last chance | f. 4

280 27 94
                                    

Nakahara Chūya üzerindeki çoğu kıyafet gibi simsiyah sokakta düzgün yürüyemiyordu. Kafasının güzel olmasından kaynaklanıyor olabilirdi, veyahut mutlu olduğundan.

Her neyse, her hâlükârda yamuk yamuk yürüyor ve gülüyordu, sokağın sonuna çıktığında ise-

Bir daha gülebilecek miydi bilmiyordu.

Ölüm ânidir, onunla göz göze geldiyseniz emin olun ki aynı anda ölüyorsunuzdur. Eğer ona yalnızca siz baktıysanız, bir kişi mutlaka göz göze gelmiştir.

Chūya bu defalığına yalnızca görmüştü, kalabalığın toplandığı rıhtıma bir iki metre yakın, polis arabaları birbirlerine çarpraz park etmişlerdi. Kafası götürmüyordu, göz gezdirip gidecekken tanıdık gelen simâyla durmayı tercih etti.

Silahlı Dedektif Büro'sunun gözlüklü, çok heyecanlıymış gibi sürekli bağıran mensubu. Kunikida Doppo. Yüzünde tuhaf bir ifade var, acaba ne tür bir durumla karşı karşıyalar?

Kunikida soluna döndü, azalmaya başlamış kalabalıktan gözüne çarpan turuncu saçları gördüğü anda yutkunma isteğiyle kavruldu, bu manzara karşısında vereceği tepkiler ölümcül olabilirdi. Belki de olmazdı, Kunikida ikileme düşmüştü.

Öte yandan Chūya kalabalıktan sıyrıldı, çekilmiş polis şeritlerini ve bir iki memuru umursamayarak Kunikida'ya yaklaştı. Denizin tuzlu, ölü deri ve açılmış etle bezenmiş mide bulandırıcı kokusu burnunu yaktı. Yüzü buruştuğunda aşağı baktı.

İstediğine her ne olursa olsun kavuşabilen, lanet olası tanıdığına baktı.

Nakahara Chūya sakin kalmalı. Bunu görmemeliler, özellikle de o görmemeli. O bunu kaldıramaz, bunu kaldıramama düşüncesi bile sinir bozucu.

Böyle bir son beklememiş, yine de böyle bir sona ermişti. Chūya dişlerini sıktı.

"Senin ölümün benim ellerimden olmalıydı, embesil." Gözleri morarmış, büyük olasılıkla kan çanağına dönmüş ve bunun sebebi birkaç günlük uyku eksikliği olan; sarımsı yeşil saçlı, gözlüklü adam derin bir nefes verdi. Chūya ise gördükleriyle yüzleşmiş, şaşkın lâkin. Bunun geleceğini tahmin etse de, kendini alıştırmış olsa da bu fazla aşağı çekici.

Bu fazla rahatsızlık verici, sinir bozucu.

"Duyduğuma göre intihar."

"Bunlar Dedektif Bürosundan değil mi?"

Chūya, genelde tek sebepten dolayı bazı anlar sağır olmak isterdi. Akutagawa'nın ağzından çıkan her Dazai lafını duyduğunda içinde bir öfke birikir, tek başına, bir ekiple yapılacak görevleri yapar ve hıncını düşmanlarından çıkartırdı.

Kısacası Nakahara Chūya'nın düşmanıysanız, aniden gelebilecek her türlü saldırıya hazırlıklı olmalıydınız. Özellikle de rahatlayıp derin bir nefes aldığınız sıralar, Chūya'nın baskın yapmayı en sevdiği zamanlardı. İnsanların yüzünde oluşan korku ifâdesi eşliğinde birer birer, birkaç zaman sonra iğrenç bir kokuya sebep olacak bedenlerinin yere düşmesi onu tatmin ediyor ve sinirlerini bir süre yatıştırıyordu.

İlk defa başka bir sebepten, duyamamak istedi. İnsanlar empati kurmuyordu, insanlar kendilerini alâkadar etmedikçe diğerlerinin düşüncelerini umursamıyordu. İnsanlar acımasızdı.

last chance ❅ dazatsu / dazushi ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin