Multimedyada; çok değerli okuyucum incixx'in yaptığı çook beğendiğim bir kapak var. Kendisine tekrardan çok teşekkür ediyorum ve onun hikayelerinede göz atarsanız sevinirim. Kendisinin iki tane çok güzel Luke Hemmings fanfiction'ı bulunmaktadır. Öneririm yani *-*
Ayrıca; Son günlerde dinlemekten bir an olsun bıkmadığım, bu bölüme yakışacağını düşündüğüm çok güzel bir bölüm parçasıda multimedyada. Onu dinleyerek okuyun lütfen, iyi okumalaaar :D ♡
Okulumda ki dolabımdan aldığım bir kaç kıyaffetimle son bir kaç gündür bulunduğum ve ev dediğim yere geri dönmek üzereyken asfaltı ağlatan fren sesi ile duyduğum ses ile dün geceye dönüp, buraya gelmemek en çok isteyeceğim şey oldu.
"Bakın burada kim varmış?!"
****DÜN GECE***
Bir kaç dakika Luke'un beni duvarla arasına aldığı yerde bekleyip soluklandıktan sonra eve girdiğimde, Luke çocuklarla TV izliyordu. Kimsenin dikkatini çekmemeye çalışarak odaya çıktım ve direk yatağa attım kendimi.
Tavanı izlerken, aklıma Joe gelmişti. Şimdi ne yapıyordu acaba. Ondan zerre hoşlanmıyordum. Tehlikeli biriydi sadece... Aklıma geldi işte.
Uykunun güvenli kollarına kendimi teslim etmişken yatağın diğer tarafına uygulanan kuvvet ile gözlerimi sinirle açtım ve sırt üstü döndüm. Luke'un yaptığı gibi.
"Gelmezsin sanıyordum."
"Uyumuşsundur sanıyordum."
"Uyuyordum zaten. Sen gelip beni uyandırana kadar."
"Söylediklerinde ciddi miydin?"
"Hangisinde?" bugün o kadar çok şey söylemiştim ki ne dediğine dair en ufak bir fikrim yoktu.
"Daha önce hiç biriyle..."
Cevap vermekte gecikince kollarını kafasının altında birleştirip kafasını bana çevirdi.
"Bu seni ilgilendirmez."
Bende onun gibi kollarımı kafamın altında birleştirdim.
"Sadece merak. Yatağımı paylaştığım birini merak etmek en büyük hakkım değil mi sencede?"
"Sabıka kaydım yok. Uyuşturucu kullandım. Sigara içmiyorum. İkinci adımı bilmiyorum. Ailem olmadığı için ikinci bir isime gerek görülmemişim aslında. Bu isim bile fazlasıyla gereksiz aslında. Daha sonra... bir planım yok. Eğer yaşamaktan sıkılıp kendimi yakmazsam 35 veya 40 yaşına kadar yaşamak istiyorum."
Tek nefeste söylediğim için nefes alma gereği duyup, sustum.
"Yatağını paylaştığın kişinin bu tarz şeylerini merak edebilirsin, Shrek."
"Yatağımı paylaştığım kişinin bekaretini merak etmemden normal bir şey yok. Unutma bir erkeğim."
Gözlerimizi tavandan ayırmıyorduk. Böyle konuşmak, birbirimizin gözlerinin içine bakmadan, çok daha iyiydi.
"Yalan söyleseydim evden kovuyordun yani beni?"
Tanrım, neden yalan söylemedim ki?!
"Hayır." dediğinde kafamı ona çevirdim. Bu beklediğim bir cevap değildi. "Tam tersi. Şu an seninle yatmakta bu kadar zorlanmazdım."
Bir kaç saniye kaşlarımı çatıp ona baksamda daha sonra arkamı dönüp uyumaya çalıştım. Hadi ama! Ne diyebilirdim ki!?
♢○♢○♢○♢○♢○♢○♢○♢○♢○♢○♢
Sabah, 7 gibi uyanıp, yataktan yavaşça kalktıktan sonra duş aldım ve nefret ettiğim mutfağa girip kahvaltı hazırlamaya başladım.
Dolaptan çıkarttığım 12'li yumurta kutusundan bir tanesini elime aldım ve un dolu kabın kenarına vurarak kırmaya çalıştım ama plastik kaba uygulanan kuvvet ağır gelince yumurta kırıldı fakat kapta yere düştü.
Ağzımdan kopan hıçrıktan sonra ufak bir küfür savurdum.
"Pankek mi yapıyorsun?"
