Gecenin büyük siyahlığında yolu aydınlatan büyük dolunaydı . Koşmaya çalışıyordu umutla çırpınışlarını biri görsün diye. Ağaçlar çığlık atar gibi her yere savruluyordu . Arkasından geleni hissettiğinde daha da panik olmuş vücudu hızlandı. Ormandan kulağına çarpan baykuş sesi tüylerini daha da diken diken ediyordu. Arkadan gelen çığlıkları duyunca nefesini sıkıca tuttu. Kalbi bir kuşun kalbi gibi hızlı atıyordu. Bir an için vücudundan çıkacakmış gibi hissetti. Dönüp arkasına bakmaktan korktu. Her koşuşunda bütün bedeni alev kaplamış gibi yanıyordu. Ağzından hafif inilti çıktığında dudağını sertçe ısırdı. Ağzına gelen kan tadını hissetmişti.
Ahlayarak çalılıkları umutsuzca ittiriyordu. Önünde ki büyük çıkıntılı taşa ayağı takılınca kendini yerde buldu. Çamur üzerinde ki giysilere leke gibi bulanmıştı. Ayağa zorlukla doğruldu. Arkadan hızlıca iri biri gelip büyük ellerini onun ince ıslak saçına doladı. Çığlık attığında zor nefes almıştı . Kendini , canını kurtarmaya çalıştıkça bir bataklık gibi batıyordu. Silah sesi patladığında gözlerini sıkıca sıktı. Ölmüş olduğunu düşündü bütün her şeyin bittiğini düşündü. Dünya sanki bir süreliğine donmuştu. Belkide cennetteydi ve ya cehennemde. Sıktığı güzel gözlerini hafif araladı. Onu tutan büyük eller gevşedi. Ve iri vücutla beraber tekrar yere düştü. Acı hissetmiyordu.
Üstünde duran büyük , iri , çelimli vücudu itti. Gök gürültüsü kulağında yankı yaparken iri büyük yağmur damlaları koyu karamel saçlarının arasından akıp gidiyordu. Ağlamaktan kızarmış gözlerle yerde yatan teni bir pamuk kadar beyaz ve solgun cansız bedene baktı. Kafasında ki büyük delikten akan koyu kırmızı kan yağmur eşliğinde ıslak toprağa karışıyordu. Titreyen zayıf ,güçsüz duruma düşmüş , yorgun bedenini toparlamaya çalışıyordu.
Etrafına bakındığında yerde cansız bedenle ve de kendisinden başka biri olmadığını fark etti. Ya da o öyle sanıyordu. Titreyen kollarını ve ellerini toprağa dayadı tırnaklarını toprağa geçirdikten sonra ayağa doğrulmaya çalıştı. Ayağa kalkarken ağzından acıyla karışıp hormonlanmış bir inilti çıktı. Üzerinde bazı yerleri yırtılmış yağmurluğuna sarıldı. Titreyen çizikler yüzünden kanlamış bacaklarını hareket ettirmeye çalıştı.
Gözlerinden akan yaşlar yağmurla karışıp yere düşüyordu.Kendini siyaha karışmış yola attı. Gözlerini açıp yola bakındı. Umutla bir araba görmek istiyordu ama ortalıkta çıt yoktu. Bağırmak , çığlık atmak istese de yapamadı. Titreyen bacakları onun zayıf kıvrımlı bedenini daha fazla taşıyamadı ve dizlerinin üstüne çöktü. Dua ediyordu birinin onu bulması için. Başından akan kanı hissedebiliyordu. İleri de ışık hüznesini gördüğünde onun için hiç umut kalmadığını anladı. Vücudu yola uzanmıştı. Yağmur damlaları yüzüne defalarca çarpıyordu. Işık hüznesi daha da artmıştı.Görüleri bulanıklaşıyordu. Bundan sonrasını biliyordu uyuyacaktı. Bir daha hiç uyanmamak üzere karşıdan siyah kapşonlu ona doğru gelen kişiydi son gördükleri.
![](https://img.wattpad.com/cover/21085778-288-k186173.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SIĞINAK
Teen FictionBazen hayatın çok hızlı olduğunu duyumsarsın. Ve bu hayat denizinde "Ne" olduğunu düşünürsün. Kalabalık bir otobüs durağında, en köşede kalmış olansındır. Hiç fark edilmeyen ..........Kaldırımlarda hızlı hızlı yürürken , dönüp kimsenin bakamadığı...