Ayrılık Çanları

188 1 2
                                    

Serhat'ın şakaklarında ki damarların atışını gören Pelin itirazlarını sonraya sakladı.Sonra,sonraya saklasa ne fark eder ki diye düşünerek aptal fikrine kıkırdadı.Tam yolcu koltuğuna doğru ilerlerken Serhat kolundan tutup geri çekti ve anahtarları ona verdi.Mercedes-Benz E250'nin rahat koltuğuna oturduktan sonra arabanın ilk geldiği günden farklı olduğunu fark etti. Nereye dermişçesine Serhat'a baktı.Sessiz olmaya çalışıyordu çünkü başı gerçekten feci ağrıyormuş gibi duruyordu. Serhat sessizce "Hastane" diye mırıldanınca Pelin,liseden arkadaşının cerrahlık yaptığı Buca Hastanesine doğru ilerlemeye başladı.Hastanede yaklaşık 4 saat geçirdikten sonra sapasağlam bir Serhat'la arabaya doğru ilerlediler.Otoparktan çıkarken Serhat "Bir şeyler yapalım.Eve gitmek istemiyorum" diye mızmızlanınca Pelin kafasını sallayıp ilerlemeye başladı.Hastaneden yakşalık 200-250 metre ilerdeki karaoke barın önüne arabayı park etti ve bara doğru ilerledi.Genellikle daha çok üniversiteli kesim vardı.Ama ikisi fazla göze batmadılar.Hatta hiç batmadılar.Barmenin önündeki yüksek sandalyelere oturduktan sonra ikisi de alkolsüz bir şeyler aldılar.İkinci bardaklarında konuşmaya başlamıştılar.Üçüncü bardakta değişiklik yaptılar.Serhat viski alırken Pelin alkollü kokteyl aldı.Daha derin konuşmalara indiler.Pelin dördüncü viskisini içerken Serhat su katılmamış sekini fondip yaptı.Pelin ona daha önce niye evlenmediğini sorunca Serhat sızlana sızlana Peri'yi Alev'i Su'yu ve Murat'ı ardından onlara yaptıklarını anlattı.Pelin bu vahşi olaya vahşicede sırıtmaktan başka bir şey yapamamıştı sarhoş haliyle.Sonra Serhat ona Peri'ye çok benzediğini o yüzden onunla böyle ilgilendiğini söyledi.Pelin buna pek bir şey söyleyemese de o halde eve gitmek istediğini söyledi.Serhat onun dediğini anlamadı bile.Sızıp kalmıştı.Pelin onun bu halini umursayamadan bir taksiye binip evine gitti.

Sabah zır zır öten alarmı,çalan telefonu,yumruklanan hatta arada bir tekmelenen kapısının sesiyle uyandı Pelin.Sürüne sürüne dış kapıyı açtığında karşısında sırıtan bir Serhat vardı.Kapıyı açık bırakıp geri yatağına döndü.Kafası yastığa değmeden uyumuştu bile.Yüzüne değen şeylerle hafifçe gözlerini aralayınca Serhat'ın tüylü mavi kaleminin tüy kısmını onun yüzünde gezdirdiğini fark etti Pelin.Gözlerini birkaç kez kırpıştırdıktan sonra arkasını dönüp saate baktı.Gözleri pörtlerken tekrar yatağa uzandı.Dün hakkında bir şeyler hatırlamaya çalıştı.Fazla düşünmeden hepsi zihninde canlanmıştı zaten.Daha önce hiç bu kadar sarhoş olmamasına rağmen bünyesinin kuvvetli olduğunu anladı Pelin.Ee o kadar şeyi hatırlamak kolay mıydı. Uyku sersemi hala Serhat'ın bir aileyi öldürdüğünü fark etmemişti.Yataktan kalkıp banyoya ilerledi.Tam eline suyu doldurmuş yüzüne çarpacakken gözleri suda takılı kaldı.Ardından Serhat'ın anlattıkları aklına doluştu. Ben Mardin'de yaşarken Peri ve Murat çifti çocuklarıyla birlikte Mardin'e tatile geldi.Peri'ye ilk gördüğüm an vurulmuştum.Küçük kızı Alev'in kıpkırmızı saçları yemyeşil gözleri vardı.Ablası Su;masmavi büyük gözler ve sapsarı saçlara sahipti.Ayrıca Alev'in aksine çok uysaldı,hayalimde ki evlat.Birde yakışıklı Murat..Peri'nin bana karşı özel bir his beslemediğini kabul etmediğim için bütün suçu onlara attım.Onlar var diye benimle evlenemeyeceğini düşünüyordum.Onları gözümü kırpmadan öldürdüm.Ardından mutlu bir hayat beklerken Peri benden kaçmaya başladı.En sonunda kendini İzmir'de Ankara Asfaltı üzerinde ki Shell benzin istasyonunun bir iki kilometre aşağısında öldürdü.Ona çok benziyorsun.Benzemeseydin herhalde yüzüne bile bakmazdım.Yada tek geceliğim olabilirdin belki.Güzelsin yani belkisi yok kesin olurdun.On dakika kadar bembeyaz olmuş yüzüne baktı Pelin.On birinci dakikayı 35 saniye geçerken kapı tıklatıldı ve içeri gülümseyerek Serhat girdi.Ama Pelin'in yüzünü görünce o tatlı tebessüm anında yok olmuş kaşları çatılmıştı.Pelin böyle birinden nasıl etkilendiğini hala anlayamıyordu yaa. Serhat yanına gelip ellerini yüzüne dayadı."Ne oluyor güzelim?"

