3 | Lise iki kez okumak için vardır

2.2K 235 138
                                    

Jaira Burns - Sugarcoat




Başım dönüyordu. Aynı zamanda acayip derecede terliyordum ve gözlerim buğulanmıştı. Fazla sıkı olan kemer karnımı, göğsümü ve omzumu çizerken nefes bile alamıyordum. Alnımdan dökülen terler çeneme, oradan boynuma ve en son da tişörtümün yakasına iniyordu. İç organlarıma kadar vücudumun her yerinin titrediğini hissediyordum ve midem olağan dışı şekilde bulanıyordu.

Tabii bunların hepsi sadece saniyeler sürmüştü.

"G-galiba geldik." Beni yerle bir eden küre sonunda durduğunda derin bir nefes almaya çalıştım. Gözlerim sıkıca kapalıyken ellerim koltuğumun kollarını sıkıca kavramıştı ve tırnaklarımı geçiriyordum. "Tanrım..." Diye mırıldanıp hala rahmetli Aziz Bülbül gibi titreyen ellerimle kemerimi açtım. Ayağa kalkmaya çalıştığımda bacaklarımı jöle gibi hissetmem sonucunda koltuğuma geri düşmüştüm. "Biraz n-nefes alalım." Beni gören Namjoon'da nefes nefese şekilde konuşmuş, tek elini göğsüne dayamıştı.

Kısacası bok gibiydik. Hepimiz hem de. Bu aptal küreyi kesinlikle hafife almıştım ve şimdi görüyordum ki hafife alınacak hiç bir hem de hiç bir yanı yoktu. Tamamiyle yok ediciydi.

"Artık inmeliyiz." Namjoon'un sesi korkudan olduğunu düşündüğüm bir şekilde tiz çıkarken başımı hızla sallayıp zar zor ayağa kalktım. Kolumu kürenin çelik kısmına yaslarken bir kaç saniye görüş açımdaki siyahlığın gitmesini bekledim. "İyi misin?" Namjoon'un sesini duymamla gözlerimi sıkıca kapatıp açtım ve başımı salladım. Yani, iyi değildim hatta berbattım fakat bunu belli etmeme gerek yoktu. Zaten yeterince belliydi.

Bir kaç adım atıp Taehyung'un arkasına geçtiğimde Namjoon bir iki tuşa basmış, tıpkı laboratuvardaki gibi kürenin kapısının açılmasını sağlamıştı. Aynı dumanlar etrafa yayılırken çıkan gıcırtı sesleriyle yüzümü buruşturdum.

İlk başta, Namjoon ve Taehyung'u var gücümle itmemden dolayı, ben olarak hepimiz küreden sapasağlam, belki aklen değil, çıkmıştık. Adımımın yere basmasıyla yüzüme çarpan güneş ışınları bir olmuştu. Gözlerim kısılırken gözlerimi yavaşça etrafta gezdirdim. Hiç bir şey tanıdık gelmiyordu ve...Ve fazlasıyla eski gözüküyordu. Tıpkı tarih kitaplarında gördüğüm gibiydi. Yıl 2018'e geldiğimizi elbet fark etmiştim çünkü ben bir tarihçiydim ve bu evlerin bu yıllardan olduğunu biliyordum. Ama yine de tüm bunları canlı canlı görmek tuhaf hissettirmişti. Bu aynı zamanda benim için heyecan verici bir deneyimdi.

"Şu an nerede— Bir dakika laboratuvardan bir şey yolladılar." Namjoon büzdüğü dudaklarıyla konuşurken tabletine gelen bildirimin sesinin kulaklarımızı doldurmasıyla duraksamıştı. Sırt çantasından tabletini çıkartıp bir kaç şeye tıklarken kaşları çatılıydı. "Evet...Olduğumuz yerin koordinatları yollanmış ve aynı zamanda kalacağımız yerinkiler de burada. Gideceğimiz okul da yazıyor." Namjoon kısa süreliğine gözlerini üzerimizde gezdirmişti. Sözleriyle her an düşüp bayılacakmış gibi hissetmeye başlarken yüzümün sarardığına emindim. "Şey iyi misin?" Omzuma değen el ile birlikte sıçramıştım. Dudaklarım korkuyla aralanırken siyah saçlarım terden alnıma yapışmıştı.

"İ-iyiyim. Sen öyle bir anda o-o-oku-okul deyince şey oldum." Kekeleyerek tek elimi göğsüme, kalbimin üstüne dayarken gözlerimi sıkıca kapatıp derin nefesler almayı denedim. O lanet 'o' kelimesini duymak bile iç organlarımın iflas etmesine yeterken ben nasıl oraya bir ay boyunca her gün gidecektim ki? Bir de üstüne 'd' ile başlayan şeylere girip tüm o söylenenleri not mu alacaktım? Tanrım, beni ne için sınıyorsun?

Namjoon tuhaf bir bakış atmıştı. "Peki o zaman. Kalacağımız evin koordinatları yakın gözüküyor bu yüzden yürüyeceğiz. Zaten evin önüne araba da ayarlamışlar." Demiş ve arkasına bakmadan ilerlemeye başlamıştı. Ben ve Taehyung saniyelik olarak birbirimize baktıktan sonra hızlı adımlarla Namjoon'a yetişmiştik. "Küreye ne olacak?" Taehyung baş parmağını arka tarafa doğrultup konuştuğunda Namjoon omuzlarını silkti. "Onlar halledecekler." 'Onlar' dan kastının laboratuvar olduğunu bildiğimden biraz rahatlamış olsam da hala içimde büyük bir tedirginlik vardı. Hiç bir şey iyi gitmeyecekmiş gibi hissediyordum ve...Ve açıklayamadığım kötü bir his vardı içimde.

REWIND. ⠀⠀[ YOONMIN ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin