu.

"Çünkü Bay Strange, artık başka kişilerle iş birliği yapmanız gerektiğini düşünüyorum. Ve siz sormadan ben söyleyeyim, sınıf düzenini ben ayarladım." Stephen, içinden söverken onun aksine sınıftan bazı kişiler bunu dışarıya oldukça güzel bir şekilde vuruyorlardı.

"Yeter!" Bay Watson sinirle bağırdı. "Biri daha itiraz ederse onu disipline göndermekten çekinmem." Bu, sınıfın susmasına yetmişti.

"Senin yanından gitmek istemiyorum Stevie." Bucky, alt dudağını sarkıtmış, başını da Steve'in omzuna koymuştu.

"Sırnaşma Buck, sonra saçma sapan sevgili dedikodularıyla uğraşıyorum." Bucky omuz silkti. En yakın arkadaşını sinir etmek hoşuna gidiyordu. Tekrar ağzını açmak üzereydi ki ismini duyunca dikkatini Bay Watson'a verdi.

"Bucky Barnes ve Clint Barton." Steve gülmemek için kendini sıkmaya başlamışken Bucky deli gibi küfür etmeye başladı.

"Niye illa tipini siktiğimin Barton'ı olmak zorundaydı ki? Evren benden nefret ediyor resmen!"

"Kalbim kırılıyor Bucky. Oysa ben sen çok seviyorum, biliyorsun." Clint, yan sıradan Bucky'e sırıttı ve el salladı. Bucky derin bir nefes alıp Steve'e döndü.

"Eğer katil olursam şu sikik yüzünden." Clint'i gösterdi. "Bil yani." Steve kaşlarını çattı.

"Düzgün konuş Bucky." Bucky, Steve'e öğretmene çaktırmadan orta parmağını gösterdi ve söylenerek Clint'in yanına gitti.

"Tony Stark ve Steve Rogers." Steve gözlerini kocaman açtı ve bakışlarını Tony'e dikti. Tony de ona bıkkınca baktı ve yerinden kalktı.

"Sevgilinden ayrıldığın için üzgün olmalısın." Bay Watson, herkes yeni sıra arkadaşlarıyla kaynaşsın diye dersin son on dakikasında herkesi serbest bırakmıştı.