Manyak - B2

358 19 4
                                    

Gözümün önüne gelen saçıma üfleyip kaldırımda yürürken Nehir hala söyleniyordu.

"Ne demek Özsezgin olmak istemiyorum? Kafayı mı yedin sen?" 

"Ya ne kadar param lüksüm olacaksa olsun ben o hayatı yaşayamam Nehir, o ev Muhteşem Yüzyıldan daha çok entrikaya ev sahipliği yapıyor."

Nehir tek kaşını kaldırmış bana bakarken verdiğim örneğe omuz silktim.

"Neyse, peki ne yapacaksın?" 

"E kızım bininci defa söyletiyorsun iş arıyorum."  Saçımı üfleyerek geri atamayınca elimle düzelttim. Nehir 'işsizlik oranı ne biliyor musun sen, hem neden böyle bir yerdeyiz, bak yapamazsın" gibi umut kırıcı sözlerini sıralarken etrafıma bakındım. Saat üç yönündeki kafenin camındaki kağıdı görünce hemen ellerimi gözlerime koyup zoom yaptım, pek bir şey göremeyince o tarafa yürümeye başladım ve tabi ciyak ciyak bağırarak Nehirde arkamdan gelmeye başladı. 

Ya bu kız hanım efendi bir kızdı ne oldu buna? Aa benimle tanıştı doğru yaa neyse, ilanın olduğu yere geldim ilanda garson alınacaktır yazıyordu, becerebilir miyim diye düşünmeye başlarken Nehirin yakınan sesi uğultuya dönüştü.

1- İnsanların üstüne sipariş dökebilirim.

2- Yanlış sipariş alabilirim.

3- Masaları karıştırırım.

Sanırın becerebilirim ya deyip içeri girdim Nehir de "Sakın bana garsonluk yapacağım deme." diye arkamdan söyleniyordu.

"İşe alınırsam neden olmasın." dedim Nehire bakarak.

"Sen cidden manyaksın Berfin." Ya yine manyak oldum, biri daha bu gün bunu bana desin ben yapacağımı bilirim deyip kafede gördüğüm ilk çalışanı kolundan tutup cici-kız-smile yaptım.

"Bakar mısın? Ben kapıda ki ilan için gelmiştim de kiminle görüşmem gerekiyor acaba?"

" O konuyu Orhun Beyle görüşmeniz gerekiyor üst katta solda üçüncü kapı.Bol şanslar. "

"Teşekkür ederim." deyip üst kata çıktım Nehir de arkamdan çıkarken kolumdan tutup beni kendine çevirdi, az kalsın düşüyordum. Salak Nehir hiç merdivenlerde yapılır mı bu hareket yuvarlanıp gidicez.

"Berfin eminsin değil mi?"

"Tabi ki de eminim Nehir." deyip soldan üçüncü kapının önünde durdum derin bir nefes aldım ve kapıyı tıklattım içerden güçlü ve tok bir ses "Gir." diye seslenince bende yavaşça içeri girdim.

"Merhaba Orhun Bey siz misiniz?" Adam ilk önce beni ve Nehiri şöyle bir süzdü, tamam şöyle bir değil baya bir süzdü.

"Evet buyrun ne için gelmiştiniz?" Adam cidden çok yakışıklıydı tahminen 25 yaşınlarında olmalıydı dağınık kumral saçlarıyla çok fazla yakışıklıydı. Hemde çok çok fazla. Nehire şöyle bir göz ucuyla baktığımda resmen adamın içine düşecek gibi duruyordu.

"Şeyy ben ilan için gelmiştim."

"Ahh tabii lütfen oturun."dedi karşısındaki koltukları işaret ederek, bizde işaret ettiği koltuklara oturduk.

"Adınız nedir?" diye ilk sorusunu sordu hadi bakalım Berfin Asya bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete.

"Adım Berfin Asya Özsezgin."

"Bende Nehir Serez." diye ortaya atladı Nehir, ilk başta noluyo diye kaş göz yaptım ama tabii buldu cillop gibi adamı yavşa anam yavşa.

"Anladım ama bizim sadece bir garsona ihtiyacımız var." dedi muhteşem-yakışıklı-patron-adayım hayal kırıklığıyla.

"İşe ihtiyacı olan benim, arkadaşım sadece bana destek olmak için geldi."

"Ahh evet bir işte çalışmasını onaylamıyordum taa ki sizi görene kadar. Cidden belirtmezsem olmaz çok yakışıklısınız, bekar mısınız acaba?" Eveeeet arkadaşlar size Nehir'in dobra dobra bir kız olduğunu söylemişmiydim?

