1- METEORLA İLK KARŞILAŞMA

423 12 1
                                    

NOT : Hikaye içinde geçen diyaloglarda "+" ile verilen cümleler Yağmur'a aittir.

Bavulun tekerleklerinin kaldırımda oluşturduğu sürtünme sesi kulaklarımı doldurup beni rahatsız ederken annem ve babamda arabadan çıkmış arkamdan geliyorlardı . Bu taşlı yollarda bavulu çekiştirirken başımdan düşmek için çaba harcayan güneş gözlüğümü yerine sabitledim . Muğla'ya babannemin evine gelmiştik . ANNEMİN ZORUYLA . Babaannem evde tek başına olduğu için gitmemiz gerekiyormuş. Babaannemi çok sevdiğim için ve yalnız kalmaması için bütün gitmeyelim yakarışlarımı yok sayıp kabul etmiştim . Kabul etmiştim etmesine ama bir görünüp gelicez sanıyordum . Sonra annemin tüm yaz tatilimizi burada geçireceğimize dair planlarını öğrenince acayip derecede moralim bozuldu . ' Tüm yaz bu köyde kalıcaz ' ne demek ya ? Ben burada sıkıntıdan patlarım .

İstanbul'dan Muğla'ya gelene kadar oflayıp durmuştum . Tabi ben her ofladığımda annem kafama vurup beni sarsıyordu . Ama orasını karıştırmadan asıl konumuza dönelim . Ben 3 ay boyunca bu sıkıcı köyde nasıl kalıcam ? Söyleyin bana a dostlar !

Babaannemin evinin önüne geldiğimizde babam benden önce davranıp bahçe kapısını açtı . Bahçe kapısından ev kapısına kadar kaldırım taşı döşenmiş ve iki yanı renkli çiçeklerle kaplı olan yolda ilerlemeye başladım . Bu cıvıl cıvıl bahçeden sonra pembe renkli evin önüne geldiğimizde babaannem camdan bizi görüp koşturarak yanımıza geldi .

- Hoşgeldiniz kızım , hoşgeldiniz . diyen babaanneme dönüp :

+ Hoşbulduk babaannecim . diyerek babaannemin önce ellerinden sonra yanaklarından öptüm . Annem ve babamda babaannemin ellerinden öptükten sonra eve girdik . Ben direk , babaannemin benim için ayırdığı odaya giderek kendimi yatağa attım . Ve çok sevdiğim kulaklığımı kulağıma takarak şarkı dinlemeye başladım . Favoriler adlı şarkı listesindeki tüm şarkıları dinledikten sonra yataktan kalkarak kıyafetlerimi dolabıma yerleştirdim . İnternete girmek amacıyla laptopumu aldım . Tam laptopumu açacakken annem odamdan içeri girip beni ekmek almak için ZORLA bakkala gönderdi . Oflayarak babaannemin evinden çıkıp taşlı yollarda yürürken bakkalın ne tarafta olduğunu hatırlamaya çalışıyordum .

Tam "AÇELYA BAKKAL" yazısını görüp sevinçten dolayı sırıtmaya başlamıştım ki gördüğüm şeyle olduğum yerde donup kaldım . Karşıdan bir METEOR mu geliyordu ? Yoksa bu sıcak hava kafama mı vurmuştu ?

Ah , Hayır ! Bu çocuk gerçek olamaz . Şu kaşa , şu göze , şu surata , şu boya posa , şu fiziğe ... bak ! Bu insan değil , bir meteor ! Ama anlamadığım birşey var . İstese dizilerde oynayıp köşeyi dönecek olan çocuğun bu sıkıcı köyde ne işi vardı ?

Meteor yavaş yavaş bana doğru yaklaşıyordu . Ben ise olduğum yerde aynı şekilde donup ona bakıyordum . Kendine gel Yağmur ! Trene bakan öküz gibi bakma çocuğa! Ben biraz önce bana geliyor demiştim değil mi ? Heh işte , şimdi çok yakınımdaydı . Geldi , geldi , geldi ve yanımdan gelip geçti . Ah , ne sanıyorum ki ! Çocuk gelip boynuma atlayacak değil ya ! Ben hâlâ orada dikilirken sonunda kendime gelip yürümeye başladım . Kafamı çevirip arka tarafa baktığımda meteor çoktan uzaklaşmıştı .

Ekmekleri alıp eve geldiğimde annemler bahçede ki sofrayı hazırlıyorlardı . Babaannem yine döktürmüştü . Of anam of ! yemeklere bak ! Hiç zaman kaybetmeden masaya atladım ve yemeklere saldırmaya başladım . Ben yemeklere saldırırken annem , büyüklerimin sofraya oturmasını bekmemem ile ilgili birşeyler söyleniyordu . Ama ben daha fazla bekleyemezdim bu harika yemeklerin karşısında .

Yemeğimizi yiyip içeri geçtikten sonra annem mutfakta çay suyu koyarken :

- Yağmur'cum , annecim hadi şu çöpleri kapının önüne çıkar . diye sesleniyordu . Birşey isteyeceği zaman Yağmur'cum , annecim oluyoruz . Başka zaman dana kalk şu yatağını topla ! Neyse , annem bu kadar güzel konuşurken kırmak olmaz diyerek çöpleri alıp dışarı doğru yürümeye başladım .

Ah , be annecim ! Ne koydunuz bu çöpün içine ! Eşek ölüsü kadar ağır ! Poşetlerin içinde eşek ölüsü olup olmayacağını tartarken çoktan bahçe kapısına gelmiştim . Sonunda eşek ölüsü olmayacağı tahmininde bulunarak çöpleri , çöp konteynırına fırlattım . Ben , çöpleri fırlatır fırlatmaz kedide çöp konteynırından benim üstüme fırladı . Ben çığlık atarken kedide korkup kaçtı . Of ! ödüm bokuma karıştı ya ! E be kedi ! Ne işin var orada ! Ben hala olayın etkisinden çıkmaya çalışıp üstümü silkelerken bir kahkaha sesi duydum . Kahkaha sesi dediysem kıllı ve göbekli amcaların attığı kahkaha sesi gelmesin aklınıza . Bu kahkaha etkileyici bir kahkahaydı . Hatta hayatta duyduğum en etkileyicisi diyebilirim . Merakla arkama dönüp baktığımda gözlerime inanamadım .

METEOR ?

Multimedya'da Yağmur var.

KÖYDE Kİ SEVGİLİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin