Lunapark

386 0 0
                                    

2014..

Serhat Peri'sini her zaman özlüyordu.Kabrini ne kadar istemese de ailesinin yanına gömmüşlerdi 14 Ağustos'ta.Ağustos ayları ona tam bir cehennem azabı çektiriyordu.Sanki kusursuzluğunu Ağustos ayı bozuyordu her şeyin.Peri'nin ölüm günü aklından geçen bir düşünceyi gerçekleştirmek üzerine İzmir'e gidiyordu.İzmir-İstanbul arası otoyol yaptırıyordu.Üç buçuk saat sürecekti bu otoban sayesinde yolculuk.Milyonları gözden çıkarmıştı ama daha fazlasını kazandırmıştı ailesine bu otoban.Oysaki onun tek amacı kısa süren yolculuklardı.Daha fazla vakit kalabilirdi herkese.Birbirini seven herkese..Murat'ı öldürdüğü için hiç acı çekmiyordu aslında.Ancak Su ve Alev gibi çocukları hem de masum çocukları öldürmüş olması canını yakıyordu.Peri'nin parçasıydı sonuçta onlar.Alev;Serhat'ın bile her şeyi olmuştu.Bakışları tehlikeliydi hem de çok.Ama Serhat'ı görünce yumuşar annesinin bakışlarına dönerdi bakışları. Hala aklındaydı 12 Ağustos'ta onu ilk gördüğü anda ki mutluluğu.Sonra ablası gözleri önünde öldürülünce ve babası büyük yaralar alınca o tehlikeli gözler bile Serhat'a olan bakışlarının yanında fazla masum kalırdı.2 yaşında birçok şeyi farkındaydı.Hayatta ki ilk ve son ayrıca en büyük hayal kırıklığını yaşatmıştı ona Serhat.Hala hata yapmadığını söylüyordu ama buna artık oda inanmıyordu.Su; fazla masumdu ayrıca uysal.Herhalde Serhat'ın hayalindeki çocuğuydu.Masumluğu insanı kendini bile temiz hissettiriyordu.Cesedi bile fazla masumdu.Serhat onu görünce kendinin de masum olduğuna inanmıştı.Zaten ondan sonra Su hakkındaki fikirleri ortaya çıkmıştı. Murat;Serhat'ın okuduğu okuldaydı.Rekabet içindeydiler ancak ikisinin de birbirinden haberi yoktu.Okulun en zenginleri olmasına rağmen hiç bir araya gelememişlerdi.Zaten Serhat, bunları Murat hakkında araştırma yapılmasını söylediğinde öğrenmişti.Çok benziyorlardı ve şaşırtıyordu bu olay Serhat'ı. Tuttuğu takımlar bile aynıydı.Sevdikleri ünlüler.Neredeyse yattıkları kızlar hakkındaki fikirleri bile aynıydı.Orjinal olan iyiydi.Serhat içinde böyleydi bu.Yinede hiç pişman değildi Murat konusunda.Peri kendini öldürdüğünde onu engelleyememiş olması canını sıkıyordu.İlk 5 yılda çökmüştü.Sigara içiyor Jack Daniel's'leri deviriyordu.Bazen nargile suyu bile içtiği oluyordu.Ayıkken bile çakırkeyifti hep.Sonra ki sene kendini topladı biraz daha.Sigarayı azalttı biraya başvurdu ağır içkileri bırakarak.Bir sonraki sene işe ve kadınlara vurmuştu kendini.Son 3 senedir aynıydı yani.Özel uçağındaki fazla seksi hostes utana sıkıla içki servisi yaptı.Bira ya eli uzanırken vazgeçip su katılmamış sek aldı.Sanırım İzmir-İstanbul otoyolu bekleyebilir dedi.Hostesle fantezileri vardı çünkü.İkinci seki isteyecekken uyku bastırdı.Sessizce küfür etti ama gülümsedi de.Hostesin utanmasınının sebebini anladı.Serkan piçi kendini harap etmesin diye uyku ilacı attırmıştı içkilerine.Uyandığında Serkan karşısındaki koltukta oturmuş suyu avuçluyordu.Tam zamanında dedi ve birden aşağı kaydı.Suda boş koltuğa sıçradı.Serkan, önceden İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde çalışan biriydi.Sıradandı fazla zengin değildi.Taaki Serhat'la tanışana kadar.Geceden kalma bir şekilde hala sarhoşken Aziz Kocaoğlu'nun odasına girmiş bol bol küfür etmişti.Kendisini çok yorduğunu sonra tam bir orospu çocuğu olduğunu söylemişti.Başkan kudururken, Serhat gülümsemişti.Onun Peri'den sonraki 5 senesiyle neredeyse aynıydı o hali.