"Dokunma bana".Pelin resmen bağırmıştı ve Serhat dün içkiyi fazla kaçırdığında ona bir şeyler söylediğini tamamen anlamıştı.Derin bir nefes alıp sakince ondan uzaklaşmış olan Pelin'e döndü.Ardından "Ne söyledim sana güzelim?" diye sordu.Pelin dolmuş gözlerinin verdiği etkiyle kocaman gözüken gözlerini devirdi.Bunun etkisiyle birkaç damla yaş aşağıya doğru yol aldı.Pelin burnunu çektikten sonra dün söylediği her şeyi kelimesi kelimesine söyledi."İşte bunları söyledin.Ve ne tesadüf ki bir daha gelmemek üzere şimdi evimden gidiyorsun" diyerek Serhat'ı itelemeye çalıştı.Ancak Serhat sadece ona bakıyordu.Kımıldamadan. En sonunda onun çıkmayacağını anlayan Pelin kendi çıkmaya karar verdi.Serhat kapıdan geçerken kolundan yakaladı.Ardından dudaklarına yapıştı.Daha balın tadını alamamışken Pelin geriye kaçtı ve gerçekten sert bir tokat attı. O kadar sertti ki Serhat'ın başı tokatın etkisiyle sola düştü.Sağ yanağındaki acı kalbindeki acının yanında solda sıfır kalıyordu ama yinede acımıştı işte.Pelin onu öylece bırakarak telefonunu aramaya koyuldu.Bulunca Serkan'ı arayıp acilen evine gelmesini söyledi.Serkan ikizinin sesinde duyduğu kırgınlığı duyunca hışımla arabasına atladı ve Pelin'in evine sürdü.Serhat ikili koltukta oturmuş Pelin'e bakıyordu.Pelin ise ondan en uzakta ki tekli koltuğa oturmuş kapının çalmasını bekliyordu.O kadar hazırdaydı ki bunun için kapı çalar çalmaz kapıya koştu.Açar açmaz ikizinin koynuna sokuldu ve sıkı sıkı sarıldı.Bir yandan da hıçkırıyordu.Serkan çaresizce onu sakinleştirmeye çalışırken salonun pervazına yaslanmış onlara bakan Serhat'ı yakaladı gözleri.Gözlerini kapatıp umarım hiçbir şey için geç olmamıştır diye dua ettikten sonra ikizini kendinden uzaklaştırıp onunla beraber salona doğru ilerledi.Salon kapısında Serhat'ın karşısında durup soğuk ve resmi bir şekilde "Pazartesi istifam masanızda olacak" dedikten sonra Serhat'ın yüreğine birde tek dostunu kaybetmiş olmasını fısıldadı.Ama bunu sadece Serhat'ın iç sesi panikle bağırmıştı.Serhat derin bir nefes aldıktan sonra demin ki yerine oturmuş ikizlere baktı.Sonra kendiside onlara en uzak olan ve demin Pelin'in oturduğu tekli koltuğa kuruldu.Ne olacaksa olsun artık diye mırıldandı kendi kendine

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 30, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

AğustosHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin