Songül:Alo kardeşim
Eylül:Efendim Songül
Songül:Nasılsın?Emre nasıl?
Eylül:İyiyiz birtanem biliyor musun benim oğlum bugün kreşe başladı
Songül:Yaaa çok sevindim kreşte mi şimdi
Eylül:Evet kreşte şimdi sen nasılsın?
Songül:Güneyle oturuyoruz bizde yaa Eylül yarın bizim kapının önünde şöyle bi mangal partisi yapmak istiyorum da sende gelsene Emreyle
Eylül:Songül ben bu akşam ekstra mesaiye kalacaktım
Songül:İzin alsan vermezler mi?
Eylül:Vermezler
Songül:tüh yaa sensiz mi olacağız şimdi?
Eylül:Bak ne diyeceğim istersen Emre gelsin sever çünkü o bi günlük sizde kalmış olur hem
Songül:Aaa evet süper olur
Eylül:Ben Denize söylerim o alır Emreyi hadi öptüm kuzum enişteye selam
Songül:Bende seni kardeşim görüşürüz
●●
Eylül Denize Emreyle oraya gitmesini isteyince Deniz hemen kabul eder..Eylül akşama kadar teksil işleriyle uğraşır..Deniz ise Emreyle çoktan Songüllere gitmişti herkes çok eğleniyorlardı ama Eylül ve Ali yoktu..
Saat geç olmuş Eylül tüm işlerini bitirmişti hemen eve gitmek için yola koyulmuştu..
Yorgunluktan ölürken dizleri de tutmuyordu kendi kendine neden başkasının da işini kabul ettiğini düşünmüştü..
Sonunda eve vardığında hemen ılık bi duş alır..Üzerine pjamalarını giyindikten sonra Alinin resmini öpüp alır eline tüm kokusu üzerine sinen gömleği..
Duş tüm günün yorgunluğunu almıştı sanki..Yolda giderken Denizi arayıp Emrenin durumunu sorduğunda herkesin keyfi yerindeydi..
Eylül gözlerini kapatıp derin bir nefes alır çok yorgundu gözlerini açacak hali bile yoktu..Elinde ki gömleğe daha da sarılıp uykunun en derinlerine bırakır kendini..
••
Ali:O adam ne derse desin ben hâlâ Eylül'ü takip ediyordum..Elimden herşeyimi aldığı yetmiyormuş gibi uzaktan izlememe bile izin vermemişti..Şerefsiz!!
Eylül teksilden çıktığında yorgun olduğu her halinden belli oluyordu..Benim canım sevgilim çok yoruluyor..
Sonunda eve geldi biricik sevgilim Emre anladığım kadarıyla Denizle birlikteydi..Eylülün ışığı kapandığında yavaşça apartmana girdim..
Biraz zaman geçtikten sonra Eylülün uyumuş olduğunu Umut ederek hâlâ bende olan anahtarla yavaş yavaş kapıyı açtım..İçimde korku vardı ama bir kere onu yakından görmek istiyordum..
Yavaşça Yatak odamıza gittim ve yatakta benim gömleğime sarılmış uyuyan meleğimi gördüm..Aniden gelen hıçkırıkla elimi ağzıma götürdüm..Kendimi sakinleştirmeye çalışıyordum
Sakinleştikten sonra yavaşça yatağa oturdum Eylülün saçlarını okşamaya başladım elimde eldiven vardı çıkartıp yeniden sevdim yosun gözlümün ipek saçlarını..
Gözyaşlarım yavaş yavaş yatağın çarşafına damladığında elimle sildim hemen yanağımdan..
Yanına uzandım sarılmak istiyordum böyle sımsıkı..Öyle bir his ki anlatamıyorum altı yıl sonra ilk defa ona dokunmak...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyah Gül
FanfictionYalnızlık ne mavi derinlikleri olan denizlerde nede sıcak çöllerde olmaktır, yalnızlık bu şehirde seni arayıp da bulamamaktır.