last chance | II

263 21 81
                                    

"Beni canlandırmak için birilerini göndereyim deme sakın~ Beni en büyük tutkumdan ayırmış olursun. Chūya..."

Gün batımları, en sonunda rahat bırakıldıkları için mutlu ve özgür bir biçimde sol omzunun sırtında dolaşmak yerine ensesine çarpıyordu, başından asla ayırmadığı kırmızı kurdeleli siyah şapkası, sağ bileğini koyduğu masanın diğer uç köşesinde duruyordu. Sol elindeki ince belli şarap bardağını; sadece işaret ve başparmağıyla tutarak sallanmasına izin veriyordu.

"Chūya-san." Arkasından duyduğu ince sesle, keyfi yerine geldi. "Sonunda gelebildin," derken başını arkaya atarak çarprazında kalan siyahlar içindeki oğlana baktı. "Akutagawa." Emo*, adınının söylenmesiyle gerildi, bedenini sıkılaştırdığında kızıl saçlıdan bir kıkırtı kazandı.

"Rahat olsana." Akutagawa emin olabilmek için yakınlaştı ve şişesi 16 bin dolar eden şarabın yarısının boş olduğunu fark etti. Tahminlerinde haklıydı, kızıl adam kesinlikle sarhoştu. Akutagawa, her ne kadar üstü olsa da kızıl adamın kolayca sarhoş olduğu gerçeğine gülmek istedi. İçmeyi bu kadar sevmesine rağmen bir gıdım bağışıklık kazanamaması, gülünç geliyordu. Lâkin tipik bir ast olarak gülmeyecek, saygısızlık etmeyecekti.

Akutagawa Ryuunosuke ilginç biriydi fakat nasıl tanımlanacağı aslında belliydi.

Şaklaban.

Tıpkı Chūya'nın daha önceden okuduğu bir kitapta gördüğü gibi, en kavramlı tanım buydu. İnsanlara güçlü, yıkılmaz ve geçmişinde ağır yaralar almış biri gibi görünüyordu. Eh, son kısmının doğruluğunu Chūya bilemezdi lâkin kesinlikle güçlü ve yıkılmaz olmadığı bildiği bir gerçekti.

Akutagawa aslında üçüncü kişi gibiydi hikâyelerdeki. Birinci kişi, yani güçlü, herkes tarafından saygı duyulan, etkileyici. İkinci kişi, ilk kişiyle başta anlaşamasalar da sonradan yakın dost, bir kardeş ve en önemli ortak olan kişi. Ve üç. Diğer bir değişle Akutagawa.

Liman Mafyası'na Ōgai Mori tarafından kabul edildiğinde tıpkı Dazai Osamu ve Nakahara Chūya gibi gençti. Aslında çocukluktan, gençliğe geçilen ve gençlik kavramı üzerinde ilerlenilen dönem olarak da tabir edebiliriz. Klasik bir hikâye üçüncü kişisi olarak, Chūya ve Dazai'ye büyük saygı beslemiş, onları idolize etmişti. Aralarındaki bağı kıskanıyor olsa da, bir gün onların yanındaki o üçüncü ortakları olabilmek için her şeyini ortaya döküyordu.

İşte tam da o zaman başladı.

Lanet.

Bedenine yayılan ve aslında giydiği siyah ceketiymiş gibi görünen, kara ölüm tortuları. Çoğu insan yanlış anlaşılmaya kapılıyordu, Akutagawa'nın yeteneğinin şekli, sahip olduğu öfkeden geliyordu. Ve bütün bunlar yine, Nakahara Chūya'nın zihnindeki düşüncelerdi.

Akutagawa; kızıl adamın tam olarak yanına ilerledi, kendisinden beklenilmeyecek bir rahatlıkla artık yeşili andıran şişeyi eline aldı ve üzerini okudu. Romaneé-Conti.

Nakahara Chūya denilen adamın yalnızca bir kere en büyük servetini, aslında iki taneye sahipti, paylaştığı, nam-ı değer şarabı. Lonca'dan kurtulmalarının şerefine Ōgai Mori, Nakahara Chūya ve Ozaki Kōyō; üç Yokohama Liman Mafyası yöneticisinin 1963 yapım Romaneé-Conti'yi içerken konuştukları bir kutlama.

İkinci serveti olan yine aynı marka 1971 Romaneé-Conti'sini ise şu sıralar yudumluyordu. Akutagawa ona kınayarak baktı, kolay sarhoş olan birinin bu kadar çok içmemesi gerektiğini düşünüyordu ki haklıydı. "Chūya-san," diyerek dikkati üzerine çekti. Kızıl adam boş boş ona baktığında utana sıkıla mırıldandı. "İçkiyi fazla kaçırmamanız sizin için daha iyi olur."

last chance ❅ dazatsu / dazushi ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin