Saat 15.47 okulun önündeyim. Birkaç dakika önce çıkış zilleri çalmıştı ve şimdi de yavaş yavaş toparlanıyorlardı sıra olmak için. Arabadan çıkıp kaputuna yaslandım.
İstiklal Marşı bittikten sonra insanlar yavaş yavaş çıkmaya başlıyordu. Okul oldukça kalabalıktı ve ben ikisini de göremiyordum.
Bir süre gözlerim onları aradı ve bulamadıkça içimi bir endişe kapladı. Neden endişeleniyordum ki altı üstü okuldalardı. Ve sonra çıktılar.
Kravatı iyice aşağıdaydı ve gömleğinin yakası açıktı. Serseri.
Evet serseri bir kızdı ama asla erkek gibi değildi. Çok zarif bir kadındı o, sadece biraz başına buyruktu o kadar. Ve bu başına buyrukluğu beni o kadar etkiliyordu ki.
Beni önce Ramona gördü ve bana doğru yürümeye başlayınca Özge de fark etti. Yüzündeki anlık şaşırma çok hoştu be... Yanıma geldiklerinde "Erken gelmişsin." dedi. İnsan bir selam verirdi ilk görünce ama o beni azarlamış mıydı? Tamam serseri olduğu kadar da öküz bir kızdı sanırım ama bu da hoşuma gitmişti.
"Yaa öyle oldu biraz."
"Neden haber vermedin?"
"Son dakika değişikliği oldu bir işin mi vardı ki?" Evet bir miktar bozulmuştum.
"Yok da kontrolüm dışında bir şeylerin olması hoşuma gitmiyor pek."
"Tamam aklıma yazdım bir daha olmaaz." dedim mahçup bir gülümsemeyle. O da kendini gülümsemeye zorladı. Kötü bir gün geçirmişti herhalde bir insan neden bu kadar kızardı ki yoksa?
"Heey ben de buradayım kumrular!" diye araya girdi Ramona. Kumrular mı? Tamam hoşuma gitmişti ama neden durduk yere utandırıyordu ki bizi? Tabi ya, çünkü ibnelik bizim kanımızda vardı.
"Naber Ramona?" Kendimi Özge'nin agresif enerjisinden kurtarıp Ramona'ya odaklanmaya zorlayarak.
"İyidir abi ya fark ettin beni de."
"Uzatma kızım. Hadi gidelim buradan."
"Bence de." diye onayladı Özge beni.
Arabaya binince nereye gideceğimizi sordum. İkisi de eve gitmek istedi. Okol koyofotoylo mo gozolom boo dediler bana. Böyle de güzelsin diyecek oldum Özge'ye ama sonra vazgeçtim. Yanımda Ramona olmasa derdim ve o da utanıp başını aşağı eğerdi sanırım.
Araba kullanırken sürekli dikiz aynasına bakmam gerekiyordu ve aynaya baktıkça da Özge'yi görüyordum. Ve o da hep aynaya bakıyordu. Göz göze geldiğimizde her şeyi unutuyordum bazen ve bu yüzden birkaç kez önümdeki araca çarpacak oldum. Ramona da sürekli azarlıyordu beni haliyle. Bazen şımarık bir kız çocuğuyken bazen tıpkı annem gibi oluyordu.
Ramona'nın azarlamaları, benim Özge'yle göz göze gelmem, Ramona'nın heyecanlı bir şekilde takip edemediğim şeyler anlatması ve Özge'nin de bazen konuya dahil olmasıyla yolu bitirmiştik. Arabadan inince onlar yukarı çıkarken ben de markete girip bir şeyler aldım ve Satan'dan aldığım dosyanın da bagajda olduğundan emin oldum. Tam bir kontrol manyağıydım. Yukarı çıkınca kıyafetlerini değiştirdiklerini gördüm. Özge bir kot pantolon ve omuz dekolteli açık mavi bir şey giymişti. Kolları tüldü. Baştan aşağı inceledim onu. Elimdeki poşetleri mutfağa bırakınca Ramona yine azarladı beni.
"Ya abi ala ala bunları mı aldın nerede gereksiz şey var onu almışsın. Tamam bunları da yeriz de acıkınca danone mi yicez allah aşkına?"
"Ne var kızım danone güzeldir işte."
"Ya sen neredeyse 2 sene yalnız kaldın danone mi yiyordun her gün?"
"Ya patates falan kızartıyordum başka ne alınır bilmem ki. Hem burası ev lan hiçbir şey yok mu beni mi bekliyorsunuz alışveriş yapmak için?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kitabın İsmini Kitap Bitince Koyacağım
Science FictionHergün sınıfta, iş yerinde, mahallede sürekli gördüğünüz insanların aslında nasıl bir hayat yaşadıklarını düşündünüz mü? Hepimiz en büyük derdin kendimizde olduğunu düşünürüz ama aklımıza hiç gelmez çevremizde sürekli gülen, espri yapan insanların n...