İşten atılmıştı.Hem de muhasebeye uğramasına bile izin verilmemişti.Ertesi gün yine Serhat ve Başkan oturup proje hakkında konuşurken odaya dalmış yalvar yakar kendini affettirmeye çalışmıştı.Serhat onu İzmir'deki şirketlerine müdür yapmıştı.Hatta bir ara naz yapmış Başkan'ın kendine yalvarmasına vesile olmuştu.İzmir'de ki şirkette Serhat yokken Serkan'ın borusu öterdi. Çocuk gibi havalanırdı.Bu Serhat'ın en hoşuna giden şeydi belki de. İş yerinde tam anlamıyla resmi ve ciddilerken şirketin kapısından bir adım attıktan sonra Serhat'a sarılır şakrabanlıklar yapar onu gülümsetmeye çalışırdı.Gerçek bir dosttu Serkan.Serhat'ın hayatında Alev ve Peri'den sonra sahip olduğu en değerli kişiydi belki de.Serkan 28 yaşındaydı ama dev cüssesiyle Serhat'la yaşıt gibi dururdu.Zaten birbirlerine adlarıyla hitap ederlerdi.Serkan,evlenip boşanmıştı.Tam iki sene sürmüştü evlilik ama Serkan evlilik adamı olmadığını anlayınca annesi ve babasından ona kalan iki binanın birini kiraya vermiş diğerine kendi yerleşmişti.Kirayla aylık eğlencesi karşılanıyordu.Balçova'nın zengin kesimlerinden birinde olduğu için ev bol para geliyordu.Kendi kaldığı yer Karşıyaka'da idi.Bara,diskoya,puba yada yazlıklarının olduğu yere Didim'e gitmediği sürece oldukça cimriydi.Bankaya para atardı ve onun faizlenmesini beklerdi hep.Belediyede çalışıyordu çünkü kendisine yeni bir yatırım yapmayı hedeflemişti.Gideri eğlenmediği sürece pek yoktu ve geliri çoktu belediye sayesinde.Babası kendini hastalandırana kadar çalışmış Serkan ve Serkan'ın ikizi Pelin'in yaşamını güzelleştirmeye çalışmıştı.Pelin mirastan pek bir şey almamıştı çünkü kendi ayakları üzerinde durmayı adet ve ideal edinmişti.Bu yüzden iki ev bir yazlıkta Serkan'a kalmıştı.Bu halinden pek memnundu aslında.Ergenlik zamanında Pelin'e çok bela olmuştu Serkan.Şort giymesine asla müsaade etmezdi.Sürekli büyük kavgalar ederlerdi ve kazanan Serkan olur Pelin onun istediğini yapardı.Uysal birisi değildi hiç Pelin ancak Serkan ne yapıyor ne ediyor Pelin'i uysallaştırıyordu.Bir süre sonra Pelin ergenlikten çıkınca ona pek karışamaz olmuştu ancak Pelin'de onun karışmasını gerektirecek pek bir şey yaratmıyordu.Pelin,Peri'nin hem ruh ikizi hem de dış görünüş olarak ikizi gibiydi.Serkan,Serhat'a sürekli Pelin'den bahsediyordu ve Serhat'ı meraklandırıyordu.Şimdi sessizce araba yolculuğu yaparak Pelin'in evine gidiyorlardı.Birlikte Buca Gölet'te piknik yapacaklar ardından da Pub'a gideceklerdi.Evin önünde durduğunda Pelin hızlıca arabaya binmiş ve Serkan'la tartışmaya başlamıştı.Serhat ikizlerin sohbetine katılmak istemediği için kafasını yoldan çevirmiyordu.Ancak anladığı kadarıyla konu Pelin'in erkek arkadaşının Serkan zoruyla kendisinden ayrılmasıydı.Durduklarında bile hala Pelin'e bakmamıştı Serhat.O arabayı park ederken Pelin tribe girmiş birkaç eşyayı alıp hemen inmişti.Serkan gülerek " Birazdan bir öpücük verirsem barışır" diyince oda gülümsemişti.Ancak içinde huzursuzluk vardı ve bunu gülümsemesine azda olsa yansıtmıştı.Serkan genellikle böyle yerlere pek gelmemesine yormuştu konuyu.Serhat ve Serkan neşeli neşeli barbekü yapılan alana gelip Pelin'le tanışmak için Serhat Pelin'in yanına gidince olmuştu her şey.Serhat yıkılmış bir haldeydi ayrıca şok olmuştu.Pelin,Peri'yle aynıydı.Birkaç ufak ve belirsiz farklılıklar hariç her şeyiyle aynı.Pelin gülümseyerek ona bakarken kendini topladı ve hemen el sıkışıp heyecanlı bir şekilde kendini tanıttı.İki erkekte farklı sebeplerle Pelin'i mutlu etmeye çalışıyorlardı.Pelin'de fırsattan ziyade eski sevgilini çağırıp Serkan'ın ondan özür dilemesini sağladı.Serhat ne yapsam diye gözleri kısılmış bir halde onlara bakarken Pelin'in sevgilisi elini uzatıp"Tuğberk" dedi.

