Woojin Jisung'u olabildiğince hızlı bir şekilde evden çıkarttı ve girdiği yerden çıkıp yere uzamasını sağladı.
Wj: Jisung uyan. Jisung.
Polisler dahil herkes gitmişti. Sadece yangını söndürmeye çalışan itfayeciler vardı. Onlar da evin arka tarafındalardı.
Woojin Jisung'u hafifçe sarsıyordu. Kendisi de zehirlenmişti ama bunu umursayacak durumda değildi.
Ambulansı aradı ve adresi verdi.
Jisung'un nefeslerini kontrol etti.
Nefes almıyordu. Ama kalbi hala atıyordu.
Wj: Jisung yalvarırım nefes al!
Tabi her şey söyleyince olmuyordu.
Woojin'in ilk yardım sertifikası vardı. Böyle zamanlar için almıştı sonuçta.
Jisung'a doğru eğilip suni teneffüs yapmaya başladı.
Birkaç seferden sonra tekrar eğilecekken Jisung sanki yıllardır hasret kalmış gibi derin bir nefes aldı. Hala baygın olsa da nefes alması şimdilik Woojin'e yeterdi.
Ambulans geldiğinde Jisung ve Woojin'i alıp hastaneye götürdü.
Jisung'un ağzından
Uyandığımda -ki uyandığıma inanamıyorun- hastanedeyim.
Nasıl gelmiştim?
Woojin hyung. Peki o neredeydi?
Son hatırladığım şey onu öptüğümdü. Dudaklarının tadına aşık olmuştum.
Odanın kapısının açıldığını duydum. Gelen kişiye baktığımda ister istemez gözlerim doldu.
Wj: Uyanmışsın. Iyi misin? Senin için çok telaşlandım.
Cevap veremediğimi bildiği halde neden soruyordu ki?
Kafa sallamakla yetindim. Bu iyiyim demekti. Ona yalan söylemiştim. Canım yanıyordu.
Birden bana yaklaşmaya başladı. Kalbim ağzımda atıyordu.
Yanağımı öptüğünde ne yapacağımı şaşırdım. Yüzüm yanıyordu.
Sonra bir daha öptü. Bu seferki dudaklarıma daha yakındı. Yüzümün domates kadar kızardığına eminim.
Tekrar yaklaştı. Bu defa dudakları dudaklarımın hemen yanındaydı.
Ne yapmalıyım? Bir dahakine dudaklarımı öpeceği aşikârdı.
Evet beni uyarmasıyla tastiklendi.
Wj: Biraz daha kızarırsan bu seferki yanağında olmayacak.
SEN DE BENİ UTANDIRMA O ZAMAN! Aslında beni öpmen güzel olabilirdi hyunggie~ Ne düşünüyorum ben ya?! Kendine gel Jisung...
Kendine gel.
Kendine gel.
Kendine gel.
Kendime gelemiyorum!
Bana öyle güzel bakarken kendime gelemiyorum.
Ve evet yüzüm daha çok kızardı.
Benim odağım onun güzel gözleriyken, onun tek hedefi dudaklarımdı.
Sanki yiyecekmiş gibi bakıyordu.
Bana öyle bakma. Kendimi tutamıyorum.
Aldığım nefesler bana yetmiyordu. Ciğerlerim sıkışıyordu. Kalbim ağzımda atıyordu. Ne yapacağımı şaşırıyordum. Ama yine de o dudakları istiyordum.
Dudaklarıma yaklaşıyordu. Ben ise gözlerimi kapatıp nefesimi tutmuştum.
Dudakları dudaklarıma nazikçe dokunduğunda tek düşündüğüm oydu.
Ellerimi göğsüne koyup karşılık vermeye başladım.
Benden uzaklaşmasını istemiyordum. Bu yakınlık ikimiz için de muhteşemdi çünkü. Sanki cennetteydim. Sadece o vardı yanımda.
Sadece o ve ben.
Yavaşça dudaklarımdan ayrıldı. Büyüyü bozdu. Ama hala çok yakındık.
Ellerimi göğsünden yakasına doğru çıkarttım. Tekrar öpmek istiyordum.
Sakin olmalıyım...
Sadece minik bir öpücük daha alacaktım. Fazlası değil. Sorun olmazdı... Değil mi?
Wj: Seni öpmek hayatımda verdiğim en doğru karardı.
Birazdan yapacağım şey benim de en iyi kararım olacak.
Tişörtünün yakasını yavaşça tuttum. Ellerim sıkılaşırken 'hyung' umu hızla kendime çektim.
Kollarımı boynuna dolayıp sanki mümkünmüş gibi biraz daha yaklaştırdım.
Ellerini belimde gissettiğimde gerilmiştim. Tam yangında yanan yere elini koymuştu. Acıyacağını düşünmüştüm ama aksine sanki uyuşmuş gibiydi.
Nefessiz kaldığımız için uzaklaştığımzda kafamı geriye atıp derin bir nefes aldım.
Hayır.
Hayır.
Hayır.
Ne yapıyorsun sen?
Lütfen düşündüğüm şeyi yapmaya kalkma Kim Woojin. Yanıklarımın acısı yetmezmiş gibi bir de kıçım acısın istemiyorum.
Boynuma ıslak öpücükler konduruyordu.
1,2,3,4...sayamayacağım kadar çok öpücük.
Ve Tanrı'm... O... Şişiyor. Ve ben bunu hissedebiliyorum. Karnımın üzerinde ve gittikçe büyüyor. Ben. Onu. İliklerime. Kadar. Hissediyorum.
Üzerimde ince bir örtüden başka hiçbir şey yok ve şu an tamamen savunmasızım.
Ona karşı gelmeyeceğim. Çünkü onu istiyorum.
_____
Jisung'un ağzından da olayları canlandırayım dedim. Umarım olmuştur.
Eheheh azdırdım. Çünkü neden olmasın?
Öhm.
Kendinize iyi bakın💛💛💛
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Speak {HanWoo}
FanfictionKim Woojin, sokakta dilenen 'o çocuk' un iyileşmesine yardım edeceğine yemin etmişti... Umarım beğenirsiniz. Keyifli okumalar...