"Ailecek yeni taşındığımız evin verandasına oturmuş sohbet ediyorduk. Yeşillik bir alanda bulunan iki katlı tatlı mı tatlı bir evdi burası. "Şu karşıdaki ağacın tepesine senin için küçük bir ev yapalım mı bebeğim" Mutlulukla kafamı aşağı yukarı salladım. Babam beni göğsüne bastırdı. "Ama önce bahçenin çevresine ve evin içine güvenlik sistemlerini kurmalıyız. Çünkü ben küçük kızılıma zarar gelmesini asla istemem" Sen benim yanımda olduğun sürece kimse bana zarar veremez dercesine babamın göğsüne daha da gömüldüm. "Birkaç gün rahatız hayatım bizi hemen bulamazlar ama bir an önce yaptıralım" Konuşan anneme baktım ah ne kadar da güzeldi.
...
Gözlerimi açtığımda odamda uyuyordum. Babamın göğsünde uyuyakalmış olmalıydım. O sırada kapı şiddetle açıldı. Babam işaret parmağını dudaklarına götürdü. "Shhh". Sesimi çıkartmadım. Beni kucağına aldı. Kasları kasılmıştı suratına baktığımda çenesini sıktığını görmüştüm. Korkuyordum. Pencereden ağacın dalına geçti ve beni yaprakların arasına yerleştirdi. "Annenle saklambaç oynuyoruz sakın çıkma tamam mı" dedi. Tamam manasında kafamı salladım. "Annen ve ben seni çok seviyoruz" dedi ve alnıma bir öpücük kondurdu. Daldan odaya atladı, pencereyi ve perdeleri kapattı. Perdelerin arasındaki ufak aralıktan gidişini izledim.
İçeriden gelen gürültüler beni korkutuyordu. Odama girmeye karar verdim tam ayağa kalkmıştım ki aralıktan annemi gördüm. Bir adam annemin saçlarından tutmuş sürüklüyordu. Annemle göz göze geldiğimizde ağladığını fark etmiştim. Odaya girmeye çalışacağımı anlamışcasına kafasını iki yana salladı. O sırada adamın elindeki bıçağı fark ettim gözlerimin irileştiğini hissedebiliyordum. Annem gözlerini sıkıca yummuş olacakları bekliyordu. Annemin boğazından fışkıran kanı gördüm. Çığlık atmamak için ağzımı kapatıp ağlamaya başladım. O günden sonra ikisini de bir daha görmedim.
GAT'a (Gizli Ajan Teşkilatı) alınan nadir çocuklardan biriydim. Babamın geçmişi, üstün zekamın keşfedilmesi ve elbette kimsem olmadığından vatana hizmet için uygun görülmüştüm. Ama benim için vatandan daha önemli bir şey vardı: "İNTİKAM."
Ajan Tilki on dokuz yaşında bir MİT ajanıdır. Yedi yaşında GAT'a alınmış uzun yıllar boyunca eğitilmiş olan Tilki üstün zekasıyla ve mükemmel derecede eğitilmiş vücuduyla şüphesiz ki GAT'ın en iyi alanlarından biridir. Aynı zamanda mükemmel genleriyle bir erkeğin hayallerini süsleyecek türden bir kızdır. Ama gerek tehlikeli görevi gerekse ettiği intikam yemini yüzünden aşk ona en uzak olan kavramdır.
Peki Tilki ailesinin intikamını alabilecek miydi? Duyguları göreve karıştırmanın büyük cezaları olan GAT'da, gerçek adı Arya olan Tilki nasıl karşılanacaktı? Küçük yaşta edindiği güvensizlik sorununu ve intikamını bir kenara bırakıp aşık olabilecek miydi?