Öncelikle şunu söylemek istiyorum, bu kurguyu önceden yazmıştım okuyanlar bilir :) Kimin ne diyeceği cidden umurumda değil ve ben bunu tekrar paylaşıyorum.Belki bir ara düzenler ve daha güzel bir şekilde sizlerin karşınıza sunarım.
Yeni kurgularda taslakta sizlerin ilgisini bekliyor olacak.
Yeni bir hikayeye daha Merhaba deyin! Sizleri seviyorum
Ara satırlara Bol Bol Yorum alabilir miyim? Tşk.
-İYİ OKUMALAR-
Gökyüzünü aydınlatan güneş, etrafı sıcağı ile yakıp kavuruyordu. Ben ise sıcaktan korunmak için bir kafeye girmiş yakın bir arkadaşımı bekliyordum. Telefonum elimde oyalanacak şeyler ararken arkamda bir grup kız sesli ve hararetli bir şekilde konuşuyorlardı.
''Ünlü İş Adamı Kim Taehyung çocuk bakıcısı arıyor! Tanrım yine mi bakıcı arıyorlar.''
Duyduklarım ile, arkadaki kız grubunun konuşmasına dikkat kesilerek onları dinlemeye başladım. ''Kızlar, üzgünüm ama ben bu sefer kendimi tutamayacağım, bende başvuruyorum.'' dedi. Bu sefer başka bir kızın kulak tırmalayıcı o ince sesini duydum. ''Yaaa! Bende başvuruyorum o zaman.''
Gözlerimi anında devirirken, kolumdaki saatime baktım. Bu çocuk birazdan gelmezse gidip evini basacaktım. Yarım saattir oturmuş onu bekliyordum!
''Bakın bakın ne yazıyor burada; En göz önünde bulundurdukları şey, öz geçmişmiş. Sonra ise görünüş.'' Kız, düşünceli bir ses çıkardığında diğer kızlardan biri tekrar konuşmuştu. ''Öz geçmiş..Hepsini yazmayın kızlar. Anlamazlar o kadar da.'' dedi.
Kızın dediği ile elimi anlıma vururken, yüzümü buruşturdum. Bu kız kaç yaşındaydı, o eve çocuğa bakıcılık yapmaya mı gidiyordu adama asılmaya mı? Anlamazlarmış, ulan adam koskocaman iş adamı, istese senin kütüğünü öğrenir.
Sinirlerim, yavaş yavaş yükselirken telefonumu elime alıp, rehbere girdim. Eğer uyanmadıysa hala benden çekeceği vardı.
''MinRae!'' arkamdan gelen ses ile hızla başımı omzumun üstünden çevirince anlım Jimin'in burnuna çarptı. Hızla burnunu tutup, gözlerimin içine bakarken şaşkınlıkla bileğini tuttum. ''Çok mu acıdı? İyi misin?'' Başını sallayıp, elini geri çekerken yavaşça yanıma oturdu. ''Yok yok iyiyim ben,'' dedi.
Bakışlarım anında kısılırken, kaşlarımı çattım. ''Neredeydin ya?! Yarım saattir burada seni bekliyorum. Ağaç oldum, ağaç.'' dişleri dolgun dudaklarının arasından gözükünce, elimde olamadan bende tebessüm ettim. Avuçlarını yanaklarıma bastırırken, daha fazla gülümseyerek dudaklarını araladı. ''Lanet olası alarm, çalmamış. Uyandığım gibi fırladım zaten.''
''Neyse, ne tamam. Bir şey diyeceğim sana.'' Kaşlarını kaldırıp 'Ne' dercesine bana baktığında telefonumdan az önceki haberi açıp Jimin'in yüzüne doğru tuttum.
''Ünlü iş adamı Kim Taehyung var ya, çocuğuna tekrar bakıcı arıyormuş.'' dedim. Bakışları ağır bir şekilde bana dönerken, omuzlarını silkerek, ''Eee, ne olmuş yani?'' dedi. Tatlı bir şekilde gülümseyip, boştaki elimle ensemi ovaladım. ''Bende başvurmayı düşünmedim değil aslında. Bir işe ihtiyacım var, biliyorsun. Sana çok yük olmak istemiyorum. Hemen öyle olmuyorsun deme, ben kendimi kötü hissediyorum öyle. Tamam, çok ama çok uzun süredir birlikteyiz. Bizim aramızdaki bu dostluk biz doğmadan önce bile varmış ama..'' Dudaklarımı birbirine bastırıp, kaşlarımı yavaşça kaldırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BabySitter / ктн ✔️
Fanfiction-Hiç düşündüğüm gibi olmadı!.. Böyle olmamalıydı! Lanet olsun! Gözlerimi açtığımda önüme düşen bedenle, bağırarak ağlamaya devam ettim. her şey benim yüzümden oluyordu. İlk yazdığım kurgulardan biri olduğu için yazım yanlışları ve anlatım bozuklukl...