-"Serhat.Serhat Hükmeden"

-"Çok memnun oldum Serhat. Başarıların dillerde.Geçmişin biraz acı ama olsun sonuçta geleceğe dönük yaşamalıyız."

Tam Serhat ağzının ortasına bir tane yumruk geçirmeye hazırlanırken Pelin'in kıkırmadası duyuldu.Üç erkekte ona doğru dönünce ellerini ben masumum dermişçesine iki yanına açıp "Serkan bak Serhat Abi'de senin ruh ikizinmiş"dedi.Bu sefer daha güçlü kahkaha attı çünkü herkes olayı anlamıştı.Serhat'ın biraz Pelin'e biraz Tuğberk'e birazda abi lafına canı sıkılmıştı.Kendine yeni yeni geliyordu ve kendini harap ederken yetişkin olmuştu.Bunu Pelin sayesinde fark ediyordu.Yaklaşık iki üç saat sonra yemekler yenmiş eşyalar paketlenmiş ve arabaya yerleştirilmişti.Pelin lunapark aklına gelince heyecanla oraya gitmeyi teklif etti.Serhat ve Serkan eve gideceklerini söyleyince Pelin "Peki biz Tuğberk'le gideriz sonra görüşürüz" diyince birden ikisi de fikrini değiştirdi.Birlikte kamikazeye ilk binmeye karar verdiler.Çıkışta Pelin hariç neredeyse hepsi kusacaktı.O kadar yol kat etmişlerdi ancak ilk oyuncaktan mideleri alt üst olmuştu.Keşke Gölet'te kalksaydık diye içinden geçirdi Serhat.En azından köşeye çekilip huzur bulabilirdi.Tabii ayrıca düşünebilirdi de.Birden aklına Peri'nin hafif bal tadındaki dudakları geldi.En son dudaklarına mühür atmıştı Serhat onun.O zamandan bu yana aynı tattan yada en azından benzeri bir tat aramıştı ama bulamamıştı.Belki diye geçirdi içinden.Belki Pelin'in dudakları öyledir.Hem çokta benziyorlar.Sonra aklına Serkan geldi.Sikeyim Serkan'ı diyerek en kısa sürede denemeye karar verdi.Yada ilk fırsatta.Ardından Radar'a bindiklerinde yine aynı sonuçla karşılaştılar.Pelin hariç neredeyse hepsi bembeyazdı ve mideleri bulanıyordu.Pelin onların bu hallerine kahkaha atarak Korku Tüneli'ne doğru ilerledi.Tam Tuğberk'le oturacakken Serkan Serhat'a Tuğberk'i yanına alacağını ve onunla konuşacağını söylemişti ve onu kendi yanına çekmişti.Bu sırada Pelin'in yanına Serhat yerleşmişti.Biraz iri olduğundan vücutları birbirine yapışıktı neredeyse.Serkan Tuğberk'i ikna edene kadar arkalarındaki vagon dolmuştu ve onlarda mecburen başka vagona yerleşmiştiler.Pelin bir çocuk edasıyla Serhat'a doğru dönüp "Korkuyor musun?" diye sorunca Serhat yanağının içini dişledi gülmemek için.Elbette ki korkmuyordu ama oyundan zarar gelmez diye "Evet.Biraz korkuyorum" dedi.Pelin'in gözleri bir an Alev'in gözlerindeki tehlikeye bürününce kader bana oyun oynuyor diye düşündü Serhat.Acı çekmem için oyun oynuyor.Sonra Pelin" Yok ayıp" diye kendi kendine konuşup Su'yun masum kişiliğine büründü.Serhat acı çekmeye başlamıştı bile.Gitsin yanımdan diye çocukça bir düşünceye kapıldı.Pelin'in yüzü hala ona dönüktü.Serhat iri olduğundan birazda yakın.Vagon ilerlemeye başlarken fazla sarsılınca Pelin ve Serhat'ın dudakları birbirine yapıştı.Gitmesin yanımdan diye düşündü sonra Serhat.Ardından Peri gitti Pelin gitmesin dedi ve ensesinden tutup kaçmasını engelledi.

AğustosHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin