Geçen Bölüm: Biz ise merdivendeki şeyi gördükten sonra dilimizi yuttuk. Gözlerimiz kapanmıyordu. Şaşkın şakın bakıyorduk. Ben ise istemeden yere yayıldım. Ağladım. Korktum. Üzüldüm. Sevdiklerimi kaybetmekten korkuyorum. Hepsi gidiyor. Hepsi. Lanet olsun hepsi.
Ben yere yığılıp ağladıktan sonra babam yanıma geldi. Endişeli gözlerle bakıyordu. Cenk'e ne gördüğünü ama Cenk'te konuşamıyorum yanımda oturmuş elimi tutuyordu. Babam sinirlendi ve üvey anneme bağırdı;
-BERİL MERDİVENLER DE NE VAR?
-Ha-Ha-Hayatım. Kö-köpeğimiz. (Ağlama girer araya.) Ö-Ö-öğ-ölmüş.
-Ne(!)
Sizi açıklamamıştım. Ben doğuduğumda annem bir köpek almış. Ve benm gibi küçükmüş. Ben büyüdükçe o da büyüdü. Hep yanımdaydı. Bazen tek dostum sırdaşım o kalıyordu. Tek o beni anlıyordu bazen. Keyt (Köpeğin İsmi) benim için aileden sayılırdı. Onu çok severdim. Üvey annem aslında köpeklerden nefret ederdi. Eski evimizde hep dışarıda kalsın diye ısrar eder fırtına gezdirirdi odalarda. Ama şimdi neden ağlıyor bilmiyorum. Aslında kim olsa ağlar. O kadar kötü bir görüntüydeki. Hem midem bulandı hemde çok üzülmüştüm. Bir sevdiğimi, bir sırdaşımı kaybetmiştim. Çocukluk. Bebeklik arkadaşımdı. Hemde annemden bana kalan son hatıraydı.
(7 Saat Sonra)
Ailecek Keyt'in ölümünden sonra büyük şok ve üzüntüyle yataklarımıza döndük. Ben çok kötü olduğumdan Cenk'in yanımda olmasını istedim. Cenk'in tepkiside 'Zaten seni bırakmayacağım. Beraber yatarız.' Demesi oldu. Onun yanında güvende olduğumu hissettiğim için yanımda kalmasını istedim.
Tabi çoğunuz beraber sarılarakmı yatığımızı merak ediyorsunuzdur. Ama hayır öyle bir şey yok. Onun yanımda yatmasını istemedim. Sadece yatarken yanımda oturup elimi tutmasını istedim. Biliyorum çocuğa yazık. Ama benim için bu çok rahatlatıcı gelmişti.
Üvey annemin cırtlak sesiyle düşüncelerime ara verip yatağımdan kalktım. Cenk yanımda yoktu. Tuvalete gittiğini düşündüm veya uykusu gelmiş ve kendi odasına geçmiş olabilirdi. Üzüldüm.
-Canıım biz alışveriş yapmaya gidiyoruz babanla. Cenk kalvaltı hazırlıyor bak. Beraber yapın. Daha sonrada komşuları bir gezin. Tanışın ve buraya taşındığımızı istedikleri zaman uğrayabileceklerini söyleyin. Diye bağırdı. Ve daha sonra kapıyı kapatma sesi geldi ve gittiler.
Cenk'in beni bırakmadığını sadece kalvaltı hazırlamak için aşağıya indiğini öğrenince aptalca bir gülüş yerleşti yüzüme. Silmeye çalıştım ama olmadı. Bir süre sonra kendime geldiğimde ayağa kalktım, üstüme kısa bir şort geçirdim renkleri su mavisine kaçıyordu. Üzerimide afif vücudumu gösteren pembe, alev rengi türünden bir bluz geçirdim. Salaş bir terlik ile kombinim çok hoş oldu. Çok açık bir giyisiydi aslında ama buralar ıssız kimse olmayan yerler olacağından bunları rahatlıkla giyebileceğimi düşündüm. Saçımı açık bırakıp taramadan aşağa indim. Cenk kalvaltıyı hazırlıyordu. Arkadan sarılıp 'Selam koca bebek' diyip yanağından öpmek vardı. Ama bunu yapamazdım. Sadece 'günaydın' diyip mutfak masasına oturmakla yetindim. Cenk beni görünce aşağıda yukarıya süzüm arkasını döndü ve şunu dedi;
-Bunu giyemessin.
Afallamıştım. Kıskanmışmıydı? yoksa kıyafetler yakışmamışmıydı?
-Neden bence çok güzel duruyor üzerimde.(?)
-Evet haklısın mükemmel duruyor bu nedenle giyemessin dedim ya.
-Bana karışamassın benim hiç bir şeyim değilsin.!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOLDAKİ SON EV
HorrorÇok küçük yaşta annemi kaybettim. Babam büyüttü beni. 5 yaşımdayken başka bir kadınla evlendi. Kadının bir kız bir erkek çocuğu var. Üye kız kardeşimle iyi anlaşıyorum. Hayatım şimdilik güzel gidiyor. Maddi durumumuz baya yerinde. Babam bir ofis yö...