Chan Minho'nun dudaklarını koparmak istermişcesine ısırıp emerken Minho da altından ona sürtünüyordu. Woojin odalarını kullanabileceklerini söylediği için odaya geçmişlerdi.
Çalan kapıyla Minho dudaklarını zorla ayırıp başını kapıya doğru çevirdi. Tabi bu sayede de Chan'ın yeni hedefi Minho'nun boynu olmuştu.
Mh: C-ıhmmm... Chan durmalıyız.
Tabi dinleyen kimdi? Chan Minho'nun kokusunu iliklerine kadar hissederken sakin kalamıyordu. Ne koktuğu hakkında hiçbir fikri yoktu ama oldukça çekici ve seksi bir kokuydu. Tabi tadı da kokusunun hakkını veriyordu. Bedeninden bahsetmeye gerek bile yok sanırım.
Mh: Chan yapma.
Minho'nun sesi söylediklerinin aksine daha fazlasını ister gibi çıkıyordu. İstiyordu da zaten. Ama şimdi sırası değildi. Chan'ı yavaşça yanına yatırdı.
Mh: Şimdi olmaz.
Ch: Neden ki? Hep böyle yapıyorsun. Artık beni istemiyorsan-
Mh: Öyle bişey yok. Seni her şeyden çok seviyor ve istiyorum. Ama şimdi başkasının evindeyiz. Ve yarın dersim var.
Chan Minho'yu kollarının arasına aldı. Saçlarının arasında burnunu dolaştırdıktan sonra birkaç öpücük kondurdu. Yavaş yavaş aşağıya indi, en sonunda burnunun ucuna burnunu sürtüp öptü.
Ch: Dudaklarına inersem kendimi durduramam.
Mh: Hmm...
Minho mayışıp uykuya dalacakken Chan sayesinde kendine geldi.
Ch: Uyumamalısın.
Mh: Öpücüklerin mayıştırıyor ne yapayım?
Ch: Jisung gelmiş olmalı. Biz de gidelim.
Mh: Yeterince mahcup olduk. Yüzlerine nasıl bakacağız acaba. Uff... Keşke hiç yapmasaydık.
Ch: Bebeğim biraz rahatla. Onlar için sorun olmayacaktır.
Mh: Bir ay bu eve gelemem.
Ch: Bir ay buraya gelmezsen bana gelirsin? Hem yanlız kalmaktan korktuğunu söylemedin mi?
Mh: Korkuyorum... Hayaletlerden, canavarlardan, böceklerden, evime hırsız girmesinden, geceleri duyduğum garip seslerden-
Ch: Geceleri garip sesler mi duyuyorsun? Neden bana söylemedin?
Chan anında dikleşmişti.
Mh: Sadece kuruntu olduğunu düşünürsün diye söylemeye gerek duymadım. Muhtemelen de öyle.
Ch: Kuruntu olduğuna emin misin? Yanında bir süre kalabilirim.
Mh: Eminim Chan. Eve gidelim.
Ch: Tamam ama seni evine ben bırakacağım. Ve o dinleme cihazını takacaksın. Başına bişey gelmesini istemiyorum.
Mh: Tüm gece beni mi dinleyeceksin?
Ch: Gerekirse evet. Bu hafife alınacak bir konu değil Minho.
Mh: Tamam telaşlanma takacağım. Gidelim hadi.
İkili kimseye çaktırmadan evden çıktılar. Chan Minho'yu evine götürmeden önce tişörtünün yakasına dinleme cihazını yerleştirdi.
Ch: Seni hep dinliyor olacağım. Ama belli etme tamam mı?
Mh: Evin önünde de takabilirdin.
Ch: Riske atamayız. Sanki takmamışım gibi davran ama tişörtünü çıkartma.
Mh: Korkudan üzerimi değiştiremiyorum zaten.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Speak {HanWoo}
FanfictionKim Woojin, sokakta dilenen 'o çocuk' un iyileşmesine yardım edeceğine yemin etmişti... Umarım beğenirsiniz. Keyifli okumalar...