Korkuyordum, kırılan kapı parçaları tek tek yerlere dökülüyor ve Minhyuk'un sırıtan yüzü olacak şeyleri bana bir şekilde anlatılıyordu. Kırık kapı parçalarının üzerinden geçen Minhyuk bana doğru yaklaşmaya başladıkça ben gerilemeye başlıyordum.
Aradaki farkı tam kapatmıştı ki içeriden gelen bir kırılan kapı sesi daha bunu önledi.
Minhyuk kaşlarını çatmıştı, banyo kapısından içeriye giren Wonho ile iyice çatılmıştı.
"Minhyuk" Wonho'nun yaydığı hava beni bile ürkütüyordu.
Ama benim aksime Minhyuk, sadece teslim olmuş gibi ellerini havaya kaldırmış ve alaycıl bir kahkaha atmıştı.
"Sakin ol dostum, sevgilini şimdilik rahat bırakıyorum. "
Her zamanki piç gülümsemesi ile banyodan ve odadan ayrılmıştı, şuan sadece bu banyoda Wonho ve ben vardık. Wonho birşey diyecek gibi azını açıyor ama tekrar kapatıyordu. Bu 4-5 sefer daha olunca aramızdaki sessizliği bozan ben oldum.
"Söyleyecek birşeyin yoksa gidiyorum. "
Yanından geçip gideceğim sırada kolumdan tutması ile irkildim.
Beni önüne çekip omuzlarımdan tuttu."Hyungwon lütfen beni dinle. "
Onu hiç dinlemek istemiyordum, ama diyeceği şeyleri başka zaman söyleyemeyecekmiş gibi bakıyordu. Sadece kafamı sallamakla yetindim.
"Bak Hyungwon ilk başta seni bir arkadaşım olarak görüyordum, ama senin bana bakışların ve aramızdaki çekimi görmezden gelemiyordum, Gay olabileceğim ihtimali beni çok korkutuyordu. Seni o gün Kihyun ile yakın gördüğümde içimde birşeyler alev almıştı ve sana onları o anlık sinir ile yazmıştım."
Dediği şeyleri içimde tek tek sindirmeye çalışıyordum, bana dünyadaki en nadide çikolataymışım gibi bakıyordu. Yemek istediği ama bitirmeye korktuğu bir çikolata gibi...
Kollarından kurtulmaya çalıştığımda beni iyice kendisine çekti, ve dudaklarımı öpmeden önce şunları söyledi. 'Seni Seviyorum'
.
.
.
.
.
.
.
.
.(Wonho)
Hyungwon'nun dudakları aynı şeftali gibiydi. Yumuşak başlayan ama gittikçe sertleşmeye başlayan öpüşmemiz, beni fazlaca heyecanlandırıyordu.
Bacaklarını okşamaya başladığımda kendini kastı, kendimi ona bastırınca ikimizde ağzımızın içine inledik.
Kendimi bulutlarda gibi hissediyordum, hemen Hyungwon'u kucaklayıp odadaki yatağın yolunu tuttum. Yatağın üzerine bıraktığım gibi tekrar öpüşmeye başladık. Onun biçimli kıçını sıkıp okşuyor ve parmağımı deliğinde gezindirip onu çıldırtıyordum.
Hyungwon kıpırdanıp 'çabuk ol! ' diye inlediğinde, kendimi daha fazla tutmamın gereksiz olduğuna karar verdim. Bir çırpıda hyungwon'un kıyafetlerini çıkardım. Şuan karşımda anadan doğma bir hyungwon vardı, sadece bu görüntü ile boşalabilirdim.
Hyungwon tişörtümün altında kalan karın kaslarımı okşuyordu ve bundan zevk almış mırıltılar çıkartıyordu. Yandaki çekmece gözüme çarptı ve o çekmeceği açtığımda 2 kutu prezervatif ve 5 paket kayganlaştırıcı ile karşılaştım. Aslında şaşırmamıştım, sonuçta burası o pislik minhyuk'un odasıydı.Kayganlaştırıcıyı elime döktükten sonra hyungwon'u ters çevirip köpek pozisyonu almasını sağladım. Bana yavru köpek bakışları atıyordu, sanırım acıtmamamı istiyordu ama bu bakışları atmaya devam ederse bu mümkün olmayacaktı. Hemen bir parmağımı içeriye gönderdim, hyungwon acı içinde inlediğinde yavaş bir şekilde yapmanın daha çok acıtacağı kararına vardım ve hemen ardından 2.parmağı ekledim. Ve bağırmasına fırsat bile vermeden 3.parmağımıda ekledim. Şuan gözlerinden yaşlar geliyor durmam için yalvarıyordu, her ne kadar içim acısa bile sonradan vereceğim zevki düşünerek işime devam ettim.
Uyarmadan kendimi içine ittiğimde acı dolu bir çığlık attı. Kasılan duvarları beni çıldırtsa da büyüklüğüme alışana kadar bekledim. Hoşuna giden mırıltılat çıkartıp kendini bana itmesi son damla olmuştu. Hareket etmeden önce sordum.
"Bitter mi sütlü mü? "
Kıkırdayıp mırıldandı. "Bitter"Beklemeden içinde hızlanmaya başladım, ben hareket ettikçe yatakta bizimle birlikte ritmik bir şekilde sallanıyordu. Bir süre sonra Hyungwon yatağa doğru geldi bende içerisinde biraz daha hareket edip kendimi sıcak duvarlara bıraktım.
İçerisinden çıkıp yanına yattığımda ikimizde kahkalarla gülmeye başlamıştık. Nedeni yoktu.
Belinden tutarak onu kendime çektim, kafası göğsüme dayalı iken söyledikleri kalbimi hızlandırmıştı.
"Seni seviyorum"
Daha nasıl kendime karşı çıkabilirdimki? Hyungwonseksuel olmak fena fikir değildi.
"Bende seni seviyorum çikolatam"
------
Utanıyorum amk /// öhöm buraya kadar okuyanlara söylüyorum ben acemi biriyim ve yazım hatalarım olabilir buraya kadar okuduysanız iyi bok yediniz herkeze tşk... İlk yazdığım hikayeyi burada bitirmekteyim the end
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Time To Love & 2Won // %50 Texting // TAMAMLANDI
Teen Fiction'Kalbimin son durağına 5 dakika geciktin !