Artık sim ve parıltılı şeyler giymeyi bırak
FAİL...
Kendime not: Beni ben yapan 3 şey var:
1- Parıltı
2-Sim
3-Alec
"Magnus sen.... Yada boşver tahmin etmiştim"
Tuhaf bir ifadeyle bana baktı.
"Ne? Çok sade giyinmeye çalıştım!"
"Magnus, hareket etme. Sen hareket ettikçe her tarafa sim saçılıyor"
Hüzünle kırmızı takımıma baktım. Kolumu hafifçe sallayınca Alec'in doğru söylediğini anladım.
"Şey, değiştireyim mi?"
"Artık zaman yok. Hadi gel"
Elimden tutup güven verici bir şekilde gülümsedi. Kapıyı babası açmıştı. Gülümsüyordu. Ama beni görür görmez, önce dondu kaldı. Ardından beni baştan aşağı süzerken dudaklarındaki gülümseme yavaşça kayboldu.
"Baba bu Magnus Bane. Yani işte benim sevgilim"
"Me-merhaba efendim."
Elini sıkmak için uzandım. Uzanırken yere birkaç sim düştü ve babası benimle tokalaşacaksa bile vaz geçti.
"Ben de Robert. Girsene içeri"
Başımı hafifçe eğerken önden koridora çıktım.
Arkadan Alec ve Robert'ın konuştuğunu duydum.
".....Ne anlaşmıştık?"
"Sadece müstakbel damadımın bir disko topu olmasını istemiyorum. Ayrıca...."
Karşıma bir anda Isabella çıkınca dikkatim dağıldı.
"Hoş geldin Magnus!"
Bana sarılırken gülümsedim. Eh, belki de bu akşam o kadar da kötü geçmez.
"Hoş buldum Isabella" Izzy'e şöyle bir baktım. Dağınık bir topuz ve hafif salaş kıyafetler giymişti. Bu haliyle bile baş döndürüyordu. Eğer Alec olmasaydı, şansımı deneyebilirdim.
Belki.
"Hadi gel"
Salona doğru giderken Maryse ve Jace'in koltukta yan yana oturduğunu gördüm. Beni gördükleri an kalktılar. Maryse da Robert gibi önce beni baştan aşağı süzdü. Ama isitifini bozmadan elini uzattı.
"Hoşgeldin Magnus"
"Hoş buldum efendim. Veeee sana da merhaba Jace"
Ama Jace Maryse'ın koluna yapışmış bana bakıyordu. Bu bakışlarında yeni bir ifade vardı. Korku mu?
Jace cevap vermeyince Alec araya girdi.
"Şey, Magnus o ördek olayından sonra böyle oldu da. Psikolog 2 haftaya geçer dedi"
"Oh anlıyorum. O konuda üzgünüm. Biraz abarttım. Ama korkmana gerek dostum, bir daha böyle bir şey olmayacak"
Ama Jace bana hırladı. Evet hırladı. Ben donup kalırken diğerleri beni izledi. Gözlerim istemsizce Alec'e kaydı. Alec şaşkın olunca çok şeker oluyordu.
O anda fark ettim ki, Robert ve Alec birbirine çok benziyordu. Aynı sert bakışlar, aynı asker duruşu. Alec'in esmer hali gibiydi.
"Ehem. Neyse. Hadi yemeğe geçel-"
Ama Jace'in üzerime zıplaması ile o yemeği bir türlü yiyemedim...
Daha devam edecektim ama şarjımın %1 olduğunu fark ettim. Ve şarj aletini bulamıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Magnus Bane Ölmeden önce yapılacaklar
FanfictionKapakta her şey belli. Elbette içinde Malec var!