Arkamı dönünce elinde ki bir avuç unu yüzüme fırlatan Luke ile karşılaştım.
Ellerimle yüzümü kapatmaya çalışırken "Omlet," diye cevap verdim sorusuna.
Ben mutfak tezgahına dayanırken, aramızda ki mesafeyi kapattı ve tezgahın üzerinde duran un paketini eline aldı.
"Hey, bunu yapayım deme!"
"Aslında senden güzel bir omlet olur, cadı."
Avucuna doldurduğu unu üzerime saçarken, bende boş durmuyor elimde ki tek silah olan yumurta paketinde ki yumurtaları ona fırlatıyordum.
Tezgahın üzerine çıkıp, boyumu ondan yükseltince kafasında yumurta kırabilmeyi başarmıştım.
"Buna pişman olacaksın işte."
Belimden kavrayıp, çabalarıma aldırmadan beni indirdi ve un paketinin hepsini başımdan aşağı döktü. Kahkahalara boğulsamda sinirlenmiştim.
Tezgahta kalan tek şey olan sürahiyi alıp Luke'un kafasından boşaltacaktım fakat belime sarılıp beni yere çekmesiyle ikimizin üzerinede su döküldü.
"Ciddiyim, Friends With Benefits özentinizi yatak odasına saklayın. Midem bulanıyor."
Luke'un omuzlarından görebildiğim kadarıyla bu Calum'dı.
"Hey, kahvaltıd-" Ashton'ın neşeli ses tonu bizi bu halde görünce değişti. "Kahvaltıda uzun süre yumurta görmek istemiyorum," diye mırıldanıp salona ilerledi.
Tanrım, bu utanç vericiydi.
♢○♢○♢○♢○♢○♢○♢○♢○♢○♢○♢
Tekrar alınan duşun altından mısır gevreği ile hazırlanan leziz kahvaltının başındaydık.
Boğazımı temizleyip, söyleyeceğim şey için çocukların dikkatini çektim.
"Şey, bugün bir yere gitmem gerekiyor."
"Ciddi misin? Seni asosyal sanıyordum." Calum'a gülümseyip "Bir kaç kıyaffetimi almak için okula gideceğim. Okulda ki dolabıma koymuştum, yurttan atıldıktan sonra," diyerek gideceğim yeri açıkladım.
Luke'a baktığımda tabağına konsantre olmuştu. Duymamış veya umursamıyor gibiydi.
"Akşam ki konuşmadan kaçmaya çalışmıyorsun, değil mi sen?" Calum, Dean mod on bana bakarken masumca omuz silktim. Kafasını onaylar biçimde sallayıp, tabağına geri döndü.
"Hey, Luke. Bugün dün söz verdiğin gibi Twitterdan bulduğun şu kızla buluşmaya gidiyorsun değil mi?" Michael'ın sorusuyla hepimiz Luke'a bakmaya başlayınca Luke, sonunda kafasını mısır gevreğinden başka yere yani bize çevirdi. Hayır, bu havayı görende Game Of Thrones' dayız filan sanar. Gerçi çocuk ünlü. Her ne kadar pek tanımasamda öyleymiş yani.
"Evet. Gidiyorum. Kız neyse ki kız gibi," dediğinde lafı üzerime alınmamak için bir sebep görmüyordum. "Hey, eğer bize gelip yemek yapmaya filan ısrar ederse lütfen getir. Tuzlu cupcake olayından sonra cupcake'e olan büyük aşkım bitti. Yeniden bağlanmaya ihtiyacım var, Luke. Anlıyor musun? İhtiyacı- hey süper bir şarkı çıkar bundan." masada ki herkes Calum'a gülerken ben gözlerimi devirmekteydim.
Ne kahvaltıydı ama...
Asıl merak ettiğim o kızın eve gelip, gelmeyeceğiydi. Umarım gelir ve beni kovarlar. Böylece aptal yemek yapma işinden kurtulurdum. Ne Luke nede diğerleriyle konuşurdum. Tüm olanlar bir gün unutulacak olan anılara dönüşür ve yoluma devam ederdim.
Müthiş değil mi? Müthiş...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
She Looks So Perfect (Luke Hemmings Fanfic)
FanfictionRachel Silver; yetiştirme yurdunda büyümüş, asi, inatçı, ukala ve herkesin ona, iç dünyasını bilmeden, 'kötü' dediği bir kızdır. Luke Hemmings; Dünyaca tanınan 5 Seconds Of Summer grubunun yakışıklısı olduğu kadar o da en az Rachel kadar asi ve 'köt...