Saat 6.36 uyandım.
Gözümü açınca nerede olduğumu düşündüm. Olanların rüya olmaması için dua ettim içimden. Hoş, rüya bile olsa gördüğüm o aptal rüyalardan sonra çok iyi gelmişti. Ama gözlerimi açıp kendime gelince Ramonaların salonunda olduğumu anladım. Hiçbiri rüya değildi yani. Huzur bulduğum kadını dün öpmüştüm, sarılmıştım ve aynı evde uyuyordum onunla. Beraber uyumasak bile aynı yerde olmak bile o kadar iyi geliyordu ki...
Kalkıp salonun kapısını açtım usulca. Kimse uyanmamıştı henüz. Hoş, insanlar deli miydi de hafta sonu sabahın köründe uyanacaktı? Kızların odasına gelince ses yapmamaya özen göstererek açtım kapıyı. 'İyice sapık oldun ha' dedi iç sesim ama onu dikkate almadım. Biri zaten kardeşim gibi gördüğüm biriydi. Tamam diğeri yabancıydı ama gece de odalarına girmiştim ve bana kızmamıştı şimdi neden kızacaktı ki?
Kapıyı açınca ilk Ramona'yı gördüm. Yüzü kapıya dönük bir şekilde uyuyordu. Biraz daha açınca da Özge'yi gördüm. Yüzü kapıya dönüktü onun da. Yorgana sarılmış bir bacağını dışarı çıkarıp yoganın alt kısmını iki bacağının arasına sıkıştırmıştı. Dudakları aralıktı. Şimdi hayran hayran baktığım o aralık dudakları dün gece öpmüştüm. Tamam minicik bir öpücüktü ama bu bile içimi ısıtmama neden olmuştu. Aklıma gelince bile kalbimin atışı hızlanmıştı. Ne oluyordu bana be? Asla bir kıza hayran hayran bakan, ağzının suyu akan, her baktığında içi giden bir insan olmamıştım ben asla. Bir kız nasıl gelip böyle tepe taklak yapabiliyordu beni? Sikerler. İzlemek istiyordum. Mutluydum ben onu izlerken. Mutluluk bu kadar küçük bir şeyde saklıymış meğer dedim kendi kendime. Sapık gibi kızı izlemeyi bıraktığım 2 saniyelik bir sürede Ramona'ya baktım. Gözünü dikmiş beni izliyordu. Göz göze gelince irkildim istemsiz bir şekilde ve gülmemek için çabaladı o da. Göz kırpıp başını sallayarak "hayırdır" işareti yaptı bana. Pis pis sırıtmayı da ihmal etmedi tabi. Omzumu silkmekle yetindim sadece ve çıktım odadan. Kahve suyu kaynatmak için mutfağa yöneldim. Bir süre sonra Ramona da peşimden geldi. Hiçbir şey söylemeden beni izledi sadece.
"İçecek misin yapayım mı sana da?"
"Yok içmiycem uyuycam birazdan geri."
"Yani bir şey demeye geldin." dedim kaynar suyu bardağa boşaltırken. Birlikte balkona çıktık ve ben bir sigara yaktım. Aç karnıma sigara içmeme kuralımı oldukça çiğnemiştim bu aralar. Gözünün içine bakıp konuşmaya başlamasını bekledim. Bir yandan sigaramdan bir nefes çekip bir yandan kahvemden bir yudum alıyordum.
"Napacaksın abi?"
"Neyi napıcam Ramona?"
"Yani genel olarak ne yapacaksın?"
"Bugün mü?" Salağa yatmaya çalışıyordum ki zaman kazanabileyim diye.
"Sabah sabah uğraştırma beni be abi."
"Bilmiyorum kızım napıcam. Kafamın içi o kadar dolu ki hiçbir şeye odaklanamıyorum."
"Özge'yi de görünce iyice kopuyorsun."
Yanıt vermeden gözlerine baktım sadece. Ben bir şey demeyince devam etti.
"Dikkatini dağıtıyorsa gelme abi buraya."
"Burada olmak istiyorum ama ben."
"Biliyorum. O da burada olmanı istiyor biliyor musun?"
"Yaaa? Bir şey mi dedi sana?"
"Yok pek bir şey demedi de ben normal zamanda da onunla birlikte olduğum için biliyorum. Tamam hayat dolu cıvıl cıvıl bir kız ama sen geldiğinde daha da bir başka oluyor. Sen gelince çiçek açıyor kız."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kitabın İsmini Kitap Bitince Koyacağım
Science FictionHergün sınıfta, iş yerinde, mahallede sürekli gördüğünüz insanların aslında nasıl bir hayat yaşadıklarını düşündünüz mü? Hepimiz en büyük derdin kendimizde olduğunu düşünürüz ama aklımıza hiç gelmez çevremizde sürekli gülen, espri yapan insanların n...