Uyku

227 1 0
                                    

Pelin, ne yapacağını şaşırmış halde gözlerini kocaman açmış Serhat'ın gözlerinin içine bakıyordu.Ne yapacağını şaşırmıştı çünkü, tam geri çekilip özür dileyecekken Serhat ensesinden tutup kendine çekmişti onu. "34,35,36,37 diye saydı kendi kendine.40,41,42 ve nefessiz kalmanın laneti" Pelin nefes nefese kalmış bir şekilde Serhat'ın memnun kalmış yüzüne bakarken kızardı.Sonra Serkan diye düşündü.Hemen köşeye doğru kaçtı ve arkaya kimse var mı diye baktı.İki vagon arkasında hararetli bir şekilde konuşuyordu Serkan ve Tuğberk. Utandı hem de çok,sonuçta ihanet etmişti Tuğberk'e.Karşılık vermemişti ama ağzını da yummamıştı.Açmıştı ağzını cesaretlendirmişti.Utandı hem de çok,sonuçta abisinin en yakın arkadaşı ve patronuydu o.Tam görmemişler diye rahatlayıp önüne dönecekken bir kız ve erkek iki ergenin kendilerine gülümseyerek baktıklarını gördü.İkizdiler.Serkan ve kendisi gibi.Benziyorlardı aslında çok fazla oradan ikiz oldukları kanısına varmışlardı.Onlara ufak bir çok ufak bir tebessümle cevap verip önüne döndü.Ardından tekrar köşesine çekildi.Ancak Serhat'ın kolu onu belinden tutup göğsüne yaslamıştı.Yok artık diye düşündü.Tam ağzını açacaktı ki öksürme ihtiyacı duydu.Öksürüp kendini geri çekince Serhat kendisine kaşlarını çatmış bir halde baktı.Sıçtın diye düşündü.Sonra küfür etme diye.

