Duvara yaslandığım zaman çok sarsıldığım için az kalsın düşüyordum Allah tan düşmedim. Ama akıllarda bir soru, kimdi bu brni çeken kişi? Kafamı kaldırdığımda çok tanıdık bir yüzle karşılaştım.
+ Alii
- Yaprakk bu hal ne?
+ Ne ne hal?
- B... bu makyaj.
+ Ha o mu, bilmem içimden geldi.
- Neyse benim sana sormam gerekn bir şey var Yaprak o gün cevabımı alamadım çünkü.
+ Ali, Ali bak bırak beni gidiyim. Sonra konuşuruz.
- Olmaz Yaprak ben 12 senedir bu anı bekledim, öylece kaçıp gidemezsin.
+ Pff sor tamam.
- Bak Yaprak... ben seni çok seviyorum.(sertçe yutkunur)
+ Bak ali ben yıllardır kardeş olarak gördügüm birisiyle sevgili olamam.
- Ya bak tamam haklısın ama bir şans versen.
+ Olmaz Ali olamaz yani.
- Peki Yaprak seni zorlayamam. O zaman arkadaş kalalım.
+ben seni zaten arkadaşım olarak görüyorum Ali sadece biz seninle sevgili olamayız.
- Peki, (der ve gözünden bir damla yaş akar)
Sınıftan çıkarken Ali nin gözünde yaş akmıştı. Ve ben ne yapacağımı bilmiyordum.
*Evet sonunda okul bitmişti ve bizimkilerle buluşmak için saat 1 de kafede olmam gerekiyordu. Aslında gitmek istemiyordum ama onları özlemiştim. Saat 13.10 da kafedeydim ve herkes ordaydı Ali hariç. Oğuz bir anda üstüme atladı özlemişim şapşiği. Gökhan sesini kalınlaştırarak:
- Ooo bize yok mu başkan?
+ Olmaz olur mu.
Sinan ve Gökhana da sarıldıktan sonra kızlarla selamlaştık. Herkes siparişini verdi ve yemeğe başladı.
*Herkes yedikten sonra çete beni eve bıraktı.
*Olley sonunda sıcak yatağıma gelebilmiştim demek isterdim ama ne yazık ki yatağım buz gibiydi hemen içine girip ısıtmak istedimki, balkondan bir ses geldi.
Evet bu Barış tı. Ve aşagı gel işareti yaptı. Aşağı indigimde Barış ın elinde bir hediye paketi vardı.
Paketi abna uzattı.
-Beğendin mi?
Paketin içinden pembe bir etek çıkmıştı ve ben neredeyse kusucaktım bir de mini.
+ Ya barış cım senin benjm gerçek yüzümü görmen lazım ama istemezsen göstermem.
- Yok yok göster bir şey olmaz.
+ Lan bune böyle pembe pembe bide mini almış hadi pembeyi geçtim etek ne lan. Hayatta giymem ben bunu. Yani kusura bakam ama ben bu tür kızsal şeylerden nefret ederim. Özelliklede pembeden.
- Oha Selehattin abi çıktı kızın içinden.
+ O kim be
- Neyse sen onu boşver o zaman daha sonra hediyeni değiştiricem bu sefer beğeniceğin bir şey alıcam.
+ Sen bilirsin ama almana hiç gerek yok.
- Öyle mi küçük hanım?
+ Ya sen benden büyük müsünde küçüklü müçüklü konuşuyon?
- 18.
+ Haaa büyüksün yani amaaan 1 yaştan nolcak canım sen yinede bana küçük hanım deme.
- Ya aslında içine boy farkınıda koymuştum.
+ Lan sırık...
- Tamam tamam hadi bay bay küçük hanım deyip motoruna bindi ve gitti.
Pattt...
Arkamdan çok yüksek bir şekilde bir ses geldi arkamı döndüğümde ise çok kötü olmuştum.
Ever kuşlarım umarım bu bölümü beğenmişsinizdir. Bu sefer sınır koymıycam ama okudukça oy vermeyi unutmayın. Sizleri seviyorum...