Orhun bey önce kaşlarını çattı ve anlamayan gözlerle Nehir'e baktı, sonra gülümseyerek "Teşekkür ederim Nehir Hanım ve evet bekarım."

"Yaa ne kadar güzel bir tesadüf bende bekarım." Aaa yolluya bak bana destek olmak için mi geldi yoksa yakışıklı çocukları ayartmak için mi? Ben çıkayım hatta sonra bir ara gelirim tekrar. Boğazımı temizleyip söze atladım.

"Şey Orhun Bey çalışmaktan bahsediyorduk?"

"Ah evet Berfin Hanım yarın saat sekizde burada olun maaşınızda çalışma potansiyeline göre değişecektir."dedi ama Nehire bakarak söyledi benden söylemesi Nehir bu adamla maksimum on gün dayanır çünkü Nehir'in en uzun ilişkisi on gün sürdü. Bir gün iş görüşmesine giderseniz yanınızda Nehiri götürebilirsiniz, zira sizde ne kadaar işe yaradığını gördünüz.

Eve dönerken Nehir yüzlerce kez adamla nasıl flört ettiklerini anlatırken bende yüzlerce kez orada olduğumu tekrarladım durdum. 

"Yaaıııı horlamaa." Nehir dirseğini karnımı deşercesine karnıma bastırınca mecburen uyanmak zorunda kaldım, adeta bir goril gibi esneyip banyoya giderken gözüm saate ilişti. 

Ne? 

Saat ne ara 7.20 oldu?

Allahım daha ilk günden yaa.

Bu bana hayatın "Sen göt büyütmekten başka işe yaramazsın. Zorlama." deme şekliyse eğer başlarım hayatına. Banyoya koşturup diş macununu sıktığım gibi diş fırçasını ağzıma atıp saçlarımı taramaya başladım, düşlerim fırçalansın diye ağzımı oynatırken -övünmek gibi olmasın bu bir yetenek- kapıda dikilen Nehiri gördüm. 

"Nö bököyösön göt dö göyöcök bör şöylör öyörlö bönö, hödö." diye çemkirince gözleri fal taşı gibi açıldı ve nasıl oldu bilmiyorum ama beni anladı. İşte dost. 

Saçlarımı tarayıp öylece bıraktıktan sonra diş fırçasını ağzımdan çıkarıp ağzımı ve fırçayı temizleyip hemen Nehir'in ayarladıklarını alıp üstüme geçirdim. Güzel bir şort ve hoş bir kırmızı gömlek, zevkli kız senii. Çantamıda kaptığım gibi ayakkabılarımı aceleyle giyip evden koşa koşa çıktım. Dün bu salak Nehir beni arabayla getirmişti ama yürüyerek de gayet rahat gidilirdi, tabii Nehir tuvalete bile arabayla gidecek orası ayrı. 

Baya yol almıştım ve tam karşıdan karşıya geçecekken ne oldu bilin bakalım ne oldu? Kırmızı yandı. Yok ben kesin kovulurum, deyip ayağımı yere vurmaya başladım her vuruşumda daha da sinirlenirken patlayacak en ufak bir şey arıyordum. Bu saçma yeşil ışıkta ne zaman yanacak acaba? Ağaç oldum resmen kök salacağım.  Amaaan sabahın bu saatinde kim geçer ki buradan, deyip yaya yoluna çıktım henüz bir kaç adım atmışken ani fren sesi ve kulak zarımı patlatan bir kornayla bir kaç parmak yanımda duran araba sinirlerimi taşıran son şey olma hakkını kazandı.  Sakinleşmek adına derin bir nefes aldım ama sakinleşemedim, üzgünüm arabanın sahibi piyango sana patladı. 

"Lan sen ne dingil birisin ya! Ben şuraya çıkmadan önce neredeydin?! Evet, evet in arabadan gerizekalı mendebur seni.."

Arabadan kaşları çatık şekilde inen adamı görünce, nasıl biridir diye bile bakmadan verdim veriştirdim. 

"Hayır size kasaptan mı veriyorlar ehliyeti? Baksana önüne insan geçiyo! Hiiç öyle sertte bakma bana işlemez. Şu an ne kadar zamanımı aldın farkında mısın?" Aklıma gelen fikirle şöyle bir adama baktım "Senin yüzünden geç kalıyorum beni işe bırak." 

Adam beni iyice süzdükten sonra kaşları daha da çatıldı "Ya kızım sen manyak mısın? Bırbır bir susmadın." 

Kaşlarımı çattım "Manyağım varmı?"

MANYAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin