Gözünden bir damla yaş dökülmezken insanın nasıl olurda içine içine ağlar her kalbinin kırılışında...
Aşk vücutları kabuk bağladığı yerden öldürür. Kandırır herkesi uçsuz bucaksız hayallerle sonra da bir çizik atıverir gülücüklerinizin üzerine...
Siz daha ne olduğunu anlamamışken tüm vücudunuzu sarar aşk denen şey; ve umut yavaş yavaş öldurmeye başlar sizi...
Hele ki hayallerinizin bir tutamı bile gerçek olmuş ise daha çok bağlanırsınız o hüzün dipli sona ve sonra aşk öldürür insanı en umut bağladığınız yerden makas atıverir gelecek gülüşlerinize ve nihayet siz aşkına giden yolda makas atılmış bir grup insana dönüşverirsiniz....
2 saat oldu... Barış ' ın İdil denen kıza deli divane aşkını anlatan satırları okuyalı 2 saat...
Ne kadar uzaklaşmaya çalışırsam çalışayım onu onun sevdiği kızı sevdiğini adeta Tanrıça gibi anlattığı satırları zihnimden atamıyordum. 1 saat önce okuldan kimseye haber vermeden ağlayarak çıkmış ,terk edilmiş ,yosun bağlamış küçük bir parkta sarsılarak ağlamaya başlamıştım ,hava soğuktu ve yanımda benim hasta olmamdan korkacak Sarı Kafa yoktu...
Barışın bir buçuk yıl her saniyesini dolu dolu yaşadığı aşkını anlattığı bu defter beni kendime getirmişti ...
Bariş'in benden Hoşlandığını nasıl düşünebilmiştim ya da aramızda birşeyler olabileceğini nasıl umut etmiştim asıl beni öldüren şeyin bu umut Saçmalığı olduğunu nasıl anlamamıştım.
Barış çok aşık ... Hem de nasıl ...
Anladığım kadarıyla siyah saçlı ve yeşil gözlü ve gülüşüyle alakali 35 sayfa yazı yazdirabilecek bir kız umarım yüreği gerçekten Sarı Kafa ' nın anlattığı gibidir çünkü ben Barış 'ı sevdiği kişiyle mutlu olduğuna tanık olduğunda mutlu olacak kadar seviyorum, sevdim ...
Eğer İdil alırsa onu kalbine mutlu olur Sarı Kafa ,en azından benim gibi her gün içinde daha da büyüyen bir yükü taşımamalı, Hassastır o ...
Ne kadar belli etmese de ...
Kalbi kırılır elbet o zaman gözleri dolar ama hiç ağlamaz çünkü onun için "gözyaşı çok özel anlar için saklanan içimdeki ateşi yok eden bir iksirdir " her şeye ağlarsak iksir az kalır ve biz yaralarımızı geçiremeyiz bu yüzdendir sadece ailesinin cenazesinde ağlamasındaki neden Sarı Kafa nın. ...
Omzumdan tutan bir elin beni sarsmasıyla geri döndüm düşünce aleminden ve göğüs kafesime hücum etmiş dinmeyen acımla yüzleştim tekrardan...
Geriye doğru döndüğümde omzumu sarsanın ALİ olduğunu gördüm. Büyük ihtimalle ağlamaktan kızarmış olan gözlerimi gördüğü için küçük çaplı br kalp krizi geçirdi. Sonrasında oturdu hemen yanıma
(A): Yaprak nerdesin bitanem ya seni kaybettim diye ödüm koptu.
Dedi ve kolları arasına aldı beni ona beni nasıl bulduğunu sordum
(A): Okuldan ağlayarak çıkarken gördüm seni anladım bişeyler olmuş sen böyle zamanlarda çok kötü oluyorsun ondan geleyim dedim seni takip ettim yolda aglayarak içini döker rahatlarsin diye de yanına gelmedim sonra bi anda kaybettim seni ,20 dk yürüdüm şans eseri burda buldum dedi ..
(Y):Çok güzel değil mi Ali burası ?Her yer yeşil kimsesi olmayan keşfedilmemiş bir yer sanki ,sanki sadece benim için yaratılmis gibi ...
(A): Evet güzelim harika bir yer burası ama buraya mutlu olduğunda kullandığın sana özel bir yer olsun böyle aglayarak gelme buraya dedi.
(Y): ALİ ben çok kötüyüm... Sadece güzel anları birlikte yaşadığım zannettiğim kişinin en güzel anlarinin baskasiyla olduğunu öğrendim belkide burayı da öyle zannediyorumdur belki benden başkaları da geliyodur buralara ... Çok canım yanıyor öyle ezildim ki kendime söylediğim yalanlarin altında bir türlü gerçekliğe ulaşamıyorum dedim
Sarıldı Ali ilk önce ne yapacağını bilmezmiş gibi sonra ;
(A): Yine Barış dimi ?
(Y): Yine Barış
Biraz ağladım Alinin omzunda en son ben titremeye baslayinca Ali elimi tuttu ve arabaya götürdü beni sonunda küçük bir dağ kulübesenin oraya gelince durduk
(A): İn hadi aşağıya burası Dedeman dağ evi öldükten sonra bana bıraktı. Canım sıkkınke arada bir gelirim içerim burada dedi
(Y): Bu gün sofrana misafir var o zaman çünkü ben de içeceğim dedim .
(A):Emin misin Yaprak ? Bak ağır gelirse söyle ama yoksa yarın toparlayamayiz seni dedi
(Y): Eminim Alikuşum içeceğim ve tüm olanları 3-4 saatligine de olsa unutacagiz yoksa ya kendimi bogacagim yada sinir krizi geçireceğim. Dedim .
İçmeye başladık ben aklıma Her Barış geldiğinde daha içtim 1. Bardak Rakımi bitirdim ve 2.ciye başladım nedense dibi çabuk geliyordu Alinin hem şaşkın hemde gülen yüzünü gülünce saçlariyla oynadım biraz hafiften bir gülme geldi ve bu ilk belirtilerdi galiba Sarhoş Oluyordum!
Aklımdan Barışı çıkartmak en azından bir müddet gözyaşımın akmaması demekti. O yüzden Alinin getirdiği 3 şişe birayı da gömdum. Aklım bulanmaya başladı iyice Gözümün önüne Barişin her zerresini bildiğim yüzü geliyor sırıtısim biraz daha artiyordu. Aliye dönüp;
(Y): Aliii ben çok aşığım kurtaran yorum kendimi hep dibe batıyorum ne zaman çıkmaya calissam biri çelme takip düşürüyor beni dedim
(A): Ahh güzel kızım benim ne güzel seviyorsun hep böyle saf kal tamam mı ? O herifi de ilk gördüğüm yerde yapışıcam boynuna (Bali shipperler fesat anlayabilirler dkfnrjjwjbdefj)
Senin gibi 12 yıldır seveni hele de bu kadar güzel sevenini bi daha bok bulur .
(Y) Öyle deme be Ali onun da hatası sevmek aynı benim gibi dedim . Göz kapaklarım kapanmaya ant icmisti o sırada Ali birseyler mirildandi ilk sözlerini çok az duyabildim sonrasında uyumuşum ...(A):Benim de tek hatam sevmek Yaprak ... Başkasını deli gibi seven bir kıza ben deli oluyorum ... O kız karşımda Yaprak ben masamin ucundaki sarhoş kıza aşığım....
Baya baya itiraf geldi ulan ben bile şaşırdım xjjfojrjfodjendjj
Neyse neyse geri döndüüümmmm en son bıraktığımda hem okunmalar hem takipci sayım hemde yorumlar o kadar azdı ki benimde moralim baya bozuldu bu süre zarfı içerisinde yazasim pek gelmedi ama sizler için tekrar yazıyorum tekrar buradayım seviliyorsunuz bu arada sınır koymak istiyorum o yüzden yb için
5 yorum bu kadarcıkk
💕💕💕💕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇOCUKLUĞUM
FanfictionTeambarişlara özel bu Hikayem yalnız 4n1k'dan baya farklı ama okursunuz dimi kırmazsiniz beni....