1.BÖLÜM YABANCI

87 7 4
                                        

      Bir süre dibe doğru çöktükten sonra bir elin beni yukarıya doğru çektiğini hissettim ama kendimi o kadar yorgun hissediyordum ki gözümü açıp bakamadım.Kıyıya geldiğimizde bir çocuk şaşkın gözlerle bana bakıyordu sanırım endişelenmişti de.Tabi kendimi denize attığımı düşünürsek şaşırarak bakması normaldi ama endişesi?Tanımadığı bir yabancı için neden endişelenmişti?İşte bu da beni şaşırttı.Bir süre şaşkın gözlerle birbirimize baktıktan sonra ben doğrulmaya çalışınca yavaş olmamı söyledi ve çıkartıp ceketini üstüme örttü.O ana kadar titrediğimi fark etmemiştim.'Teşekkür ederim' diye mırıldandım.Bir şey demedi sadece o güzel siyah gözleriyle yüzümü inceledi.Bir anda bakışları içimdeki sırılsıklam olmuş mavi kazağa kaydı hava bu kadar sıcakken neden iki kat kazak giydiğimi merak etmişti belki de.Sorarsa ona da herkese dediğim gibi kansızlık var bende fazla üşüyorum diyerek geçiştirirdim.Daha yeni tanıdığım bir yabancıya mavi kazağımın hikayesini anlatamazdım.Gerçe yabancı olmasa da anlatmazdım çünkü bazı şeylerin sır olarak kalması bence en güzeli.Ama o öyle bir soru sormadı ve denize bakarken sessizce 'Neden?' diye sordu o kadar sessiz sormuştu ki bi an bana demedi sandım.Ben cevap vermeyince kafasını bana çevidi ve 'Neden böyle bir şey yaptın?' dedi.Sesinde sanki bir suçlama vardı.'Bilmiyorum' dedim umursamaz görünmeye çalışarak.'Bilmiyor musun?' dedi gülerek.Neden bilmiyorum bu gülüşü hiç hoşuma gitmemişti.'Komik olan ne?' diye sordum ama sesim soru sormaktan ziyade tersler gibi çıkmıştı.Tam gözlerimin içine bakarak' Komik olan ne biliyor musun?Bu dünyadaki milyonlarca insan fakirlikten;açlıktan ölürken senin nedenini bile bilmediğin bir şey için her şeyden vazgeçmen o kadar büyük bencillik ki...' dedi.Sözleri beni kırmıştı.Neden beni bir yabancıya kırılıyordum ki beni daha tanımıyordu bile.Ama dediklerinin doğruluğu canımı yakmıştı doğrusu.Ama alaya vurmaya çalışarak'Her şeyden?Vazgeçmek?'umursamazca güldüm ve 'İnan vazgeçebileceğim hiçbir şey yok' dedim.'Ailende mi yok?arkandan ağlayacak bir annende mi yok?dedi.'Var 'dedim ve ekledim 'Ama hiçbir şey hiçbir acı unutulmaz değil' Yine o iğneleyici gülüşüyle gülerek 'Bunu sen söyleme istersen sevgilisiyle ayrıldı diye intihara kalkışan bir kız için fazla iddialı sözler bunlar' 'Yanlış tahmin, evet az önce sevgilimden ayrıldım ama bu onun yüzünden değil,her şey sandığın kadar basit değil 'Sesim sandığımdan yüksek ve öfkeli çıkmıştı.Nasıl beni tanımadığı halde beni sanki yıllardır tanıyormuş gibi kendinden emin konuşabiliyordu.'Nasıl peki' dedi sesi sanki beni yatıştırmak ister gibi çıkmıştı.İç çektim ve' Bilmiyorum sanki herkesin ortak bir dili var kendi aralarında konuşuyorlar da ben bilmiyorum gibi herkesten soyutlanmış hissediyorum kendimi.İçimde bir boşluk var gittikçe büyüyor ve kim gelirse gelsin, ne olursa olsun dolmuyor.Bu sanki şey gibi sesim kısılana kadar çığlık atıyorum ama kimse duymuyor.' dedim.Biliyorum dalga geçecekti şimdi benle,hiçbir derdim yokta ben büyütüyormuşum gibi davranacaktı.Çünkü tüm insanlar öyle yapmıyor mu?Ayıp olmasın diye dinliyorlar bütün dertlerimizi ve içten içe küçümseyip, dalga geçtikleri halde sanki üzülüyormuş gibi yapmaya çalışıp,acıyıp eski halimizden daha kötü bir halde bırakıyorlar bizi.O yüzden en güzeli kimsenin karşısında kendini acındırmamak en büyük acılarını içine atmak ve en güzel kahkahanı atıp insanlarla arana bariyerler koymak.Bence en mantıklısı.O yüzden nefret ederim birinin yanında ağlamaktan ama ne kadar uğraşırsam uğraşayım engelleyemem göz yaşlarımı,kurtulamam insanların üzülmüş gibi yapan  ama önemsemeyen bakışlarından.Zaten bir şey ne kadar çoksa yada ne kadar çok yapılırsa değerini o kadar kaybetmez mi?İşte gözyaşıda öyle ne kadar çok ağlarsan göz yaşların o kadar değersizleşir ve günün birinde gerçekten kendini yalnız hissederek ağladığında yanında kimseyi bulamazsın.Ben o zamanlarda da ne kadar yalnızım ben diye ağlayan biriyim.Sanırım baya bi sulu göz biriyim ama napabilirim ne kadar engellemeye çalışsam da elimde olan bir şey değil bu.Ama bu sefer öyle olmadı uzun bir sessizlik oldu aramızda sonra o sanki kimsenin duymasını istemez gibi fısıldayarak 'Benim de yalnızlığım öyle hayatıma kim girerse girsin bir türlü gitmiyor.Ama ben senin kadar çabuk vazgeçemem 'dedi.Bende şaşırarak 'Neden?' dedim sorumun çok saçma olduğunu sonradan fark ettim.Herkesin hayatı benimki gibi amaçsız değildi.Belki de çok sevdiği bir sevgilisi vardı gerçekten hoş çocuktu yalnız olacağını sanmıyordum ama o düşündüklerimin aksine 'Benim bakımıma ihtiyacı olan bir annem var' dedi.Gerçekten üzülmüştüm."Geçmiş olsun hasta mı?"diye sordum.Gülümsedi ama bu öncekiler gibi iğneleyici değildi daha samimiydi.'Hayır sadece onu ne kadar sevdiğimi çok iyi biliyor ve açıkçası bana biraz naz yapıyor.'dedi.Bende  gülümsedim.Aramızda yine bir sessizlik oldu.Bu günün o kadar kötü geçmesine,sinirlerimin tepemde olmasına,hatta soğuktan titrememe rağmen içimde bir huzur vardı.Bu huzuru o sağlamıştı.Belki kokusu,belki bakışları,belki sadece varlığı bile yetmişti bu huzur için.Adını bile bilmediğim bir yabancının yanında kendimi böyle hissetmem gerçekten tuhaftı.Çünkü beni kardeşim Ufuk dışında kimsenin varlığı mutlu ve huzurlu hissettirmemişti.

BOŞLUKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin