Elleri Ellerime

137 10 2
                                    

Baris 6 yıl önce gittiğinden beri ilk defa bu kadar ağlıyordum hıckıra hıckıra hemde...
Barış aramızda olan 2 adımlık mesafeyi kapattı ve gözlerimin içine kalbimi eritmek istermis gibi bakmaya başladı boylarımizi esitlemek için eğilimi birazda...
(B): Kendimi suçlu hissediyorum sen aglayinca zaten 6 yıldır agladigin zamanlarda gelemedim yanına şimdi de ağlamaya devam edersen nefret edicem kendimden lütfen ağlama amazon kızı... Dedi.
Gözlerini gözlerimde ellerini Ellerimde sabitledi Barış. Kafasını alnima dayadi. Daha fazla dayanamadım sarıldım ona bi daha gitmesin diye de sıkı sıkı bagladim ellerimi sırtına...
(B): Yaprak seninle böyle sonsuza kadar durabilirim ama nefes alamıyorum. Dedi sanırım sinirim bozulmuştu çünkü 3 dk boyunca buna anirarak güldüm.
(B):Seni gülerken görmeyi özlemişim ...
(Y): Ben senin herseyin ozledim sarı kafa.. Senden bu kadar uzun süre ayrı kalmak benim dengemi bozdu sanırım içimde yaşadığım şeyler bana ağır geldi 6 yıl boyunca küçük kalbimde taşıdığım  bu yük giderek sismanladi içimde artık tasiyamaz oldum senin gibi beni tasiyabilecek biri de yoktu yanımda iyice ezildim seni beklerken bu yükün altında  tabii sonra cocuklarla tanıştım aynı sen gibiler biliyomusun hepsi beni incitmemek için yemin etmiş gibi aynı sen gibi koruyorlar beni... Dedim
Bu sözlerim çıkmıştı ağzimdan ama sonra pişman oldum söylediğime bi an Barış farklı olmaliydi değil mi? O cocuklugumdu benim .... Kollarını çekti belimden... Gülümsedi
(B): Ben yokken sahip çıkmislar sana sevindim yalnız kalsaydın kim korurdu seni yine dizini yarsaydin kim pansuman yapardi yalnız olmadığın için mutluyum Yaprak çocuklarla da tanışmak istiyorum acikcasi..Dedi.
(Y): Seni onlara anlattım sarı kafa biliyorlar zaten seni...Sınıftan çıktıktan sonra peşimden gelmisler bugün ogleden sonralarini beni güldürmek için ayarladilar dedim.
(B):  Seni güldürmek dünyanın en kolay işi amazon bir saklabanlik yapsam hemen gulerdin daha gözündeki yaş kurumadan bu sefer de gülmekten ağlamaya başlardin hatirliyormusun ağaçtan düşmüştün erik araklayayim derken seni tutmaya calismistim da tutayim derken üzerime yigilmistin incecik kizdin aslında neden o kadar ağır geldin o zaman anlayamadım kafamı vurmuştum hatta ölü taklidi yapmıştım sana o zaman hemen aglamistin be amazon "Sarı kafayi öldürdüm " diye salak ben hiç dayanamiyorum ağlamana hemen kesmistim numarayı seni susturamayinca da nanik nanik yapmaya baslamistim
Barış anılarımızi yad ederken o kadar derine gitmiştim ki sırıtısim kulaklarima kadar gelmişti
(B): Ne o amazon yine guldun 5 yaşındaki gibi gözlerin türkçe öğrenmiş mutluyum diye bağırıyor
(Y): Sen geldin Barış daha ötesi var mı yanındayım gözlerin gozlerime bakiyo yine o sarilarini karistirabilicem burdasin 6 yıl sonra tekrar sarıldım sana daha iyi më olabilir ki...
(B): O kadar özlemişim ki seni 24 saat boyunca amazonlarina bakabilirdim ama annen kızacak amazon kızı eskiden de seni geç getirsem salmam bak yapragi yarın dışarı diye tehtid ederdi beni o yüzden yarin birlikte okula gidebilmemiz için seni zamanında eve birakmam lazım dedi Barış
Birlikte eve doğru yürüdük uzun zamandır ki baya uzun zamandir bu kadar o icimdeki acımasız sesin suskun olduğunu hissetmemistim yüzümun nerdeyse yarısıni kaplayan gulumsememle beraber Barış esliginde kapıya kadar geldik...Sarıldik tan sonra benim eve girmem gerektiğini hatırlatarak el salladı bana bende odama çıktım . Bugün o kadar gariptiki rüya olmasından korkarak Kendimi cimdikledim. Ve yatagimla buluşarak ömrümün en huzurlu uykusunu çektim.Sabah uyandığımda Barisla birlikte gideceğim geldi aklıma normalde hep çete gelirdi almaya ama bugün Barisla gitmem bana iyi gelecekti bence. Kahvaltı için aşağı indiğimde dejavu yaşadım resmen yıllar önceki gibi annem kahvaltıyi kurmuş Barışa krep hazırlıyordu.
(Yaprak Anne) YA: Bariscim muz da ister misin evladim
(B): Unutmamissiniz bakıyorum en sevdiğimdendi. Dedi Barış
(YA): Tabi Barisim sen benim oğlumsun nasıl unutayim geri gelmene o kadar sevindim ki uzun zamandır yapragi bukadar mutlu görmemiştim gece eve sarhoş gibi geldi yüzünde bir tebessüm ilk başta sarhoş sandım gercketen ama sonra baktım düzgün konusuyor mutluluk sarhoş herhalde Dedim öyleymiste zaten dedi ANA kraliçe
Beni farkettiklerinde Annem kahvaltıya çağırdı barış ta çabuk olmam gerektiğini yoksa okula geç kalacağımixi söyledi evden çıktığımizda Baris kolunu omzuma attı kucukkende yapardi bunu zaten o zamanda benden haylice üzüntü şimdi daha da büyümüş tu neredeyse yarısı kadardım. Biz böyle yürürken Barış bir anda durdu bişey hatırlamaya çalışıyordu sanki
(B): Yaprak ben buraya yürüyerek gelmedim motorbisikletle geldim dedi.
(Y): Eee motorun nerde sarı kafa dedim . Sonra elini şıklatti.
(B): Tabi yaa evin önünde unuttum ben motoru seninleyken neden salak bir adam oluyorum ben Amazon dedi. Benim yanaklar yine yanmaya baslayinca domates gibi olduğum kesinleşmişti.  Geri dönüp motorla gitmeye karar verdik motora bindigimizde barisin beline sarıldım motordan düşmemek için değil ama onun o naneye karisik jelibonumsu kokusunu hissedebilmek için okula geldiğimizde bizim çete ordaydi her zamanki bankta.. Bizi görünce Barisla bana gel işareti yaptılar yanlarına gidince
(G): Vay barisinilmiş çok duyduk adıni Barış  çok önemlisin Yaprak için o yüzden bizim içinde hosgeldin okula dedi Gökhan
(B): Yaprak ta benim için cok önemli o benim çocukluğum hosbulduk bu arada dedi ve gülümsedi yavaşça
(O): Gökhan aşkım seni bu yakisikliyla aldatabilir miyim ortada çocuk da var ama kurban olurum ben bu sarıya! dedi kadın taklidi sesiyle. Gökhan bir dizi ince ince işlenmis küfür gönderirken Oğuz'a Sinan konusu bu sefer
(S): Hoşgeldin Barış dün senden bahsetti Yaprak eski arkadasiymissin tanismamiz iyi oldu dedi kibar çocuğum benim..
Alinin biraz moralimi bozuktu sanki yüzü asikti
(Y): Alikuşum noldu nerde o içine ekmek bandigimin gamzeleri dedim hafifçe tebessüm etti Ali ..
(A): Yok bişey küçük Titan babamlar falan  işte her zamanki şeyler biliyosun bu arada Hoşgeldin Barış dün biraz ağladı Yaprak bu durumlar yüzünden ama baristiginiz iyi olmuş dedi
(B): Onu aglattigim için kendime gün bunca yetirince kufrettim zaten ama benim yokluğumda gözyaslarini silecek 4 kişi bulmuş bile bu yüzden sevincliyim dedi Barış .Birlikte sınıfa gittik her zaman Alinin yanında otururdum aslında ama Barış yalniz kalınca dayanamadim geçtim yanına ayni ben ... Coktan uyumustu zaten her detayini bildiğim kusursuz yüzünun her şeyine tekrar tekrar baktım onun yüzüne bakmak çocukluğumu tekrar yasamakla es değerdi resmen her detay bana cocuklugumuzun bir anisini hatirlatiyordu mesela cenesindeki dikiş izi 8 yasindayken bana sataşan bizden bayagi büyük çocuklara vurduğu için yediği dayak yüzünden di. Ne çok anime vardı hayatımın en önemli kisimlarinda hep o vardı o hep Yanındaydı. Ders zili çalınca barış uyanmasin diye üstüne bişey örteyim dedim çantasındaki ceketini çıkardım kafasına doğru orttum. O sırada ceketin cebinden bişey düştü.  Küçük bir defterdi içini açıp baktım "Bariş'in mini günlüğü " ,"Dokunmayiniz" yazıyordu güzel kalpli sarı kafa yine kalbini yansitacagi bir yer bulmuştu ...
İçini açtım defterin bunu yapmam ne kadar doğru bilemem ama elim diğer sayfalara doğru gitti yavaş yavaş okuduğum sayfalar giderek boğazında bir düğüm olarak kalmaya basladi Okuduğum cumlelerle birlikte kalbim hiç olmadığı kadar parçalandı....

Evettt bu da yeni bölümün sonu hikayenin merak edilmesi beni o kadar mutlu etti ki anlatamam. Tami tamina 1049 kelime bu arada yazarken ellerim koptu hepsi sizin için yrum ve Oylarınızı bekklliyooruum sizi cok da seviyorum ..

ÇOCUKLUĞUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin