Gözlerimi Ay'dan çektim. Onun yüzüne baktım. Ay ışığı yüzüne vururken çok güzeldi. Göz yaşları yüzünde kurumuştu. Gözleri şişti. Dudakları kıpkırmızı...
Neden bu kadar ağladı? Neden bu kadar ağlayarak beni üzdü?
Telefonumu cebimden çıkardım. Numarayı tuşladım ve aradım.
"Sana birazdan bir konum atacağım. Oradan ev ayarlayabilir misin?"
"Sen at. Bakarız."
Telefonu kapattım. Konumu attım. Telefonu masaya bıraktım ve küçük adımlarla yanına gittim. Uyanmamasını umuyordum.
Yatakta boş kalan yere kıvrıldım. Uykum yoktu. Onu izleyecektim. Onu izlemek istiyordum.
Her zerresine baktım. Yüzünün saflığına baktım. Mükemmelliğine baktım.
"Bir insan bu kadar güzel olamaz..."
Gözlerini araladı. Bir süre tavana baktı. Ben onu izlemeye devam ettim.
Aradan birkaç dakika geçtikten sonra gözünden bir yaş aktı. Ona uzanacağım sırada konuştu.
"Son damlaydı."
Ardından bir tane daha düştü. "Son değilmiş..."
Yatakta oturur pozisyona geçtim. Benimle birlikte kalktı ama o benim dizlerime yattı.
........
"Her şey bok gibi."
"Çok haklısın..."
"Yoongi hyung taşınacak mı?"
"Evet. Büyük ihtimalle bizde oralarda bir yerlerde oluruz."
"Konum Taehyung ile benim evimi gösteriyor. Yani evimde kalacağım."
"Güzel..."
Sustum. Ne diyebilirim ki başka? Attığım adımları bana yedirmekten yorulmuyordu.
"Jeon Jeongguk..?"
"Hm?"
Gözleri kapalıydı. Uykusu gelmişti büyük ihtimalle.
"Attığım adımlara neden karşılık vermiyorsun? Neden geri gidiyorsun."
Gözlerini açtı. Sıkılmışa benziyordu. Birkaç saniye sadece baktı.
"İşim değil."
"İ-işin değil? Bak Jungkook ne var biliyor musun?"
"Ne?"
"Korkaksın. Göt korkusundan bir bok yapamıyorsun. Yeni tecrübelerden, sevgiden, maceralardan ve özellikle aşktan korkuyorsun."
Koltukta doğruldu. Ciddileşmişti. Saçlarını karıştırdı.
"Bak Jimin benden istediğin kalbimde bir yer ise bunu yapamam. Kalbim olsa zaten burada olmazdım."
"Bana kalbini verme Jeon Jeongguk. O kalple derinden sev beni. Orada koru beni. Orada tut beni. Kimselere verme. Dünyaları verseler de değişme beni. Çünkü ben seni değişmedim."
Yüzündeki ifade değişti. Gözlerinde duygu patlaması vardı biliyordum. Ne demeye çalıştığımı anlayacak mıydı? Bilmiyorum. O kadar da aptal değildir umarım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
God Of The Internet [Jikook&Taegi]
Fanfiction"Ben ciddiyim. Sen nesin?" "Ben ne miyim? Ben internetim. Ben internetin tanrısıyım." -The Truth Untold-