*-*BÖLÜM9*-*

1K 48 0
                                    

...

“Esmel. Somultma. Sana gülmek yakışıyol.” Bu küçük kızıl örgünün sesiyle açtım gözümü.

“Somurtmam için elinden geleni yapıyor ama!” içimden sıralanan küfürleri tekrar gönderdim o kazma diş bozuntusuna! Resmen oyun oynuyordu benimle! Birde Acar onu dinle demişti. Nesini dinleyim o yalancının! Yalanlarından başka anlatacak neyi var ki!

Ömür’ün bahsettiği hayal denizindeydik yine. Sinirle odama geri döndükten sonra uykuya zorlamıştım kendimi. Sırf bu küçük kızıl örgüyle konuşabilmek için. Bu kızla konuşmak rahatlatıyordu beni. Sinirimin çoğu yatışmıştı şimdiden.

Ömür’e çevirdim başımı. Görüntüsü her zamankinden farklıydı. Saydamlaşmıştı. Elimi uzattım dokunmak için. Ama dokunamadım. Elim içinden geçmişti. “Neden böylesin?”

Yeni fark etmiş gibi kendisine baktı. “Bil süledil böyleyim. Nedenini bilmiyolum.” Dedi bana bakarken.

“Canın yanıyor mu?”

“Hayıl.” Gülümsedi. “Benim canım hiç yanmadı.” Bakışlarında söylediği yalanın kırıntılarını gördüm.

“Ama yalan söylüyorsun.”

“Hiii!” küçük parmakları ağzına kapandı hızla. “Yalan söylemedim ben. Gelçekten.” Gözlerini kırpıştırdı. Ama hala saklamayı becerememişti.

“Bence söylesen iyi edersin kızıl örgü. Yoksa bir daha yanına gelmem.” Tehdidim işe yaradı

Bana sarılmak için atıldı. Ama elleri içimden geçti. “Tamam Esmel! Gitme nolul!”

“O zaman söyle.”

“Şeyy…” dudağını ısırdı. “Böyle olduğum zaman canım çok acıdı. Ağladım. Canım çok yandı Esmel.”

Bu hüzünlü haline içim burkulmuştu. “Rüyada olduğum için sana dokunabilmem gerekirdi. Bunun nedenini öğrenmemiz gerek.”

“Boş vel nedenini! Yanımdasın ya o bana yetel şimdi.” Kıkırdadı. “Kapat gözlelini. Seni başka bil yele götüleceğim.” Dediğini yaptım. “Şimdi aç bakalım.”

Gördüğüm şey kesinlikle hayal ürünüydü. Dünyada böyle bir yerin olması imkansız!

Ormandaydık. Ama normal bir orman değildi burası. Mavi çimler, beyaz ağaç dalları, kristal ışıl ışıl yapraklar ve kırmızı bir gökyüzü. Ağaç yaprakları gerçekten kristaldi ve ortamı onlar aydınlatıyordu. Gökyüzünde güneş yada ay yoktu. Tek ışık kaynağı bu kristallerdi. “Neredeyiz biz?” gözlerim hala yapraklardaydı.

“Lüya dünyasının en sevdiğim yellerinden bili. ‘klistal yaplaklal’ bulaya bu adı veldim ben.” Kıkırdadı. “Gelçek adını bilmiyolum.”

*-*MÜHÜR*-*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin