Jungkook: Ben gidip bir Tae ile konuşim
Ben: Tamam çabuk haber ver.
O gidince Minsoo ile ilgilendim. Sanırım fazla ağladığı için uyuya kaldı.
Onun iyiliği için onların evine gittim. Jungkook kapıyı açınca içeri girdim ve Tae nin yanına oturdum
Ben: ne oldu artık anlat bakalım
Tae: şu bizim işe girdiği için düzenlediğimiz parti vardı ya güya bugün yapicaktik
Ben: evet?
Tae: işte bende ona hediye aldım. Görmüş olsa gerek ki yanlışlıkla yanlış yazmışlar. T&M yazicaklarina T&E yazmışlar. O da bizim iş yerindeki Eun Seul denilen kız zannetti.
Ben: şu sana sarkan mı?
Tae: evet
Ben: bu safimda inanmadı daha doğrusu inanmak istemedi.
Tae: evet
Jungkook: sen niye ağlıyon?
Tae: onsuz hicbirsey hissetmiyorum.
Ben: aman aman biliyorum üzgünsün ama yine başlama
Tae: Tamam afederesin
Jungkook: ne yapıcaz?
Ben: git yanına uyu biz bu kolye işini de biz hallederiz. Eğer 3 saate uyanmaz ise uyandır buraya getir. Istemez ise kucağına al.
Tae: Tamam. Teşekkürler
Dedi ve umutla gülümseyerek evden koşarak çıktı.
Ben: şu kolyeyi de alalım en yakın kuyumcuda düzeltsinler o arada da biz de evi süsleriz sizin yüzünüzden boş günüm de gitmesin
Dedim ve kalkıp ayakkabılarımı giydim.
Ben: gelmiyor musun?
Jungkook: hayır. Balonları sisiricem ben sen git
Ben: Tamam
Deyip evden çıktım. Kuyumcuya teslim ettim. Çok hoşuma giden bir bileklik gördüm. Ama sonra çıktım.
Jungkook: ne zamana Gidip alırız kolyeyi?
Ben: adam şuanda işi olmadığı için yarım saate dedi
Jungkook: tamam ben yarım saate gider alırım.
Ben: tamam da gevezelik yapma balon şişir
Deyip kendi balonumu şişirme ye devam ettim.
Birkaç balon şişirdikten sonra duvara asmaya başladım
Jungkook: ben kolyeyi almaya gidiyorum. Şu ileride ki köşedeki kuyumcuya gittin dimi?
Ben: evet.
Ben öyle deyince çıktı. Zar zor balonların yarısına gelmiştim.
Elimdeki balonu içimdeki son nefes ile doldurmaya çalışırken kapı açıldı. Ve benim nefes boşa gitti ve balon havada süzülüyordu.
Ben: yeter ben yoruldum sen şişir.
Jungkook: fazla bile şişirmişsin.
Ben: yapma be. Neyse etrafa daha fazla yapıştırırız. Bakım kolyeye.
Çok hoş duruyordu. Kutusuna geri koyup masanın üstüne koydum.
Ben: sen şu yukarılara yapıştır ben bizim evden hediyemi alım.
Deyip çıktım. Evden alırken yukarı odaya çıktım
Ben: Tae
Tae: efendim?
Ben: yarım saate gelin
Kafasını salladı ve geri uyuyan Minsoo'ya döndü.
Bende onların evine geri gittim ve kendi hediyemi de masaya bıraktım.
Ben: yarım saate gelicekler. Sende son şeyleri yapıştır bende yicekleri kaba koyim
Deyip mutfağa ilerledim. Amerikan mutfağı olduğu için gizliden onu izliyordum.
Bir dakika ne diyom ben ya. Işime dönmem gerek.
Öyle böyle derken herşey hazırlandı. Ve bu sırada bağırma sesleri geliyordu.
Ben: geliyorlar sanırım.
Minsoo: YA TAE BIRAK BENI. YA NE YAPIM DAHA YALVARIM MI? NE ISTIYON BE ÇOCUK BIRAK LAN.
Jungkook: kapıyı açım ben.
Deyip kapıyı açtı
Minsoo: NERDE O JIHYE YAPTIRIYOR DIMI. GERIZEKALI GEL BURAYA...ORDASIN GEL GÖRDÜM.
Ben: kaçtığım yok zaten. Safim
Minsoo: niye burdayım balonlar filan
Ben: yanlış anlaşılmayı düzeltmek için. Tae Şimdi verebilirsin
Tae: sağol
Dedi masadan kolyenin kutusunu aldı ve Minsoo ya uzattı.
Minsoo: yaaaaaaa. Aşkım. Tae~~~. Çok özür dilerim
Tae: dileme bitanem niye diliceksin. Kuyumcunun suçu.
Sarıldılar öpüp koklastilar.
Ben: hgmhgm biz de varız az biraz.
Minsoo: sizde deneyin ne kaybedersiniz.
Ben: NE!!!
Jungkook: ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Jungkook ile hayal et
Teen Fictionen yakın arkadaşıma yazıyorum umarım beğenir. Umarım sizlerde beğenirsiniz