1.Bölüm

7 0 0
                                    

Adsız Bölüm 1
"Uyan güzel kızım, hadi Asel gitmemiz lazım"

Gözlerimi araladım gecenin bir yarısı nereye gitmemiz gerekiyordu ki?

Doğrularak ayağa kalktım.

"Nereye gitmemiz lazım anne, yine aynı vukuatlar mı?."

Üstümde ki kıyafetlerimi çıkartarak diğer günlük eşyalarımı giymeye başladım

"Köyü bastılar acilen kaçmamız lazım hemen Ayşe teyzenden aldığımız sırt çantanı al ve gerekli eşyalarını hazırla"

Şerefsiz teröristler, sinirle sırt çantama kıyafetlerimi ve bir kaç lazım olan ihtiyaçlarımı yerleştirdim ve en önemlisi Türk bayrağını güzel bir şekilde katlayıp ön cebine yerleştirdim. Uzun saçlarımı örgü yaptım ve tepemde topuz yapıp siyah bere ile saçlarımı sakladım. Küçük odamdan ayrılıp annem ve babamın yanına ilerledim. Türk olmasam bile Türk aşkı ile büyümüştüm.
Babam ve annem endişeli ama hazırlıklıydılar. Babam elindeki silahı bana doğru uzattı, korkarak baktım. Benden birini vurmamı bunu yapmamı istemiyordu değil mi?

"Ne olur ne olmaz kızım bize bir şey olursa kendini savunman için, dikkatli olmanı istiyorum. Beraber çalıştığımız zamanlarda ki gibi kendine güven sakın kimsenin sana dokunmasına izin verme."

Silahı aldım ve çantama koydum. Babama sarıldım,

"Size bir şey olacakmış gibi konuşma lütfen baba bunu düşünmek istemiyorum. "

Alnımdan öptü. Daha öncesinde de böyle kaçtığımız zamanlar olmuştu. Bu yüzden hazırlıklıydık, şimdiye kadar yakalanmadığımız için şanslı sayılıyoruz. Doğduğumdan beri burada oturduğumuz için avucumun içi gibi bilirdim buraları, teröristlerin giremeyeceği, bilmediği yerlere giderdik. Tamı tamına bir ay olmuştu, yine tekrarlıyorlardı.

Evimiz zemin katta olduğu için camdan kolayca çıktık.Dağa doğru hızla yürümeye başladık, ayak sesi işittiğimiz an çalılıkların arkasına saklandık. Bir kız ağlayarak koşuyordu, bizim köyden olması imkansızdı. Dar siyah pantolon, koyu yeşil tişört ve siyah botları vardı.Köylü olmadığı aşikardı. Taşa takılıp yere düştü, o an yardım etmek istedim. Tam o sırada babam bana doğru döndü.

"Annenle beraber eski tuğla olan eve gideceğiz. Dağın arkasında ki küçük çukura gir orada sen daha güvenli olursun, çok dikkatli bir şekilde saklan. Gün doğar doğmaz sessizce kalk ve Dilek ağacının arkasında ki çalılara gir. Bizde oraya geleceğiz, canım kızım olur da gelemezsek bizi bekleyip kendini sakın tehlikeye atma sınıra sığın."

Kafamı salladım. Onlar hızlıca yanımdan ayrılırken tekrar kızı inceledim yere oturmuş ağlıyordu. Sığındığım çalıdan çıkarak yanına doğru ilerlemeye başladım. Beni fark ettiği an bıçak çekti ve üstüme doğrulttu.

"Yaklaşma!"

Ani bir şekilde geri çekildim. Kendimi savunarak elimi ona doğru doğrulttum.

"Sakin ol, köyden kaçtım sadece. Teröristler bastığı için mecbur kaldım.Seni görünce yardım etmek istedim."

Derin nefes aldı. Bıçağını pantolonunun cebine koydu. Ve tekrar elini bana uzattı, elini sıktım.

"Ela"

"Asel, nereye gideceksin."

Kafasını salladı,

"Bir fikrim yok. Yakında burada olacaklar, acil gitmemiz lazım."

Hoş bir kızdı yemyeşil gözleri ve ufak bir burna sahipti.Kesinlikle köyden değildi

"Benimle gel dağın arkasında bir yer biliyorum oraya gidersek güvende olacağız"

isim hakkında öneriye açığımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin