Jihye ben özür dilerim
Minsoo: gel biz çıkalım
Ben: evet hadi
Deyip önden çıktım. Yüzde yüz herkes baka kalmış ti
Aşağı inip otelin havuzunun kenarına oturdum.
Normalde sahile gidicegimi dusunucekleri için burayı pek düşünmezlerdi
Yarım saat... Bir saat... Derken hala kimse yoktu yanıma gelen.
Kalktım geri gidicektim ki kapıya yaşlanmış gözlerimin içine direkten bakan bir Jungkook vardı.
Geçip gidicektim ki kolumdan tuttu ve bitkin bir sesle
Jungkook: Jihye lütfen beni bir dinler misin
Ben: afederesin oynadığım kişileri dikkate alamıyorum
Jungkook: özür dilerim bilerek demedim
Ben: ama o kelimeler bu ağızdan bir kere çıktı ve bu adam da gözümden bir kere düştü. AAAA pardon canım ne münasebet dimi ben senin gözünden düşmüş olmalıyım sonuçta oynadım dimi!!?
Jungkook: yeter anla seni seviyorum tamam mı!!!
Ben: n-ne?
Jungkook: bunu anlamicagini düşünmüyordum yani nasil anlamıyorsun bildiğin seni seviyorum diye bağırıyor haraketlerim.
Ben: ben gerçekten bilmiyor dum.
Jungkook: Tamam bunu yarın konusucaz ama şuanda basım çatlıyor uyumam gerek
Ben: tamam
Dedim ve onunla beraber odaya gitmeye başladım.
Odaya varınca yatağıma geçip uzandım ve gözlerimi kapatıp kendimi uykuya verdim.
Sabah uyanınca Jungkook ile beraber kahvaltıya indik. Konuşmuyorduk.
Minsoo: bu sessizlik ne böyle?
Ben: hiç yemek yiyoruz bagiralim mı?
Tae: barışınız mi?
Bu cümle ile Jungkook a döndüm
Ben: daha bu konu hakkında konuşmadık
Bir süre böyle konuştuktan sonra sakince kahvaltı yaptık.
Günü çok saçma bir şekilde bitirdik.
.
.
.Şuanda valizleri topluyorduk. Jungkook hala bu konu ile ilgili konuşmadı.
Okulumun son senesi 2 ay içerisinde baslicakti.
Akşama doğru yola çıkalım dedik ki eve gidince uyuruz.
Ve şuanda eve varmamiza bir saat kaldı.
Yol deniz kenarındaki bir dağ yamacında ilerliyordu ve şuanda gün batımı ile çok güzel görünüyordu.
Jungkook yavaşça arabayı sağa çekti ve durdu.
Ben: ne oldu?
Jungkook: arabadan inebilir misin?
Dedi ve kendide iniyordu. Şaşkın bir şekilde arabadan indim. Dışarıda rüzgar vardı.
Saçımı sürekli yüzüme geliyor ve ben bunu önlüyordum.
Ben: neden indik çok rüzgar var.
Jungkook: Song Jihye benimle çıkar mısın?
Ben: bunu söylemek için dış- ne?!? Sen? Sonunda bana çıkma teklifi mı ediyorsun?!?
Jungkook: evet
Dedi ve gülümsedi
Ben: Evet
deyip hemen üstüne atladım. O da sıkıca belime sarıldı.
Daha fazla yolda vakit harcamadan arabaya bindik ve yola devam ettik.
Elimi tutuyor ve huzur veren bakışlar atiyordu.
Eve vardığımızda çok uykumuz vardı. Kendi odama gidicektim ki Jungkook beni kendi odasına sürükledi.
Beraber çok rahat bir şekilde uyuduk. Sabah uyandığımda Jungkook hala uyuyordu. Zaten zor uyanan biriydi.
Kalktım ve elimi yüzümü yıkadım. Aşağı inip birkaç malzeme ile kahvaltı hazırlamaya başladım.
Jungkook: ......
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Jungkook ile hayal et
Teen Fictionen yakın arkadaşıma yazıyorum umarım beğenir. Umarım sizlerde beğenirsiniz