"Özür dilerim.Heyecandan öyle oldu birden şey olunca işte öpüşür pozisyona geçince ama cidden özür dilerim" diye bir şeyler geveledi ağzına.Sonra ne geveliyorsun konuşsana diye kızdı kendine.Serhat kızın kızarmış yanaklarına ilk baktı.Sonra gözlerine.Bu sefer gözleri Peri'ye Alev'e yada Su'ya benzemiyordu.Kendi gibiydi daha çok. Dudakları daha yoğun bal tadındaydı.Daha güzeldi sanki.Düşüncelerini duyunca çatık kaşları alaycı bir şekilde havaya kalkıp "Önemli değil" dediği gibi yine kendine çekti kızı.Hissetmeye ihtiyacı vardı.Dokuz senedir bir şeyleri hissetmediği için eksikti.Şimdi tamamlamıştı Pelin onu.Bir daha bırakmaya niyeti yoktu.Ama yine aynı hataya düşmüştü.Sadece kendi düşüncelerine önem veriyordu yine.Farkına vardı bunu.Peri gibi gitmesin diye kızı iteledi biraz.Böyle yaparak onu düşünüyordu ama ne olursa olsun gurur kırıcı bir hareketti.Aslında değildi fakat Serhat normalinden biraz güçlü olunca kız için biraz öyle olmuştu.Kaşlarını çatıp ona baktı sonra orospu çocuğu dedi içinden.Neredeyse ilk defa kendi kendine uyarıda da bulunmamıştı küfür etme diye.Gelişme vardı kendisinde yada değişme.Bilemedi.Serhat kızın yüzündeki düşmanca ifadeyi görünce hemen çekmek istedi kendine doğru.Özür dilemek onu tekrar öpmek istedi.Tam harekete geçecekti ki oyuncak durunca Pelin hızlıca inip sevgilisinin yanına gitti.Ardından bir şeye binmek istemeyince eve doğru yola çıktılar.Serkan şaşırmıştı asla doymazdı lunapark konusunda Pelin. Noldu acaba diye de düşündü.Çıkış kapısında ayrılacaklarken Serhat dikkatli bir şekilde Pelin'i izliyordu.Tuğberk'e sarıldı.Sonra Tuğberk çenesine hafif bir kuvvet uygulayarak Serkan ve Serhat'ı önemsemeden öptü.Pelin'de sevdiği adamın kollarındayken kendini soyutlamış bir şekilde karşılık verdi ona.Eli ağrıyınca anladı sinirlendiğini Serhat.Serkan kabaca ayırınca onları Serhat gülümsedi.Bu sefer yine Serkan hata yaparak güvendiği arkadaşına kardeşini teslim edip Tuğberk'in arabasına bindi.Serhat belli etmeden gülümsüyordu.Hatta dudaklarını,yanağının içini dişliyordu ki gerçekten gülümsememek için.Arabayı uzaktan kumandayla açıp bindi. Gösteriş meraklısının tekisin Serhat diye düşündü Pelin.Sonra sakince arabaya binip kemerini bağladı.Onu umursamamayı deneyecekti.Yolu yarılayamamışlardı ki bu işi çok iyi yapıyordu.Serhat ise onun bu davranışı Peri'ye çok benzettiği için gerildi.Arabayı kenara çekip parmağını tehdit edercesine kıza salladı."Beni yok saymak gibi bir hataya sakın düşme" dedi.Bu sefer gerilme sırası Pelin'deydi.Hırçınlaştı birden.Sonra Serhat anladı.Onlar her şeyiyle aynıydı.Ama tek ve her şeye fark atacak kadar güçlü farklılıkları vardı.Pelin hırçındı Peri uysaldı.Parmağını narince gözünün önünden indirdi eliyle Pelin,sonra kendi parmağını tehdit edercesine Serhat'a sağladı ve onu taklit etti "Bana emir vermek gibi bir hataya sakın düşme." Serhat gerildi.Pelin gerildi.Serhat'ın gözleri karardı.Pelin'in gözleri karardı.Serhat harekete geçecekken Pelin geçti ve yüzüne sert bir tokat atıp arabadan indi.Hemen durağa gidip taksiye atladı ve gözden kayboldu.Serhat şoka girmişti.Vahşi şey dedi kendi kendine.Kaplansan kedi yaparız seni diye de düşündü. İlk önce Serkan'ı aradı.Evinde olduğunu öğrenince rahatladı.Bir şey belli etmemek için iki saate geleceğini söyledi.Ardından Pelin'in evine doğru sürdü.Kapıyı çalınca çekici gülümsemelerinden birini dudaklarını yerleştirdi.Kapı açılır açılmaz Pelin'in kapıyı kapatmasına fırsat vermeden içeri girip ona sarıldı.Kafasını kalbine yasladı ve tam 15 dakika boyunca sessizce ve ayakta o halde durdular.Ardından Serhat Pelin'in başına kocaman bir öpücük kondurdu.Pelin geri çekilince engel olmadı.Durup ona baktı Pelin. Aslında Pelin Tuğberk'i çok seviyordu. Her şeyden herkesten çok. Ama Serhat'ı da seviyordu.Ne yapsam diye baktı Serhat'a.Ama Serhat eğilip onun o yoğun bal tadındaki dudaklarını nazikçe öptü.O kadar nazikti ki Pelin şaşkınlıkla ağzını araladı.Ardından Serhat cesaretlenerek Pelin'i kucağına aldı.Sadece ona sarılmak istiyordu.Kalbinin ritmini duymasını.Arada bir de nazikçe öpmek istiyordu.Ah tabi birde sevgisini ona göstermek istiyordu.Pelin telaş yapınca son bir buse kondurdu dudaklarına ve karanlıkta salona geçip oturdu.Kucağında Pelin vardı ve Pelin'e sımsıkı sarılmıştı.Herkesten sakınırcasına sarılmıştı.Ufak tefekti Pelin,Peri'den de.Sevmekti işte bu başka ne ad verilir ki içimdeki eksikliği doldurmasına diye düşündü Serhat.Sonra Pelin'in telefonu çaldı.Uzanıp sessizce telefonu eline alınca arayanın Tuğberk olduğunu gördü.Sinirle meşgule atınca Pelin sessiz ve uysalca "Kimdi?" diye sordu.Serhat gururlandı çünkü böyle bir kızı bile uysallaştırmıştı.Sonra cevap olarak ne versem diye düşündü kısaca "Tuğberk" dedi. Pelin'in gözleri sinirle kısıldı ve sonra telefonu alıp kucağından indi Serhat'ın.Hızlıca mutfağa ilerlerken bir yandan da Tuğberk'i arıyordu.Serhat sinirle peşinden gidince hiç iyi şeyler olmayacak dedi kendi kendine.Sonra aman ne fark eder ki dedi.Sessizce kapının pervazına yaslanıp Pelin'e baktı.Tayt giymişti üzerine de uzun bir erkek tişörtü.Serhat'ın kucağındayken tişört toplanmıştı ama o bunu düzeltmeyi aklına bile getirmeyince tüm hatı gözler önüne serildi.Serhat arkadan ona yaklaşıp tişörtünü düzelttiği sırada Tuğberk telefonunu açmıştı.Pelin arkasını dönüp Serhat'ın gözlerinin içine baka baka "Aşkım özür dilerim" dedi.Serhat sinirlense de oyunu devam ettirdi ve arkasına geçip onu kendine bastırdı.Pelin ürperip çekilince Serhat zaferin verdiği gülümsemeyle onu izlemeye devam etti.Pelin elinin değdiğini söyleyince ve ondan tekrar özür dileyince Serhat sıkkın bir şekilde nefesini dışarı verdi.Pelin'de hızlıca telefonu kapattı.Tam kapandığına emin olmak için tekrar baktı telefonunun ekranına.Sonra Serhat'ı tamamen altüst edercesine önüne gelip kulağını dişledi.Serhat nefesini tutunca hızla ellerini çırpıp "Ben kazandım" diye çığlık atıp koşmaya başladı.Serhat gülümseyerek ve bağırarak "Hayır oyun daha bitmedi" dedi ve onu yakalayana kadar peşinden koştu.Yakalayınca misafir odasındaydılar.Onu yatağa doğru ittirip öpünce Pelin kollarını boynuna dolayarak ona karşılık verdi.Ayrılan Pelin oldu ve nefes nefese "Berabere bitti" dedi.Cümlesini bitirir bitirmez Serhat tekrar dudaklarına yapıştı.Bu sefer Serhat'ın telefonu büyülü anı bozdu.Hiç ekrana bakmadan nefes nefese telefonu açıp "Alo" diyince Serkan'ın kahkahasını duydu. Serhat bağıra bağıra "İzmir'deki hatunlar benim uzak dur" dedi Serhat Pelin'e bakarak "Bir tanesi değil" dedi. Pelin utanarak hemen odadan çıkınca Serhat'ta peşine gitti.Pelin salona geçip ortalığı toplu olmasına rağmen tekrar toplayınca Serhat kahkaha atıp onu kucağına alıp havaya kaldırdı.Sonra saçları yüzüne doğru dökülünce uçlarını kokladı ve mutlu olduğunu belli eden bir inilti çıkardı.Sonra Pelin hala kucağındayken koltuğa uzandı ve onu kendine çekti.Uyumadan önce Pelin'in ritimli nefes alış verişlerini dinleyip uykuya daldı.

AğustosHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin